Tunceli'de 5 Ocak 2020’de kaybolan ve bir daha haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku dosyasında baş şüpheli Zeinal A.’nın, polislikten ihraç edilen babası E.Y.’ye ait olan ve polis tutanağında olaydan bir gün önce Gülistan’ın zorla bindirilmeye çalışıldığı belirtilen otomobilin, soruşturmanın açıldığı 7 Ocak’ta il dışına çıkarıldığı ve yaklaşık bir hafta sonra tekrar kente getirildiği ortaya çıktı.
Doku ailesinin avukatı Ali Çimen, “Bu aracın içerisinde DNA incelemesi yapın dedik, PTS’sini takip edelim dedik. Yani Elazığ’a gitmişse, buradan da başka yere gitmişse onu da takip edelim dedik. Dosyada bunların hepsini istedik ama taleplerimizin hiçbiri kabul edilmedi” dedi.
GÜLİSTAN DOKU 5 OCAK 2020'DEN BERİ KAYIP
Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’dan, 5 Ocak 2020'de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamadı.
Ailesi, 6 Ocak'ta Emniyet Müdürlüğü'ne kayıp başvurusunda bulundu. Doku'nun bulunması için cep telefonu sinyallerini izleyen güvenlik güçleri, 11.29'da Atatürk Mahallesi'ndeki minibüs durağından üniversite aracına bindiğini tespit etti.
Yol güzergahında bulunan Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarında yapılan incelemelere rağmen araçtan nerede indiği tespit edilemedi. Araştırmalar sonunda Gülistan Doku'nun cep telefonunun, en son Uzunçayır Baraj Gölü’ndeki Sarı Saltuk Viyadüğünde sinyal verdiği belirlendi.
Viyadük üzerinden geçen bir aracın kamerasına da Gülistan Doku’nun olduğu ifade edilen görüntü yansıdı.
Dönemin Tunceli Valisi Tuncay Sonel koordinesinde Uzunçayır Baraj Gölü’nde AFAD Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Ankara, Denizli, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Manisa ve Kahramanmaraş büyükşehir belediyeleri ile sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve gönüllülerden oluşan 542 kişilik personel, 88 araç, 38 bot, 10 ROV cihazı, 6 dron, 4 sonar ve 3 arama köpeğiyle yapılan aramalara rağmen Gülistan'a ait ize rastlanılmayınca, çalışmalar sonlandırıldı.
ESKİ ARKADAŞI GÖZALTINA ALINMIŞTI
Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, kaybolmadan önce son görüştüğü kişi olduğu belirtilen erkek arkadaşı Rusya doğumlu Zeinal A., yaklaşık 2 yıl sonra Antalya'nın Alanya ilçesinde gözaltına alındı.
Zeinal A., 4 saat süren ifadenin ardından adli kontrolle serbest bırakıldı ve hakkında yurt dışı yasağı konuldu. Zeinal A.'nın babası E.Y. hakkında da Doku ile ilgili gizli kalması gereken kişisel bilgileri sosyal medyadan ifşa ettiği gerekçesiyle dava açıldı.
Mahkeme, E.Y.’yi kişisel verileri ele geçirip, yaydığı gerekçesiyle 2,5 yıl hapse çarptırdı. Ayrıca sosyal medya hesaplarında yapılan inceleme ve araştırmalarda, E.Y.’nin, 2018 yılında Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’yi şehit eden polis memuru İsmail Hakkı Saraçoğlu hakkında da sosyal medya üzerinden olumlu ifadeler kullandığı tespit edildi.
Tunceli Valiliği’nin önerisi üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından Zeinal A.’nın babası E.Y., polislik mesleğinden ihraç edildi.
KAYBOLMADAN ÖNCE BİR ARACA ZORLA BİNDİRİLMEK İSTENDİ
Geçen hafta Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku, Vali Bülent Tekbıyıkoğlu ve Emniyet Müdürü Hakan Duman’la görüştü. Görüşme neticesinde ablanın talepleri üzerine güvenlik güçlerince ekip kurularak dosyanın baştan sona kadar inceleneceği belirtildi.
Ailenin avukatı Ali Çimen, Gülistan’ın kaybolmadan bir gün önce beyaz renkli bir araca zorla bindirilmeye çalışıldığını belirterek, “Gülistan Doku’nun soruşturma dosyasına, 7 Ocak 2020 tarihinde başlandı. Gülistan’dan en son 5 Ocak 2020 tarihinde haber almıştık. Kaybolmasından bir gün önceki gecesi, saat 22.30 sıralarında Gülistan Doku’nun, bir vatandaşın ihbarıyla olay yerine giden polisin tuttuğu bir tutanak vardı. Tutanağa göre, vatandaşın ihbarı sonucunda anlaşılan Gülistan’ın, beyaz renkli bir arabaya zorla bindirilmeye çalışıldığı, bunu gören vatandaşında polise haber verdiği olaydı. 4 Ocak 2020 gecesi baş şüphelinin babası, o zaman asayiş şubede görevliydi. Bindirmeye çalışan da baş şüphelidir. Polis olay yerine gidiyor, tutanak tutuyor. Aynı anda olay yerine giden polis memuru, baş şüphelinin babasını arıyor. Baş şüphelinin babası olay yerine gittiğini söylüyor ama ilk ifadesinde ‘araç çamura saplanmıştı, ben aracı kurtarmaya gitmiştim’ demişti. Tutanakla biz gördük ki öyle değil, vatandaşın ihbarı var. Baş şüphelinin de kimliği yok. Babası olay yerine gidiyor. Ondan sonra bir tutanak tutuluyor ve serbest bırakılıyor. 5 Ocak 2020 günü baş şüpheliyle kafenin önünde görüşüyor. Sonra Gülistan’ın dolmuşa binip üniversite tarafına hareket etmesi olayı vardı. Görüntüler de zaten yayınlandı. Orada 12.21 gibi telefonu kapanıyor. 16.41 sıralarında üniversitede görevli işçi var. Bunlar, kendileri emniyete gidip ifade veriyor. Diyorlar ki; ‘Siz bu kızı arıyorsunuz, ama biz bu kızı 16.41 sıralarında gördük’ diye. Biz oradan geçelerin Plaka Tanıma Sistemleri’ni (PTS) de istedik” dedi.
SORUŞTURMANIN BAŞLADIĞI GÜN, ESKİ ERKEK ARKADAŞININ BABASI İL DIŞINA ÇIKMIŞ
Gülistan Doku’nun zorla bindirilmeye çalıştığı aracın eski erkek arkadaşı Zeinal A.’nın polis babası E.Y.’nin olduğunu ve E.Y.’nin de soruşturma başladığı gün il dışına gittiğini belirten avukat Çimen şöyle konuştu:
“Vatandaşın kullandığı araç da aynı o tarihte Tunceli istikametine göre oradan geçmiş. 7 Ocak 2020 günü soruşturmanın başladığı o tarihte, Gülistan’ın zorla bindirildiği aracın Elazığ’a doğru çıktığına dair görüntüsüne siz ulaşmışsınız. O dosyanın içerisinde çok önceden de vardı. Biz bu görüntüden sonra bu baş şüphelinin babasına aittir. Zaten Gülistan bu araca zorla bindirildi. Gülistan zorla bu araca bindirildiği için, araçta DNA incelemesi yapın dedik. Bu aracın PTS’sini takip edelim dedik. Yani Elazığ’a gitmişse Elazığ’a, buradan da başka yere gitmişse onu da takip edelim dedik. Zaten bu kamu görevlisidir. Vali izin vermeden şehir dışına çıkılmaması lazım.
Dosyada bunların hepsini istedik ama taleplerimizin hiçbiri kabul edilmedi. Yani durup dururken değil, soruşturmanın başladığı gün terk ediyor. Bu araç, baş şüphelinin babasına ait bir araçtır. Dosyanın içerisinde girmediği için olaydan bir yıl sonra biz HTS’leri dosyaların içerisine alabildik. Oradan da fark ettik ki Tunceli’den çıktıktan sonra Elazığ istikametine doğru dağlık yoldan gidiyor. Tabi biz görüşmelerle bunu anlıyoruz. Normal istikametten Elazığ’a gidildiğini yorumlayamıyoruz. PTS’ler dosyanın içerisine alınsaydı, daha iyi yorumlayacaktık. Elazığ’a çıktığını kesin biliyoruz.
Hem HTS hem de PTS’si de uyumludur. Bir müddet de Elazığ’da kalıyor. Soruşturma dosyasında şüphelinin materyalleri üzerinde henüz inceleme yapamadık. Cep telefonun bilirkişi raporunu tamamlayamadık. Evini zaten boşaltıp gitti. Yani dosyamız sürüncemede kalmış durumda. O olaydan kısa bir süre sonra baş şüphelinin babası polis memuru, valinin koruma ekibine alındı. Bir yönüyle sanki orada bir ödüllendirme yapıldı. Normal basit biriyken valilik koruma ekibine alındı. DNA incelenmesi yönünde savcılık kısmı izin verir. Biz onlarca kez talep ettiğimiz bir husustur. Şu ana kadarda kabul edilmedi” diye konuştu.