Gülgün Feyman, İnkılap
Kitabevi'nden çıkan kitabı Spiker'de iyi
bir spikerin haber sunarken nelere dikkat etmesi gerektiğine ve
günlük yaşamda kendimizi daha rahat nasıl ifade edeceğimize dair
ipuçları veriyor, aynı zamanda Türkçenin başına gelen
felaketleri sıralayıp çözüm önerileri getiriyor. Feyman bunu
yaparken güldürüyor, düşündürüyor ama öğretiyor.
Feyman 33 yıllık meslek yaşantısında edindiği birikimi, bu birikimi
yaratırken başına gelen ve tanık olduğu olayları, Türkçenin hızla
katledildiğini, bu katliama neden olan aktörleri, İnkılap
Kitabevi'nden çıkan Spiker isimli
kitabında okuyucularıyla paylaşıyor. Bunu mizahla, kimi zaman da
üzüntüsünü satırlarına yansıtarak yapıyor.
Kendisi küçük işlevi büyük
Spiker, Türkçenin karakteristik özelliklerini kaybedişini mizahi
bir dille elle alıp, “kendisi küçük işlevi büyük” şapkalardan
bahsediyor satırlarında, kimi zamansa TRT dönemi trajikomik
yasaklardan bahsediyor.
Komünist kelime, faşist bağlaç!
Feyman'ın satırları arasında devlet eliyle “vatan haini”,
“komünist” ilan edilen kelimelerden kaçmaya çalışan bir spikerin
düştüğü mizahi durumu ve çaresizliği anlatıyor, kimi zamansa
topluluk karşısında hitabetin sırlarını okuyucusuyla
paylaşıyor.
Arka Kapaktan:
“Bu kitapla birlikte Feyman’ın ekran tecrübesinden damıtılmış ve bir maraton koşucusu gibi hiç bitmeyen enerjisiyle harmanlanmış hatıraları bazen ibrete dönüşecek bazen tarihi bilgileriyle renklenecek, bazen de dersler verecek” Nebil Özgentürk
“Düzgün Türkçesi, diksiyonu ve fiziği ile bir spikerde bulunması
gereken üçübirada’yı kendinde toplamış, dik ve demokrat duruşuyla
da sevgi ve saygımı kazanmış bir hoca Gülgün Feyman” Müjdat
Gezen
“Gülgün Feyman, kitabında bir taraftan kendini anlatırken, diğer taraftan aslında Türkiye’yi anlatıyor. Feyman’ın kitabı, kalitesizliğin sıradanlaşmaya başladığı bugünün Türkiyesi’nde kaliteli bir iş olarak kendini gösteren, tıpkı konuşmaları gibi su gibi akıp giden bir kitap…” Sinan Meydan
“Onun ekranlardaki aydınlık yüzü, aydınlık sesi ve mükemmel Türkçesinin kağıt üzerinde kalıcı bir hikayesine ihtiyacımız vardı.” Nermin Bezmen