Hatice Cengiz'in avukatı Gökmen Başpınar aracılığıyla Anayasa Mahkemesi'ne dün yaptığı başvuruda, "Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan yönetimine muhalif görüşleri sebebiyle öldürülme, kaçırılma tehlikelerinden korunmak için güvende olacağını düşünerek Türkiye'ye geldiğini ancak evlilik belgesi almak üzere gittiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda boğularak öldürüldüğünü ve cesedinin parçalanarak yok edildiğini, başlatılan dava süreci sonucunda dosyanın Suudi Arabistan'a devredilmesi yönünde karar verildiğini, bu karara itiraz ettiklerini itirazlarının ise kesin olarak reddedildiğini başkaca başvurulacak hukuki yol kalmadığından Anayasa Mahkemesi'ne başvurulduğunu" belirtti.
Başvuruda, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülme biçiminin ve cesedinin maruz kaldığı muamelenin insanlık dışı olduğu, iki yıl boyunca etkili bir adli yardım ve iade sürecinin işletilemediği, keşif yapılması taleplerinin reddedildiği ve ilk derece mahkemesinin etkili bir soruşturma yapmadığı ifade edildi. Başvuruda, "Cemal Kaşıkçı'nın öldürülme nedeni siyasi görüşleridir. Düşünceleri nedeniyle Cemal Kaşıkçı'nın maruz kaldığı akıbet ve yargılama sürecinin etkili bir biçimde sürdürülerek yaptırıma tabi tutulmaması, ifade özgürlüğü bakımından devletin pozitif yükümlülüğünün ihlali anlamına gelmektedir" denilerek "yaşam hakkı, işkence ve fena muamele yasağı ve ifade özgürlüğü hakkının" ihlal edildiği kaydedildi.
7 NİSAN'DAKİ DURUŞMADA DURMA KARARI VERİLMİŞTİ
Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim 2018'de girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın katledilmesine ilişkin 26 sanıklı dava İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, 7 Nisan 2022 tarihli duruşmada, Adalet Bakanlığı'nın olumlu görüşü üzerine davanın durmasına ve dosyanın Suudi Arabistan'a devredilmesine karar vermişti. Bu karara karşı, Hatice Cengiz üst mahkemeye itirazda bulunmuştu. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi de oy çokluğuyla reddetmişti.