Ünlü senarist ve oyuncu Gülse Birsel, Boğaziçi Üniversitesi 150. Yıl Mezuniyet konuşmasından bir bölümü, kişisel Instagram hesabından paylaştı. Kısa sürede gündem olan videoya Birsel, şu notu düştü:
"Boğaziçi Üniversitesi 150. Yıl Mezuniyet konuşması.
Haziran 2017 idi. Sesim kısıktı ama bu görev bana verildiği için çok onurluydum...
Turgut Uyar’ın Denge şiiriyle anlatmaya çalıştım Boğaziçi’ni.
Kavga, dövüş, şiddetin, gerginlik ve kutuplaşmanın hiç birimize faydası yok!
Ne olur bizim dengemizi bozmayınız.
(Özel rica: Yorum yapacaksanız üsluba, nezakete dikkat edelim, bari burada kavga etmeyelim.)"
Bu gönderiyi Instagram'da gör
Rektör atamasını protesto eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine uygulanan şiddete tepkiler yoğunlaşırken, yazar, senarist, oyuncu Gülse Birsel'in, Boğaziçi Üniversitesi'nin 150. mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sosyal medyada gündem oldu.
Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu (BÜ '94) Birsel'in 21 Haziran 2017 günü yaptığı konuşmanın içeriği dikkat çekiyor.
O günkü konuşmasında Boğaziçi'nin bir kamu üniversitesi olduğunu ve her kesimden her şehirden her hayat tarzından çok farklı öğrenciler olduğunu vurgulayan Birsel, şöyle konuşuyor:
“Ortak özellikleri aşırı derecede zeki olmaları… O ayrı… Ama bu binlerce birbirine benzemeyen insan, o kadar renkli hoşgörü içinde ve yan yana yaşar ki… Eskiden ben, böyle bir çeşitlilikte Boğaziçi'nin küçük bir Türkiye olduğunu düşünürdüm. Bence şimdi hayalimiz Türkiye'yi koskoca bir Boğaziçi yapmak olmalı.”
Gülse Birsel'in o günkü konuşmasından bir kesit şöyle:
“Boğaziçi'nde başka şeyler de öğrendim. Son yıllarda fark ettim bunu. Mesela ne zaman gazete yazılarında, orda burada, özgürlük, demokrasi, eşitlik, ifade özgürlüğü, çeşitlilik falan gibi kavramlardan bahsetsem, dönüp dolaşıp elimde olmadan Boğaziçi yıllarımdan örnek veriyorum.
Çünkü özgürlük, farklılıklara saygı, tahammül, hoşgörü filan. Böyle klişeleşmiş ama o kadar klişe olmasına rağmen maalesef bizim ülkemizde bir arpa boyu yol gitmemiş.
Hatta arpa boyu arpa boyu biraz geriye gitmekte olan bazı kavramların, hakiki olarak, pratikte Boğaziçi öğrencileri tarafından yaşandığını ve uygulandığını çok iyi biliyorum.
Bu bütün Türkiye'nin bir Boğaziçi olması hayalini gerçekleştirmek için, kimimiz icat yapabiliriz, kimimiz espri yapabiliriz, yeter ki bizim dengemizi bozmasınlar.
Burada hemen Turgut Uyar şiirini haddim olmayarak biraz araklamak istiyorum. Boğaziçi'ni tanımlamak için bence çok uygun bir şiir.
Boğaziçi bence herkesin birbirinin, alının al, morunun mor, tanrısının amenna büyük, şiirinin adam akıllı şiir olduğuna saygı duyduğu bir yerdir.
Yine aynı şiirdeki gibi pırıl pırıl bir denize karşı diz boyu sulara yan gelmiş insanlar herkese iyi niyetle gülümser. Kimse birbiriyle dövüşemez. Bizler tam kendimize göre tam dünyaya göreyizdir. Ama bizim dengemizi bozmayınız.”