A Haber’de Özge Özsağman’ın sunduğu ‘Pazartesi Sendromu’na dün gece Ali Bayramoğlu’nun sözleri damga vurdu. Yazısı yayınlanmadığı için Milliyet gazetesinden ayrılan Hasan Cemal’in basında abide olduğunu belirten Bayramoğlu, “2013 Türkiyesi’nde Hasan Cemal gibi ismin yazı yazamıyor hale gelmesi tüm haberlerin önünde. Cemal, askerin Kürtlere dışkı yedirdiği haberini ilk yapan isimlerden biri… Ayrıca AK Parti’nin reform sürecini gözü kapalı destekleyen, 27 Nisan sabahı asker muhtıra verdiği gün TV’ye çıkıp haykıran önemli bir isim. Bu isim Türk basınında kendisini eleştirme geleneğini de temsil eden nadir adamlardan biri. Hasan Cemal ‘Siyasetçi siyasiliğini gazeteci gazeteciliğini yapsın’ dedi. Bundan dolayı siyasi ve patronaj baskısıyla aynı anda karşılaştı ve son yazısında geri adım atmadı. Başbakan’a kendi çizgilerini çizerek hitap ettiği için yazısı yayınlanmadı” diye konuştu.
“BU ÜLKEDE HASAN CEMAL’İN ADININ GEÇTİĞİ YAZILAR SANSÜRLÜ”
Bayramoğlu, Hasan Cemal’in adının geçtiği yazıların yayınlanmadığını iddia ederek şu açıklamaları yaptı: “Hürriyet’te Yalçın Doğan’ın, Kanat Akkaya’nın, Mehmet Yılmaz’ın Hasan Cemal’in durumunu ifade eden yazıları yayın yönetmeni tarafından sansüre uğradı. Kimse bu durumun sıradan olduğunu belirtemez. Biz Kürt sorununu çözmeye böyle mi gideceğiz? Basın özgürlüğünün sınırlandığı, kimin ne söyleyeceğinin iktidar ve patron tarafından belirlendiği, Hasan Cemallerin bile yazı yazamayacak hale geldiği bir basın ancak ve ancak bir iktidar değişimini temsil eder, yeni basın seçkinlerinin eski basın seçkinlerini piyasadan kovmasını ifade eder. İnanılmaz derecede kızgınım. 2002’den beri iktidarın reformcu politikalarını destekliyorum. Siyasi iktidar özgürlükleri satın alıyorsa bu ülkeye çok pahalıya patlar. Bu koşullarda çözülmüş bir Kürt sorunu demokrasi getirmez. Bugünün Türkiye’sinde Hasan Cemal gibi bir ismin yazdırılmamasının sansüre uğramasının nedenini biri lütfen bana açıklasın. Nedenini anlatsın.”
“BENİM SENİNLE BİR İŞİM YOK SALİH!”
Ali Bayramoğlu’nun sözlerine tepki gösteren Salih Tuna ise şöyle konuştu: “Yeni Şafak Gazetesi’nde hükümetin hoşa gitmeyeceği yazılar yayınladığında kimse müdahale etmedi. Yeni Şafak yandaş gazete oluyor müdahale edilmiyor, Milliyet özgür gazete oluyor müdahale ediyor. Gazeteciler kendilerini hesaba çeksinler. ‘Gazeteci gazeteciliğini, hükümet hükümetliğini yapar’ cümlesi benim yazımda da var. Çifte standart da yapmamak gerek. Hasan Cemal duayendir eyvallah. Mehmet Ali Tekin diye bir gazeteci var, Hasan Kılıç adında bir gazeteci var Umut Davası nedeniyle 28 Şubat’ın faturasını hala ödüyor. Mirzabeyoğlu 65 yaşında 60 kitabı var hala içerde. Tüm bunlara sahip çıkmak gerek. Global sansürün devamıdır. Mehmet Ali Tekin’in yazmanın dışında bir faaliyeti yok.” Bu sözler üzerine Ali Bayramoğlu, “Artılar eksileri, eksiler artıları götürmezler. Hatalar hatadır. Nuray Mert işinden oldu” dedi. Tuna ise “Nuray Mert gazetede yazsın’ diye yazan da benim” dedi. Bunun üzerine Bayramoğlu, “Benim seninle bir işim yok Salih… Hasan Cemal bir kaleyi ifade ediyordu. Şimdi o kalenin surları yıkıldı” dedi.
İşte, tartışmanın videosu: