Hrant Dink cinayeti işlenmeden üç ay önce elindeki tek Yardımcı
İstihbarat Elemanı'nın (YİE) işine son veren Trabzon Emniyet
Müdürlüğü İstihbarat Şubesi'nin, cinayetten beş gün sonra yerel
basında çalışan bir gazeteciyi YİE olarak çalıştırmaya başladığı
ortaya çıktı.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, “Hakan Can” kod adı
verilen gazetecinin Emniyet’e, cinayeti araştırmak için şehirde
bulunan gazeteciler ve avukatları izleyip fotoğraflarını çekip
ihbar ettiği, bilhassa Terörle Mücadele Şubesi aleyhinde olabilecek
haberlere ilişkin bilgi verdiği, cinayeti azmettiren Yasin Hayal’in
babası yaptığı görüşmeleri gazetede haberleştirmeden önce polise
aktardığı ortaya çıktı. Kendisini “sol” diye tanıtan bu
gazetecinin, üniversiteli gençlerin haber yapması için verdiği
notları da polise taşıdığı anlaşıldı.
Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 26 kamu görevlisi hakkında açılan davanın ek klasörlerine, Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’ne ait gizli evraklar da girdi. Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nın Trabzon Emniyeti’nde yaptığı inceleme sonucu bulunan evraklar içerisinde, “Hakan Can” kod adlı YİE ile görüşmelere ilişkin F3 (buluşma notu) ve F4 (buluşmadaki görüşme içeriği) raporları çıktı. Yerel basında çalışan“sol” görüşlü bir gazeteci olduğu anlaşılan Hakan Can kod adlı muhbirin, Dink’in öldürülmesinden hemen sonra“elemanlaştırıldığı” anlaşılıyor. 25 Ocak 2007’den 5 Ağustos 2008’de kadar dokuz kez görüşüldüğü anlaşılan bu kişi, polislere şu bilgileri verdi:
AMERİKALI GAZETECİYİ TAKİPTE
25 Ocak 2007: Maçka yolu üzerinde gerçekleştirildi. Bu görüşmeyi “Melih Öztürk” ve “Serdar Alper” kod adlı polisler yaptı. “Hakan Can” görüşmede, Haber elemanı, cinayete ilişkin Yasin Hayal’in arkadaşlarıyla röportaj için çalıştığını, Pelitli’den İrfan Özkan ile görüştüğünü, bu kişinin “çekindiği için konuşmaya yanaşmadığını” anlattı. Özkan’ın telefon numarasını polislere verdi.
Cinayet nedeniyle çok sayıda yerli ve yabancı gazetecinin Trabzon’a geldiğini anlatan muhbir, “en ilgi çekici” kişinin Amerikalı gazeteci olduğunu belirtti. Bu kişinin cinayet hakkında geniş kapsamlı bir çalışma yürüttüğünü vurgulayan muhbir, “Hazırlayacağı röportaj metnini kendisinden istedim. Bana irtibat numaralarını verdi” dedi. Can, kapatılan Vatansever Güçbirliği Derneği eski il başkanının Hayal’in savunulması için avukat ayarladığını kaydetti. Dink’in cenazesine katılmak üzere 22 Temmuz’da çeşitli siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin buluştuğunu ve dokuz temsilcinin bir gün sonra uçakla İstanbul’a gittiğini anlattı. YÖK’ü protesto eden Öğrenci Kolektifi üyesi gençlere Karateniz Teknik Üniversitesi tarafından soruşturma başlatıldığı bilgisini vererek, gençlerin haber yapılması için kendisine sunduğu evrakı polislere teslim etti. Görüşme nedeniyle 200 TL aldı.
"AVUKAT TEM'İ SUÇLAYACAK, BİLGİNİZ OLSUN"
12 Şubat 2007: Yasin Hayal’in avukatı Fatih Çakır’ı 10 Şubat’ta “eski JİTEM’ci diye bilinen bir kişiye ait” kafede dört kişiyle otururken gördüğünü, görüşme sonunda iki kişinin kalkıp Uzun Sokak yönüne gittiğini belirterek, “Bu kişileri önceden hiç görmemiştim” dedi. Avukat Çakır’ın ertesi gün aynı kafede yerel bir gazete muhabiriyle görüştüğünü anlatan muhbir, “Yanlarına oturarak, konuştuklarına kulak misafiri oldum. Gazeteciye ‘Yaptığın haberin arkasında dur, elinde belge var, sana kimse bir şey yapamaz’ diyerek, haberin devamını getirmesi yönünde motive ediyordu”dedi. Daha sonra kendisinin de avukatla görüştüğünü kaydeden muhbir, “Avukat amacının Yasin’in babası Bahattin’in, oğlunu bu olayı azmettirenlerle ilgili ifade verdirmek olduğunu ve bununla ilgili çalışmalarda bulunduğunu söyledi” diye konuştu. Muhbir, “daha sonra fikir teatisinde bulunmak” üzere avukattan aldığı telefon numarası ve e-mail adresini polislere vererek, “Gelişmelerle ilgili şahıstan ilerleyen günlerde farklı bilgiler almaya çalışacağım” dedi. Hayal’in jandarmaya bilgi verdiği ortaya çıkan eniştesi Coşkun İğci ile görüşmek üzere randevulaştıklarını ancak bu kişinin görüşmeye gelmediğini ifade etti. Polisler görüşme sonunda şu “değerlendirmeyi” yaptı:
“Hayal’in avukatlığını üstlenen Çakır’ın ilimizdeki Akşam
muhabiriyle doğrudan bağlantılı olduğu, son günlerde özellikle
Akşam gazetesinde çıkan ilimiz Terörle Mücadele Şubesi’ne yönelik
haberlerin avukattan alınan bilgiler doğrultusunda yayınlandığı
değerlendirilmekte olup Çakır’ın önümüzdeki dönemde bu yönde
çalışmalara devam edileceği…”
Haberin tamamı için TIKLAYINIZ