'Bana yapılan psikolojik şiddetin dayaktan farkı yoktu'

Murat Şar, Hale Soygazi'nin oğlu olduğunu iddia etmişti.

Google Haberlere Abone ol
'Bana yapılan psikolojik şiddetin dayaktan farkı yoktu'

Murat Şar, Yeşilçam'ın usta oyuncusu Hale Soygazi'nin oğlu olduğunu iddia etmişti. DNA raporu sonuçlarında "Hale Soygazi benim annem" diyen Şar'ın, Soygazi'nin oğlu olmadığı ve ünlü oyuncuya komplo kurulduğu ortaya çıktı.



Hale Soygazi, mahkeme sonucundan sonra ilk kez Posta'dan Alev Gürsoy Cimin'e konuştu.



Alev GÜRSOY CİMİN / POSTA



Hale Soygazi: Bana yapılan psikolojik şiddetin dayaktan farkı yoktu



Kötü bir süreç geçirdiniz. Bir adam çıktı ve oğlunuz olduğunu iddia etti. Neler hissediyorsunuz?



Büyük bir haksızlığa uğradığım aleni bir şekilde ortadaydı. Bu yaşananlar bilinçsizce ve art niyetle yapılan bir televizyon programının sonucuydu. Ben hiç çocuk doğurmadım. Nasıl böyle korkunç bir iddiayı ortaya attılar ve hangi cesaretle bu iftira kampanyasını sürdürdüler anlamıyorum.



Bu iddia ortaya atıldığında ne hissettiniz?



Para ve şöhret için şahsıma yönelik büyük bir itibar suikastı yapıldı. Benim için korkunç bir travmaydı. Programları ben seyretmedim. Menajerlerim ve asistanlar seyrettiler ve bana anlattılar. Programları izleyip kendime işkence edecek halim yoktu. Kaldı ki söz konusu ben olmasam bile o tarz programları tek gün olsun izlemedim, izlemem.



'HAMİLE KALSAYDIM VE İSTEMESEYDİM KÜRTAJ YAPTIRIRDIM'



Neden başka bir isim değil de siz?



Keşke bilsem. Herhalde çocuğum yok diye de beni uygun gördüler. İddiayı ortaya atan ispat etmekle yükümlüdür. Onu bile yapmadılar. Maliyetli olduğundan dava bile açmadılar.



Bir kadının doğurmadığını ispat etmek zorunda kalması çok tuhaf…



Babalık testi normal geliyor da annelik testi biraz garipti. Hiç doğurmamış bir kadını bunu ispat etmeye zorlamaları acımasızlıktı. Kirpikleri benziyor diye oğlum olduğunu iddia ettiler. O kadar gülünç ki… İnsan taş olsa çatlar bu saçmalık karşısında. Hamile kalsaydım ve istemeseydim kürtaj yaptırırdım. Doğurduktan sonra hangi anne evladından vazgeçebilir?



Psikolojiniz bozuldu mu o süreçte?



Hayır, psikolojim bozulmadı neden bozulsun... Amaçları reyting ve kötülüktü. Ben çocuk doğursam tutup sokağa bırakmam, bağrıma basardım. Rezil olduklarıyla kaldılar. Yalancı oldukları ortaya çıktı. Annesi olduğumu iddia eden kişi iki çocuk babasıymış! Çocuklarının yüzüne nasıl utanmadan bakabilecekler? Bakın benim alnım ak! Şimdi beni zan altında bırakanlar düşünsün. Bu tür kirli şöhret geçicidir, bunu bilmiyorlar.



Annesi olduğunuzu iddia eden Murat Şar isimli kişi TV programı dışında size ulaşmaya çalıştı mı?



Hayır. Zaten ulaşmaz ki! Ama gerçek bir anne arayışı olsaydı ya da buna inansaydı ne yapar eder bana ulaşırdı. Tüm bunlar şovdu. O da bu şovun bir parçasıydı.



'ÖLMÜŞ İNSANLARA İFTİRA ATTILAR'



Erol Simavi’den tutun Tarık Akan’a kadar birçok ismin de çocuğunuzun babası olduğu iddia edildi.



Bu büyük ayıp onlara da yapıldı. Ölmüş insanların arkasından yapılan şeye bakın! İnsanları zan altında bıraktılar. Cahil cesareti işte.



Bu süreçte en çok kime kırıldınız?



Hiç kimseye kırılmadım. Kırgınlık çok değer verdiğiniz kişilere karşı hissettiğiniz bir duygudur. Onların nasıl insanlar olduğunu herkes gördü.



Yakın çevreniz siz bu olayı yaşarken yanınızda mıydı yoksa küçük de olsa inandılar mı bu iddiaya?



Böyle deli saçmasına benim dostlarımın ve yahut yakın çevremin inanması mümkün mü? Herkes bu süreçte benim yanımda durdu. Zaten iddia sahibinin doğum tarihine baksalar bile annesi olmadığımı anlamalarına yeter. Onun doğduğu tarihte ben yılda en az 10 film çekiyordum. Karnımı nasıl saklayabilirdim? Gözleri o kadar kara ki bir filmimden bir kare bulmuşlar; üzerimde bir elbise var, hafif kilolu çıkmışım. “İşte burada hamileliğini saklıyordu” diye ekrana vermişler. Rezaletin daniskası! Neyse ki Adli Tıp son sözü söyledi.



Seda Sayan’ın sunduğu programda oldu tüm bunlar. Neticede o da bir anne, ona kızgın mısınız?



Seda Sayan’ı tanımam ama hemcinslerini yargılarken daha dikkatli olmalı. Hele de anneyse... O program çok sorumsuz bir programdı. Onun dışında şahıslarla ilgili konuşmam, hiç tarzım değil. Ben kavga etmeyi, çirkefleşmeyi beceremem.



Neden 1 TL’lik sembolik bir dava açtınız? İsteseniz milyonlar kazanırdınız.



Çünkü bu benim farkım. Ben onlar gibi para, pul ve çirkin reklam peşinde değilim. Kalite başka bir şey. Buralara kolay gelmedim; emek verdim, alın teri döktüm. Sanatıma hiç leke getirmedim. Benim amacım para değil, onların parasına da ihtiyacım yok. Herhalde onların paraya ihtiyacı var ki o programı öyle yalanlarla sürdürdüler.



'ÇOCUĞUM OLMADIĞI İÇİN PİŞMAN DEĞİLİM'



Şu an mutlu musunuz?



Bu olay beni mutsuz etmedi edemez de. Ama belki azıcık da olsa aklında soru işareti olanlar ya da inananlar gerçeği görmüş oldu. Bunun için mutluyum. Belki iftirayı atanlar bir lokma da olsa utanırlar. Dilerim utanmayı öğrenirler. Utanç duygusu, vicdan, pişmanlık herkese lazım ve şart.



Sormadan geçemeyeceğim, anne olmak ister miydiniz?



Öyle bir fırsatım olmadı ki. Çok çalıştım ben. Özellikle sinemaya girdiğim 70’li yıllarda çok çalıştım. Anneliği düşünecek hiç vaktim olmadı. Kariyer odaklıydım ama ondan sonra da zaten istemedim.



Hiç pişmanlığını duydunuz mu bunun?



Hayır duymadım. O yoğun dönemde çocuk yapıp onunla ilgilenemedikten, iyi yetiştiremedikten, bakıcılara verdikten sonra bir anlamı olmazdı.



'GÜZEL BİR PROJE GELİRSE EKRANA DÖNERİM'



Yeşilçam’ın en güzel ve başarılı kadınlarından biriydiniz. Neden ekranlarda yoksunuz?



Kendime uygun proje bulmak istiyorum. Çok beğendiğim bir iş olması gerekiyor. Sırf iş olsun diye de olmuyor.



Özlemiyor musunuz oyunculuğu?



Çok özlüyorum. Elbette oyunculuğumu yapmak isterim ama onu iyi yapamayacaksam bir değeri yok. Onu çok iyi ve güzel bir şekilde yapmak istiyorum.



Röportajın tamamını okumak için TIKLAYIN


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin