Akit yazarı Abdurrahman Dilipak'ın geçtiğimiz cuma günü kaleme aldığı “L’exorsizm ve Demonizm” başlıklı yazısında, Vatikan’a bağlı kiliselerde cin çıkarma işi yapıldığını, bu çıkarılan cinlerin cezalandırıldığını, hapsedildiğini veya kilisenin emrine girdiğini, yani kadroya alındığını ve sonra istihbaratta kullanıldıklarını”, kaleme almış ve gündem olmuştu. Dilipak'a bir tepki de Gülse Birsel'den geldi.
Gülse BİRSEL / HÜRRİYET
Cinlerden sen anlarsın, konuş onlarla...
Dilipak’ın cinlerin dış ülkelerin istihbaratında kadrolu olarak kullanıldığı bilgisini içeren yazısından sonra kafalar karışık. İroni midir, hiciv midir, ciddi bilgi midir? Her şekilde, gerçekse bu acayip bilgiye de, mizahsa bu müthiş mizahın bizleri komedi piyasasından silebilecek yüksek kalitesine hazır değilim!
Cuma günü itibariyle (bu lütfen resmi kayıtlara da geçsin diye tarih veriyorum bak) Akit yazarı Abdurrahman Dilipak mizahımızı, mesleğimizi çaldı! Yetkililer buradan duysun. Mizah yazarlarının ayriyeten bir sendikası yok, ama belki bu olaydan sonra kurmak gerekliliği ortaya çıkmış oldu.
Dilipak “L’exorsizm ve Demonizm” başlıklı yazısında Vatikan’a bağlı kiliselerde cin çıkarma işi yapıldığını, bu çıkarılan cinlerin cezalandırıldığını, hapsedildiğini veya kilisenin emrine girdiğini, yani kadroya alındığını ve sonra istihbaratta kullanıldıklarını” söylüyor.
Bak önyargılı olmayın. Adam kadroya alınma cümlesinin sonunda parantez içinde ünlem koymuş. Bu “Yav şaka yapıyorum” demektir kanımca. Yazdıklarını ciddi ciddi yazdığını pek tahayyül edemiyorum, o bakımdan parantez içi ünlem dalga geçme işareti gibi geldi bana.
Yazının devamını okumak için TIKLAYIN