Haber medyasına demokrasi nasıl gelecek?

Habere ulaşım alanları hızla artarken piyasa ekonomisinin galip geldiği habercilikte demokrasi nasıl işleyecek?

Google Haberlere Abone ol
Haber medyasına demokrasi nasıl gelecek?

Natalie Fentoni'ın Opendemocracy.net'te çıkan Haberin Geleceği isimli makalesi Sendika.org'ta yayınlandı.



Medyanın iş modelinin çöküşü, haberden beklentimizin ve bunun nasıl karşılanabileceğinin eleştirel bir değerlendirmesini gerektirmektedir.



Bağımsız, nitelikli haberin üretimi ve dolaşımı, ticari etkinliklerin, düzenleyici kontrollerin ve teknolojik yeniliğin karmaşık tarihiyle birlikte demokratik toplumların simgesidir. Yerel ve bölgesel basının ve bölgesel televizyon haberciliğinin mevcut iş modelinin son bulmasına ek olarak pek çok ulusal gazetenin de ayakta kalma mücadelesi vermesi haberden beklentimizin ve bunun nasıl karşılanabileceğinin eleştirel bir değerlendirmesini gerektirmektedir.



Goldsmith Leverhulme Medya Araştırma Merkezi tarafından yapılan güncel bir çalışma internetin, insanların birbirleriyle iletişim kurabildiği cesur, yeni bir dünya olduğu ve açık, küresel erişimle farklı seslerin/fikirlerin hiyerarşik olmayan ağını oluşturduğu şeklindeki ütopik görüşleri tehdit eden görgül (amprik) kanıtlar sunmaktadır. “Yeni” medyanın bu son “yeni” dünyası, ne okuduğumuz, duyduğumuz haberleri arttırıp ana akım medyanın haber değerlerini ve geleneksel haber formatlarını değiştirmiş ne de blog yazarlarını kitle tüketicisiyle buluşturmuştur. Aksine, sayısal çağda geleneksel haber üretiminin ekonomik modeli tökezleyip düştüğünde ilk kurban profesyonel gazetecilik olmuştur. İkincisi de eğer dikkatli olmazsak demokrasimizin gücü olacaktır.



Araştırmada, ana akım haber medyasının farklı alanlarından profesyonellerle ve blog yazarlarını ve alternatif habercilik çalışanlarını da kapsar şekilde çevrimiçi (online) haber kaynaklarıyla ve haber üreticileriyle yapılan 170’den fazla görüşmeden yararlanılmıştır. Ayrıca üç ayrı haber merkezinde yapılan etnografik çalışmanın bulguları ve ana akım haber medyasında, çevrimiçi alternatif medyada, sosyal paylaşım sitelerinde ve YouTube’da yer alan haberlerin içerik analizleri de araştırmaya dahil edilmiştir.



Araştırma, ticari etkinlikler, finans ve düzenleme gibi yapısal faktörlerin yanı sıra gazeteciliğin kültürel güçlüklerinin, gazetecilik öznelliklerinin ve çalışma pratiklerinin rolünü de incelemiş; gazetecilik endüstrisinin ve pratiğinin sıkıntıda olduğu sonucuna ulaşmıştır.



Tirajlar ve okuyucu sayıları en düşük düzeydedir. Ücretsiz gazetelerin kurulması ve sayılarının hızla artmasıyla, 24 saat haber sunumunun başlamasıyla ve çevrimiçi ve mobil platformların popülerleşmesiyle habere erişmek için kullanılabilecek kaynakların sayısında muazzam bir artış olmuş ancak reklam ve istihdam azalmıştır. Yerel ve uluslararası haber üretiminde ölçek ekonomisinin olmaması ise bu yayınların kendi kendilerini finanse etmelerine yetmemektedir.



Gazete Birliği (The Newspaper Society) Ocak-Ağustos 2009 arasında 101 yerel gazetenin kapandığını açıklamıştır. Ayakta kalabilen az sayıdaki gazetede ise daha az çalışanla daha çok iş yapılmaktadır. Bunu, hepimizin kendi işlerimiz için de söyleyebileceğini biliyorum. Ancak gazetecilikte yaşanan, piyasalaştırma, kuralsızlaştırma ve küreselleşmenin yarattığı olağanüstü fırtınanın yeni teknolojileri de (şu ana kadar daha fazla hız ve haber alanı yaratan; teknolojik altyapıya yatırım yapılmasını daha gerekli kılan) bu karışımın içine çekmesidir. Bu faktörlerin birleşmesi kamu faydasına ve kamu çıkarına gazeteciliği olumsuz etkilemiştir.



Haber medyasının çalışma koşulları, güvencesiz, daimi kadroda olmayan daha az sayıdaki çalışanla daha fazla haber alanını doldurma (çevrimiçi platformların artması nedeniyle) ve daha hızlı çalışma (24 saat haberciliğin ve çevrimiçi iletişimin aracısızlığının gereklerini yerine getirebilmek için) doğrultusundaki baskıları arttırmıştır.




Eskiden, sabah uyanıp tüm gazeteleri okumak ve Günün Programı’nı dinlemek zorundaydınız… Şimdi ise, bunlara ek olarak anlık gelişmeler nedeniyle bir gözümüzün de web sitelerinde ve başkalarının bloglarında olması gerekiyor…İnternet söz konusu olduğunda uğraşmamız gereken ise enformasyon kaynaklarının sayısının fazlalığıdır.(ulusal popüler bir gazetenin siyaset editörü)





…zaman kısıtlılığının olduğu durumlarda internet müthiştir. Ancak bir o kadar da tehlikelidir. Bana göre habercilerin -özellikle de 24 saat yayın yapan haber kanallarındakilerin- yaptıkları hatalarda çoğu zaman neden internete güvenmeleridir. (ticari bir televizyon kanalının siyaset editörü)




Böylesi bir ortamda, gazetecilerin, gazetecilik mesleğinin gereklerini uygulamak yerine -çevrimiçi enformasyona ve haber kaynaklarına erişimlerinin arttığı, daha fazla haber alanını doldurmalarının ve daha hızlı çalışmalarının gerektiği bir ortamda- mevcut haberlerin “yaratıcı yollarla” yeniden üretilmesine, mevcut olanların tekrarlanmasına daha yakın bir haber üretim sürecine saplanıp kaldıklarının çok sayıda kanıtı vardır. Gazeteciler, kaynaklarıyla artık daha az görüşmektedir ve masa başı, kes-yapıştır, yönetimsel gazetecilik tarafından ele geçirilmişlerdir. Denenmiş ve test edilmiş kaynaklardan gelen hazır “yem” kullanıcının ürettiği içeriğin fazlalığıyla ya da çevrimiçi enformasyonun aşırı derecede artmasıyla mücadele etmenin zorluğu karşısında ilk sıraya yerleşmektedir. Bu da içeriğin homojenleşmesine neden olmakta; sürekli artan ticari baskılar ise sadece haber ajanslarını değil haber toplamanın tüm ucuz yollarını kullanmayı cazip kılmaktadır.



Hız, günlük rutin ve yoğunluk gibi gazetecilerin her gün maruz kaldıkları koşullar altında sıradan insanların ve sıradan haber kaynaklarının ana akım medyadaki muhabirlerle doğrudan iletişim kurabilmeleri kolay değildir. Gazeteciler, çevrimiçi enformasyon yığınından en önemli olanları toplayabilmek için bilinen hiyerarşiler ve yerleşik haber değerleri üzerine kurulu filtreleme sistemleri oluşturmaya zorlanmaktadır. Üretim sürecindeki zaman baskısı nedeniyle gazeteciler, bilinen “güvenilir” kaynaklara öncelik verme eğilimindedir. Dolayısıyla, ana akım çevrimiçi haberler, daha geniş bir çeşitlilikteki görüşleri kapsayacak kadar genişlememiş ya da sosyal medyadan süzülen enformasyona bağlı olarak odak değiştirmemiştir.



Her ne kadar haber kaynaklarının sayısı artmış ve sıradan insanlar ve sivil toplum da medya içeriği üretip yaygınlaştırabilir hale gelmişse de hala, sınırlı sayıda oyuncu haberi, enformasyonu ve kamusal tartışmayı belirlemektedir. Bir başka ifadeyle ana akım medya hala önemlidir; belki de şimdiye kadar olduğundan daha da önemlidir ve insanların çoğu habere genellikle ana akım medyadan erişmektedir. Ayrıca, arama motorlarının yapısı daha çok sayıda kullanıcıyı en popüler sitelere yönlendirme eğilimindedir. Yani, kazananın hep kazandığı model burada da geçerlidir. Görünen o ki, web üzerindeki farklı sesler büyük, kurumsallaşmış haber sağlayıcıları tarafından belirlenecektir ve bir kez daha medya, çoğulculuğun artması için gereken olanakları sınırlandıracaktır.



Bazı gazetelerde, istihdamın azaltılması ve hızlandırılmış üretim rutini, sadece en üst seviyede kişisel özerkliğe sahip kıdemli gazetecilerin kaynaklarla konuşmak için ofis dışına çıkma, enformasyonu doğrulamak için çok sayıda kaynakla telefon görüşmesi yapma ya da alternatif bakış açılarını veya çelişkileri araştırma lüksüne sahip olması anlamına gelmektedir. Ama çalışma pratikleri dönüşen sadece genç gazeteciler değildir:




Gazeteciler sizinle konuşmaya dahi çalışmazlar; sadece üst katta oturup gelişen haberleri izlerler. Her gün buraya (parlamento binası) geldiğimde gazetecilerin ve farklı odaların önünden geçiyorum ve hepsini televizyon izlerken ve yoğun şekilde çalışırken görüyorum… Buraya ilk geldiğimde… bu koridorun gazetecilerle dolu olmaması imkansızdı. Bazen sayıları bir düzineye hatta yirmiye ulaşabilirdi. Şu anda ise bu koridorda çok az sayıda gazeteci (genellikle de kıdemli, eski olanları) görüyorum. Sanırım, 24 saat haberciliğin somutlaşmış hali, görünümü budur. (İngiltere İşçi Partisi, parlamento üyesi)




Karşı karşıya kaldığımız durum, yeni teknolojilerin dönüştürücü potansiyeli ile serbest piyasanın boğucu kısıtlamaları arasındaki çelişkidir.



Çağdaş gazeteciliğin maddi koşulları (özellikle de güvencesiz, ticari bir etkinlik olması) bağımsız, kamu faydasına gazetecilik için en uygun alanı ve kaynakları sunmaktan uzaktır. Aksine, güvencesizlik ve ticari öncelikler, gazetecilerin –aslında çoğu gazetecinin de yapmak istediği- sorgulayan, analiz eden ve dikkatle inceleyen bir gazetecilik yapabilme olanağını kısıtlamaktadır.



Haber medyası ile demokrasi arasındaki ilişki nedir? Takip eden, hesap soran, iktidarı sorgulayan ve müzakereyi koruyup devam ettiren bir haber medyası, işleyen bir demokrasi için kritiktir. İletişimin bir “tık” ile gerçekleştiği ve enformasyon bolluğunun olduğu bir dünyada bu etik düzlemi amaç edinen bir haber medyasını korumak ve geliştirmek eskisinden daha da önemlidir. Böyle bir haber medyası olmadığı takdirde, blog dünyasının karmaşasında ve çok sayıda farklı görüş karşısında boğulur ve olguların titizlikle doğrulanmasından mahrum kalırız. Enformasyonu bağlamına yerleştirme ihtiyacı duymayız ve dayanaksız yazanlardan da hesap soramayız. Geri kalan herkesin sözü rüzgarda kaybolup giderken, iyi kaynaklara sahip ve güçlü olanların zaten yüksek olan sesi zirveye taşınır.



Bunları nasıl sağlayacağız? Hükümetin medya düzenlemelerinde ve medyanın uygulamalarında bir rolü olmalı mı? Demokrasinin temel prensiplerine gerçekten inanan her hükümet işlevsel olabilecek araçları, olanakları sağlamaya hazır olmalıdır. Bu, tamamen ticari çıkarlar yerine kamu yararına çalışma özgürlüğünü sağlayacak şekilde haber medyasını düzenlemek anlamına gelir. Bunu göz ardı etmek ise piyasanın, müzakereci demokrasiyi geliştirecek koşulları sağlamada güvenilir olduğunu kabul etmek demektir. Ancak piyasaların özünde demokrasi niyeti yoktur. Piyasalar, başarısızlık durumunda ya da baskı altındayken finansal istikrarı etik davranmaya tercih ederler.



Bunu nasıl gerçekleştiririz? Benim görüşüm, bandrol vergisinden değil de -bazı Avrupa ülkelerinde popüler olduğu gibi- endüstriden alınan harçlardan ve haber içeriğini sömüren haber toplayıcıların (news aggregators)[1] ücretlendirilmesinden elde edilen devlet fonlarıyla destekli, şirket mantığını aşan, düşük kârlı ya da kâr amacı gütmeyen bir haber sistemine yönelmemiz gerektiğidir.



[1] Haber toplayıcılar genellikle arama motorları, pazarlama şirketleri ve/veya medya kuruluşlarından bağımsız kurumlar ya da kişiler tarafından kurulan haber siteleridir. Özellikleri, internet üzerindeki başka yayınlara bağlantı (link) vererek hazır içeriği/haberi toplamalarıdır (ç.n.).



Natalie Fenton, Goldsmith, University of London’da Medya ve İletişim profesörüdür.



[Opendemocracy.net’teki İngilizce orijinalinden Aylin Aydoğan tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir.]


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin