Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş'ın konuyla ilgili yazısı
“Son dönemlerin en ilginç açıklaması hangisidir?” diye sorsanız, hiç tereddüt etmeden HSK’dan istifa eden Hamit Kocabey’in sözlerini gösteririm. Kocabey, istifa sonrası yaptığı açıklamada, “TBMM tarafından seçilmiş olduğum HSK üyeliği görevimden Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ile yaptığımız istişare sonucu istifa etmiş bulunmaktayım” dedi.
Kocabey’in ifadesine dikkat edin; “Genel Başkanımız Bahçeli…”
PARTİ GÖREVLİSİ GİBİ…
Bilmesek, Kocabey’i yargının en üst makamındaki bir görevli değil de “MHP İl Başkanı” ya da “MHP milletvekili’’ sanarız. “Bağımsız ve tarafsız” olması gereken hakim ve savcıların tayin, terfi, atama ve sicillerinden sorumlu olan kurulun bir üyesi, tıpkı bir siyasi parti üyesi gibi açıklama yapıyor. Ve Türkiye bu skandalı konuşacakken, kimse esas meselenin üstünde durmuyor. Çünkü HSK’da partilerin at oynatması artık olağan kabul ediliyor. AKP, ne yazık ki; bu ucube yönteme herkesi alıştırdı.
MUHALEFETİN DE PAYI VAR
Millet İttifakı’nı oluşturan ve oluşturacak partilerin tümümün, 2023’te yapılacak seçim sonrası gerçekleşecek olan kanun değişikliklerinde bu hukuk garabetini ortadan kaldıracağına söz vermesi gerekiyor. HSK, siyasetten arındırılmalı, yargıçlar ve savcılar kendi kendilerini yönetecekleri bir mekanizmaya kavuşturulmalıdır.
Bu ucube HSK yapısı, CHP ve İYİ Parti’nin de “üye’’ yollamasıyla ne yazık ki; meşru bir hal aldı. CHP ve İYİ Parti, Mayıs ayındaki sözde seçimlerde HSK’ya üye vermemeliydi. Hem bunu yapıp hem de “Yargımız niye bağımsız değil’’ diye dövünmenin anlamı yok… Zira; ‘partili yargı modeli’nden bağımsız bir yargı çıkmaz, bu tablo hukuk devletinin oluşmasına izin vermez!