Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım'ın "Oyunun kazananı ABD ile dolar, kaybeden kim?" başlıklı yazısı
Fed'in faiz artışı yapacağı konusunda herhangi bir şüphe yok. Hatta bankanın yapacağı faiz artışının bu sefer 100 tam puan olma ihtimali bile var. Halihazırda para piyasasındaki fiyatlamalarda, Fed'in 75 ve 100 baz puanlık faiz artırımı ihtimali sırasıyla yüzde 82 ve yüzde 18 düzeyinde bulunuyor. Bankanın daha önce 25 baz puanlık faiz artırımına gitmesi daha olası görülen gelecek ayki toplantısı için ise 50 baz puana yüzde 35,2 ve 75 baz puana yüzde 54,5 ihtimal veriliyor.
➔Bu durum ise doların daha da değerleneceği ve altın üzerindeki baskının daha da artacağı anlamına geliyor. Çünkü altın fiyatları ABD faizleriyle ters korelasyon içinde. Hatta en duyarlığı olduğu veri ABD reel faiz artışı.
➔Altın üzerinde baskı yaratan asıl unsur ise faizin daha yükselecek ve uzunca bir süre bu seviyede kalacak olmasında.
➔Bu ve buna benzer endişeler nedeniyle altın son 2.5 yılda gerek Kovid 19 salgını ve gerekse Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle elde ettiği 400 dolarlık primini kısa sürede tamamen geri verdi.
➔Faiz baskısından dolayı gelecek aylarda altın için, eğer ortaya yeni bir jeopolitik şok çıkmazsa öngörülen yön yukarıdan ziyade aşağıya doğru.
DOLARIN FAİZİ 10 KAT ARTTI
➔Citigroup mevcut konjonktürde “Saklanabileceğiniz tek yer Amerikan dolarıdır” demekle gerçekleşmekte olanı söylemiş. Doların büyük paralar karşısındaki değerini ölçen Dolar Endeksi’nin değeri yılbaşında 95.553 iken, 16 Eylül itibariyle 109.505’e çıktı. 8.5 aylık artışı yüzde 14.6’yı buldu. Zamanında dolara sığınanlar yaşadı.
➔Peki Amerikan doları neden güçleniyor? Çünkü ABD’de faizler 6 ay gibi çok kısa bir sürede % 0,25'ten % 2,50'ye yükseldi. Yani doların faizi 10 kat arttı, parasını dolara veya dolar bazında bir varlığa yatıran artık daha fazla faiz veya gelir elde ediyor. Bunun sonucu dolara talep arttı.
➔Fed faizlerin yükselmeye devam edeceğini duyuruyor. Dolayısıyla doların faiz getirisi artmaya devam edecek.
➔Dolar ABD’nin ama aynı zamanda dünyanın ana para birimi statüsünde. Amerika’da işler ters gittiğinde bile, dünya yine rezerv paraya, dolara sığınıyor.
➔Diğer para birimlerinde işler ters gitmeye başlayınca yatırımcılar zaten dolara yöneliyor. Yani her sarsıntıda sığınak dolar. ABD merkez ülke ve parası da rezerv para olduğundan dolayı.
➔Son dönemin ana sorunu olan jeopolitik ve enerji darboğazı açısından bakıldığında ise Avrupa ve İngiltere'nin durumu zor ama ABD’nin değil, hatta avantajlı. Ukrayna Savaşı sayesinde NATO şemsiyesi altında Avrupa ile safları sıklaştırdı.
➔Amerika ayrıca Rus gazi yerine Avrupa ülkelerine çok daha yüksek fiyatlardan LNG satıyor. -Ekonomide çok sert bir resesyon yaşamadığı sürece Fed’in doları değerlendirici mevcut politikasında bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor.
ACIYI HERKES TADACAK
➔Kısa bir süre de olsa canlanan Amerikan borsaları yeniden ayı piyasası trendine geri döndü.
-Dünyanın geri kalan kısmı ise bir yandan para politikalarıyla enflasyona karşı mücadele ederken, diğer yandan yavaşlayan ekonomilerinin resesyona düşmemesi için dua ediyor.
➔Ama görünen o ki pek çok ülke her ne yaparsa yapsın, bu zehirli kokteylden bir yudum almaktan kendini kurtaramayacak. Bu acı ilacı herkes tadacak.
➔ABD'de 13 Eylül salı akşamı açıklanan enflasyon verileri Amerikan borsalarını yerle bir etti. Dow Jones yüzde 4, S&P 500 yüzde 4,3, Nasdaq yüzde 5,5 ile yılın en kötü gününü yaşadı.
➔Bu düşüşün başlıca nedeni ise hiç şüphesiz yüzde 8,3 ile hayal kırıklığı yaratan TÜFE verisiydi.
➔Piyasaları en çok korkutan rakam ise ABD'nin çekirdek enflasyonu oldu. Önceki aya kıyasla yüzde 0.6 oranında artış gösteren bu rakam enflasyonla mücadelenin öyle kolay atlatılamayacağını gösterdi.
➔Oysa yatırımcılar Fed'in sert faiz artışlarının artık enflasyonun belini kırmaya başladığını düşünüyordu. Ancak gelen rakam bunun öyle beklendiği gibi değil. Fed bundan sonra da sert faiz artışlarına devam edecek.
BU POLİTİKA GEÇİCİ DEĞİL
➔İşte bu düşünce piyasaların adeta kabusu haline geldi. Şimdi yatırımcılar kademeli azalma yerine para arzının hızla daraltılması fikrine ısınmak zorunda kalacak.
➔Endekslerin son bir hafta içerisindeki hareketlerine bakıldığında bu fikre alışmanın kolay olmayacağı anlaşılıyor.
➔TÜFE rakamının açıklanmasının ardından kameraların karşısına geçen ABD Başkanı Joe Biden kendinden önce konuşan Fed başkanı Jerome Powell’ın dediği gibi, halkı zorlu günlere hazırlayan sözler söyledi.
➔Biden açıklamasında enflasyona karşı önemli başarılar elde ettiklerini belirterek “Ancak fiyat artışlarını indirmek çok daha zaman ve kararlılık gerektirecek" dedi.
NAKİT TAHVİLE GİDİYOR
➔Yükselen faizlerle yatırımcıların tahvillere ilgisi de hızla artıyor. Tahviller hisse senetlerine kıyasla daha güvenli bir yatırım aracı olduğu için, borsadan çıkan nakit doğrudan tahvile yöneliyor.
➔Gerek FED yetkilileri gerekse Amerikalı siyasiler faiz artışının aynı sertlikte devam edeceğine ve faizlerin uzun süreli yüksek seviyede kalacağına her fırsatta dikkat çekiyor.
➔Borsalardan çıkacak nakit gelecek aylarda tahvilleri akmaya devam edecek.
➔Bu da borsalar için hiç iyi bir gelişme değil.
➔İşte Fed’in çarşamba akşamı yapacağı açıklama öncesi piyasalardaki hava bu. Hem bugüne hem de geleceğe yönelik önemli endişeler var.
FED’İN DURACAĞI SEVİYE
➔Fed'in 21 Eylül toplantısı sadece faiz kararı ile değil toplantı esnasında Amerikan ekonomisine yönelik tahminlerin açıklanması nedeniyle de büyük önem taşıyor.
➔Tahminler bankanın 2023 yılına yönelik para politikalarının yönünün belirlenmesi konusunda piyasalara fikir verecek.
➔Uzmanlar ve piyasalar son gelen veriler eşliğinde bankanın haziran toplantısındaki tavrından çok daha şahin bir tavır takınmasından endişe ediyor.
➔Buna göre enflasyonun mevcut çetin ceviz seviyesini koruması halinde bankanın faiz artışı konusunda aynı sert tutumunu sürdürmesi gündeme gelecek.
➔Bazı çevreler ise bankanın bu tutumunun gerçekleşmesi halinde 2023 sonu itibariyle faizlerin yüzde 4,5 seviyelerine ulaşacağını düşünüyor.
➔Bir başka grup ise hızla yükselen enflasyonun aşağıya inebilmesi için ekonomide sert bir düşüşün gerekli olduğuna inanıyor. Burada sert düşüşle ifade edilen şey ise talebin azalması ve istihdamın gerilemesi.