Hande Fırat: Erdoğan'ın uçağındaki kadrolu yolcular değişti

Hürriyet yazarı Hande Fırat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yurt dışı seyahatlerinde eşlik eden gazetecilerle ilgili olarak konuştu.

Google Haberlere Abone ol
Hande Fırat: Erdoğan'ın uçağındaki kadrolu yolcular değişti

Hande Fırat, Hürriyet'te "Tartışmadılar ama olsun..." başlığıyla yayımlanan yazısında geçen pazar akşamı gerçekleşen Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu yayınını değerlendirdi.



Fırat, şunları kaydetti:



"‘Ben o milletvekili ile yayına çıkmam.’



‘O moderatörü istemiyorum.’



‘Bizim partimizin milletvekilleri çok konuklu yayınlara katılmıyor.’



‘O televizyon kanalına çıkmıyoruz.’



Siyasetçi ismi de parti ismi de vermiyorum. 40 kişiyiz, hepimiz birbirimizi biliriz. Bu seviyeden bir meslektaşımızın moderatörlüğünde iki adayın ortak bir yayına katılması seviyesine geçmemiz gerçekten önemli bir adımdır, başarıdır. Demek ki oluyormuş. Diğer yandan o kadar kutuplaştı ki siyaset, o kutuplaşma medyayı da teslim aldı.



‘Partilerin kanalları.’



‘Yandaş.’



‘Candaş.’



‘Görülmeyen açıklamalar.’



Yine bu yayın sayesinde iki ismi de ’hiç göremediğimiz kanallarda’ canlı yayında gördük. Hem de bir arada gördük.



Eleştirileri okudum, sosyal medyada ’yürümeye alışmış’ güruhun ’her şeyi en iyi bilme hali’ ve ’saldırganlığını’ da gördüm.



Bu yayını yapmak isteyen gazetecileri de yapmak istemeyen gazetecileri ve sebeplerini de saygı ile karşılıyorum.



Ben ’Eline sağlık İsmail ve geçmiş olsun’ diyorum. Sonuçta 17 yıl sonra iki rakibi aynı masada, aynı karede, aynı programda gördük.



HEYECAN VAR MI HEYECAN?



Reha Muhtar’ın meşhur sorusudur... O soruyu yayın sırasında birileri izleyicilere sorsaydı sanırım ağırlık olarak ’Hiç heyecan yok’ yanıtını alırdı. Program heyecansızdı. Binali Yıldırım birçok kez araya girdi, Ekrem İmamoğlu ikili diyaloğa girmedi, İsmail Küçükkaya ise tartışmaya müsaade etmedi. Bir gazeteci olarak neredeyse ezbere bildiğim projeler yerine güncel tartışmalar daha çok ilgimi çekti.



Güncel tartışmalarda ise özellikle Sayıştay raporu ve ayrıntıları, Ordu Valisi meselesi, Kürt seçmen gibi konularda daha derine girilmesini bekledim. Bir tartışmanın ya da açıklamanın ’tatmin edici’ noktaya gelmesini beklemek doğaldır. O noktaya gelinemedi ve bu başlıkları tatmin edici bulmadım.



Genel olarak belki de son dönemde özellikle cumhur ittifakı sözcüleri tarafından ’agresif’ olmakla suçlanan Ekrem İmamoğlu’nu özellikle ikinci bölümden itibaren o görüntüyü vermemek için daha ’dikkatli’ daha ’temkinli’ buldum. Binali Yıldırım’ı ise daha rahat ve esprili...



KILIÇDAROĞLU’NDAN SAYIŞTAY RAPORU YORUMU



Programın detayına ayrıntıları ile inilmese de en dikkat çekici bölümlerinden biri Sayıştay raporu ile ilgili kısımdı. Sayıştay’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili zarar ve borçların yer aldığı rapor canlı yayında tarafların gündemine geldi. Binali Yıldırım, İsmail Küçükkaya’nın ’Raporu okudunuz mu?’ sorusuna ’Yok, ben onu okumadım’ yanıtını verdi. Canlı yayını dikkatle takip eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da en dikkatini çeken bu bölüm olmuş. Kılıçdaroğlu’nun Binali Yıldırım’ın ’Okumadım’ sözüyle ilgili yorumunu sizlerle paylaşmak isterim. Kılıçdaroğlu, ’Sayıştay Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetim yapar. Binali Yıldırım Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başkanlığını yapmış bir isimdir. Üstelik İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı. O raporu okuması lazımdı. Okumamış olmasından dolayı Binali Yıldırım adına üzüldüm’dedi.



TARTIŞMA İÇİN İLK DEĞERLENDİRME



CHP Genel Başkanı ile telefonda konuştum, tartışmayı nasıl bulduğunu sordum. Kılıçdaroğlu, ‘Türkiye’nin geçmişini ve geleceğini gördük. Binali Bey Türkiye’nin geçmişi, Ekrem Bey ise geleceği ve umudu temsil ediyor. Ben bu duyguyla seyrettim. Sonuçları açısından da memnunum’ dedi.



FOTOBLOK HAZIR MIYDI?



‘Sorular önden verildi, başlıkları biliyorlardı’ tartışması bitmedi gitti. Burada tarafların beyanlarını esas almak zorundayız. Ancak Suriyeli mülteciler konusunda Ekrem İmamoğlu’nun yayın anında fotoblok göstermesi özellikle sosyal medyada tartışma yarattı. Merak ettim, basın danışmanı Murat Ongun’u aradım. Gittikleri her yerde en çok karşılaştıkları soruların başında Suriyeli mültecilerin geldiğini anlattı. Zaten bu nedenle hazırlıklarının çok daha önceden yapılmış olduğunu söyledi. Ongun’un verdiği bilgiye göre vaatler, israf, belediyenin bütçe açığı ve Suriyeli mülteciler konusunda 40’a yakın fotoblok ile girmişler stüdyoya.



NASIL İZLEDİLER YA DA İZLEMEDİLER?



MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hariç tüm liderler canlı yayını izledi. MHP Genel Merkezi’nden verilen bilgi bu. ’İzlemeyeceğim’ demişti, izlememiş. Ben tabii bundan sonrasını merak ediyorum. Dediği gibi hiç mi televizyon izlemeyecek MHP Genel Başkanı? Seçim gecesi de bu karara dahil mi?



Diğer liderlere gelince, yayından önce Binali Yıldırım ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yayını izledi. Yine yayından önce Ekrem İmamoğlu ile görüşen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise İstanbul’da kaldığı otelde izledi canlı yayını. Millet ittifakının diğer lideri Meral Akşener ise evindeydi. Canlı yayını izledi, izlerken partilileri ile de konuştu.



BÖYLE OLMALI, BÖYLE SÜRMELİ



Bu bir adımdı. İki rakibi bir arada gördük. Eksikleri olabilir ama iyi bir adımdı. Sırada Ekrem İmamoğlu’nu TRT’de izleyeceğimiz canlı yayın var. Bunu da önemsiyorum. Zaten böyle olmalıydı.



Buradan çok konuşulan bir başka tartışmalı konuya geçerek bitiriyorum. ’Binemeyenin binmek için mektup yazdığı, içinin gittiği, binenin ise bir kesim tarafından lanetlendiği’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağı... Kadrolu uçak yolcuları değişti. Yeni isimler, yeni arkadaşlar, kadın gazetecilerin sayısının arttığı fotoğraflar görüyoruz. Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’u değişim için tebrik ederim."



 


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin