Türkiye gündemindeki PKK’nın silah bırakma takvimi öncesinde, Kandil’e son giden gazeteci olan Hasan Cemal, Avni Özgürel’in sunduğu “7’de 7” programının konuğu oldu.
Programda Avni Özgürel’in “Bütüne bakıldığında barış sürecini
nasıl görüyorsun?” sorusuna cevap veren Hasan Cemal “Ben
iyimserim ve umutlu bakıyorum bu sürece. Her şeyden önce
parmakların tetikten çekilmesi, gerçek bir ateşkes demek. Üç aydır
ölüm haberi gelmiyor. Mart ayında Kandil tarafında da ilan edildi.
Bir de çekilme süreci var. Bu çekilme süreci hiçbir şeyin eskisi
gibi olmayacağını gösteren bir şey.
Öcalan’ın 21 Mart’ta silahların değil, fikirlerin konuşması silahlı
siyaset değil demokratik siyaset demesi ve aynı şeyi ben Kandil’e
gittiğimde Karayılan’ın da söylemesi ve dünkü açıklaması ile teyit
etmesi önemli. Burada gözüken milletin kafasını karıştıran şu;
silahlar ne zaman bırakılacak, ne zaman gömülecek? Bu tür süreçler
zaman alıyor. Söylenen şu ki biz bundan sonra demokratik siyaset
yolu ile haklarımızı arayacağız. Bu çok önemli. İnsanlar ölmeyecek
silahlar patlamayacak, anneler ağlamayacak, silaha ve savaşa
yatırılan kaynaklar başka taraflara aktarılacak.” diyerek
süreç ile ilgili düşüncelerini paylaştı.
Avni Özgürel’in “Çekilme aşamasında silahlı mı silahsız mı
çıkacaklar konusu önemli mi?” sorusunu da cevaplandıran Hasan Cemal
“Burada Türkiye’nin batısında kuşku kaygı ve soru işaretleri varsa,
doğuda da Kandil’de de soru işaretleri var. Bu soru işaretleri
geçmişten kaynaklanıyor. Üzerinde durulması gereken hak aramanın
silahla olmaması, siyasetle demokrasi yoluyla olması. 2009 yılında
Karayılan bana “Biz 30 yıl önce dağa piknik yapmak için çıkmadık”
dedi. Yaşanan yaşandı çok acılar çekildi Türkiye’de. 23 Mart’ta
yine Karayılan’ın söylediği bir söz var “Türk ordusu 30 yıl boyunca
bizim kökümüzü kazıyacağını sandı, biz de 30 yıl boyunca Türk
Ordusu’nu bu topraklardan çıkaracağımızı sandık. İkisi de olmadı”
dedi. “Barışın koşullarının oluşması diye bir şey var, silahla
gidilecek bir yer kalmıyor. Bir noktada bu işi silahsız halledelim
noktası geliyor. Kandil’e baktığınızda “Biz silahlı mücadele
dönemini kapatıyoruz” sözü var. Bu başlı başına önemli bir şey.
Bizim bir takım haklarımız var, yasalarda verilmesi lazım deniyor.
Bu saatten sonra bu mücadelenin alternatifi silah değil. Henüz
yaşanan olayın ciddiyeti tam kavranamadı. Silahlı dönem kapanıyor
Türkiye’de, demokratik siyasetin dönemi açılıyor. Demokrasi
gündeminde Hükümet de gereken adımları atmak zorunda. Elbette
barışın içini demokrasi, insan hakları ve hukuk devletiyle
doldurmak lazım. İktidar ve muhalefetle birlikte. İkincisi bu
süreci kurumlaştırmak lazım. Bir tarafta askeri vesayeti geriletmiş
olan askeri otoriteyi sivil otoriteye bağlayan Başbakan Erdoğan ve
Öcalan’ın bu konudaki kararları var. İki kişiye bir şey olursa
böyle bir barış süreci çöker. Bu süreçte yol haritası sağlam mı? Ne
ölçüde kurulabilmiştir? Bu bugünden yarına bitmeyecek. Sonunu
getirme ve sabır konusunda bizlerin fazla sabrı yok. Kuzey
İrlanda’da 1998’de anlaşma imzalandı, 7 yıl sonra silahları gömme
noktasına gelindi. Hala uygulanmayan bazı maddelerinin olduğu bile
söyleniyor.” diyerek sürecin uzun vadeli düşünülmesinin
gerektiğinin altını çizdi.
“CHP’NİN BARIŞ SÜRECİNDEKİ DURUMU ACIKLI”
Avni Özgürel’in “CHP’nin bu konudaki durumuna ne diyorsun?” sorusu üzerine Cemal “Şu aşamada acıklı bence. CHP’nin bugün geldiği noktada, programında da sosyal demokrat yazan bir partinin Türkiye’de yaşanmakta olan bu çözüm sürecindeki almış olduğu mesafeli, kayıtsız ve olumsuz tavır bence acıklıdır. Güneydoğu’da 10 gün boyunca CHP’nin orada nasıl bittiğini gördüm. CHP, Türkiye’de barış konusunda önemli bir parti. İnşallah toparlanır bu sürece bir yerinden girer diye düşünüyorum.” sözleriyle düşüncelerini paylaştı.
“İŞTEN ÇIKARILMAMDA BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN ETKİSİ OLDUĞUNU
DÜŞÜNMÜYORUM"
Avni Özgürel’in “Yazı yazmana en fazla ihtiyaç duyulan bir noktada gazeteden ayrıldın kendi iradenle olmasa da. Ne yapmayı düşünüyorsun?” sorusu üzerine cevap veren Hasan Cemal “İnternette yazılarıma devam ediyorum. Sosyal medyaya da girmiş durumdayım. İyi ki internet var diyorum. Ben de zorunlu ve gecikmeli olarak sosyal medyayı keşfettim.” dedi. Milliyet gazetesinden ayrılma aşamasında Başbakan Erdoğan’ın etkisi olmadığını düşünen Hasan Cemal “Şu ana kadar bu konuda hiç konuşmadım. Sanmıyorum ki, Başbakan Erdoğan doğrudan doğruya kalkıp işten çıkarılmam konusunda bir şey dememiştir. O günkü sert çıkışından gazete patronları durumdan bir vazife çıkarıp yol almışlardır. Yöneticiler de bu konuda galiba fazla direnmediler.” diyerek bu konuda ilk kez bir açıklama yaptı.