Hande Ataizi'nin sunacağı, yapımcılığını Karga Film'in üstlendiği FOX'un yeni programı Sen İste Yeter, Pazartesi günü 13.45'te ekran macerasına başlayacak. Hande Ataizi, Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu'nun sorularını yanıtladı. Atizi, hem yeni programından hem de özel hayatından bahsetti.
Ali EYÜBOĞLU / MİLLİYET
HANDE, DERTLERE DERMAN OLACAK
Eğlence kanallarının yaz ekranıyla yeni yayın dönemi artık iç içe girdi. Yeni sezon projelerinden ‘Ne Seninle Ne Sensiz’i yaz ortasında ekrana getiren FOX, yeni reality ‘Sen İste Yeter’le yaz tatilindeki ‘Kaybolan Çiçekler’i de 31 Temmuz’a çekti. Hande Ataizi’nin sunucağı yeni program ‘Sen İste Yeter’, hafta içi 13.45’ten itibaren canlı ekrana gelecek. Yapımcılığını Karga Film’in üstlendiği programı, Ataizi’yle Kağıthane’deki stüdyo kulisinde konuştuk. Ataizi’ne ilk sorum şu oldu:
- Neden ‘Sen İste Yeter’?
Bir sürü iş geldi, ama kendimi gösterebileceğim, karakterimi
yansıtabileceğim, kendim olabileceğim ve seveceğim işi yapmak
istiyorum. ‘Sen İste Yeter’ öyle bir format. Oyuncuyum ve malzemem
insan. Ayrıca kişilerin hayatlarını merak ediyorum, onların
dertlerini dinlemeyi seviyorum. Çıkarım yapıyorum. İnsan
hikayeleri beni çekiyor. Dostlarım gelip bana derdini anlatır,
farklı bakış açılarıyla onlara fikirler veririm. O yüzden oyuncu
olarak da beni besleyecek, geliştirecek bir iş. Programı kabul etme
gerekçem bu. İnsanların hikayelerini ele alacağız.
- Ne tür hikayeler, talepler olacak
bunlar?
İnsanların hikayelerini, dertlerini ve istediklerini dinleyip
onlara elimizden geldiğince derman olacağız. Bir tribünümüz, orada
oturan insanlarımız ve onların dilekleri söz konusu. Kimi, babasını
hiç görmemiş ve bu isteğini gerçekleştirmek, kimi de defosundan
kurtulmak istiyor olabilir.
İnsanlara sadece küçük maddi dokunuşlar değil, manevi dokunuşlar da yapacağız. Bize başvuranları ruhen onaracağız. Böyle bir misyonum olduğunu düşünüyorum. Herkesin yeteneği farklı. Benim de insanları gülümsetecek, bakış açılarını değiştirecek bir gücüm olduğunu düşünüyorum. Onları mutlu etmek ve hayır dualarını almak için elimden geleni yapacağım.
Öyle ağlak bir program da yapmayacağız. İnsanlara yardım eli uzatırken gülmeyi, eğlenmeyi de ihmal etmeyeceğiz. Orkestrası da olan, tatlı ve eğlenceli bir proje yapacağız.
- FOX’ta insanlara maddi-manevi dokunuşlar yapacak
Ataizi, gerçek hayatta da yardımsever midir?
Paylaşılınca kazanılacağını düşünüyorum. Çok merhametliyim. Mesela
bizim mahalledeki bütün çocukların büyüdüğünü gördüm.
Hepsi bana gelir, öğütlerim ve konuşmalarım olur onlara. Dertlerine derman olmaya çalışırım. Annemin, “Aman, ne muhatap oluyorsun onunla bununla” demesine rağmen yaparım bunları. Çünkü, herkes iyi olsun isterim.
‘Benim ruhum kaliteli’
- Kusura bakma, ama hiç öyle bir algın yok. Hande Ataizi
denince, zengin kocasıyla (Benjamin Harvey) Nişantaşı’nda lüks
hayat süren bir kadın geliyor akıllara...
Ne yapıyım şimdi? Dedem doktor, annem profesör, ama memur bir
ailenin kızıyım. O yüzden ay başı ve ay sonu nedir bilirim. Kültür
düzeyi yüksek bir ailem var. Bizde aile
sevgisi, eğitim ön planda oldu. Para hep ikinci, üçüncü
sırada.
Ayrıca bir parantez açıp, şunu da belirteyim. Eşim zengin bir iş adamı değil, gazeteci. Ben de her şeyimi kendim kazandım. 18 yaşında konservatuvarda okurken para kazanmaya başladım. Konservatuvardan sonra önüme imkanlar çıktı ve iyi değerlendirdim.
Bir oyuncunun da kaliteli yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Benim ruhum kaliteli. Ciddi söylüyorum 18-19 yaşında Reklam filmlerinden iyi paralar kazandım. Sonrasında ay sonuna kadar minibüse binme pahasına param olduğunda istediğimi alırım. Yaşam kaliteniz ve önceliklerinizle ilgili bir tercih bu. Gösteriş meraklısı değilim. Kendim için yaşıyorum. O yüzden kaliteli çatal kaşık takımını misafire çıkartmak için beklemem, kendim kullanırım. İnsanlara düzgününü çıkarayım, ben idare edeyim demem.
‘Olabildiğince iyi bir anneyim’
- Annelik nasıl gidiyor?
Olabildiğince iyi bir anneyim herhalde.
- Leon’u dadı mı büyütüyor, annesi mi?
Yok ben çok ilgileniyorum. Bir de zaten elimde değil. Bazen diyorum
acaba çok mu abartıyorum? Bir yere gittiğim zaman aman oğlan
kapıdan bana baktı, gitmese miydim falan oluyorum. Şimdi saat
16.00’ya kadar okulda. Ben karşılıyorum, dayanamıyorum. Zaten
uyuyana kadar birlikte vakit geçiriyoruz.
Röportajın tamamını okumak için TIKLAYIN