Grup Yorum üyesi Seçkin Aydoğan'ın da aralarında olduğu 6 sanığın "terör örgütü üyesi olmak, izinsiz gösteri yapmak ve polise direnmek" suçlarından yargılandığı davada tahliye kararı çıkmazken, Aydoğan'a 39,5 yıl hapis cezası istendi.
Grup Yorum üyesi Seçkin Aydoğan'ın "örgüt üyesi" olduğu
iddiasıyla yargılandığı davada, Savcı İsmail Işık esas hakkındaki
görüşünü açıkladı. Savcı Işık, sanıklar Eser Morsümbül, Cemray Baş,
Gürkan Türkoğlu, Seçkin Taygun Aydoğan, Melis Çitlioğlu ve Hazal
Kaya'nın "Görevini yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar
verme, silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası
yapmak, kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılmak, yürüyüşlere
silahsız olarak katılarak ihtara rağmen dağılmamak" suçlarından 10
yıl 3 aydan 39,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Mütalaanın açıklanmasından sonra Mahkeme Başkanı Ali Alçık, ara
kararları açıklamak için sanıkların salondan çıkarılması istedi.
Aydoğan, 14 aydır tutuklu olduğunu ve konuşmak istediğini
belirterek, salondan çıkmadı. Bunun üzerine Başkan Alçık, jandarma
salona çağırdı. Aydoğan ve diğer sanıklar slogan atarak bir süre
direnirken, jandarma sanıkları zor kullanarak salondan çıkardı.
Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilen davada,
mütalaaya karşı savunma hazırlaması için sanıklara süre vererek
erteledi.
-"GRUP YORUM'U ASLA SUSTURAMAZSINIZ"-
Grup Yorum üyesi Caner Bozkurt, duruşmayla ilgili ANKA'ya yaptığı
değerlendirmede, 14 aydır tutuklu olan Aydoğan'a yöneltilen
suçlamanın tek delilinin bulanık bir fotoğraf karesi olduğunu
söyledi. Aydoğan'ın, 2911 Sayılı Toplantı ve Yürüyüş Kanunu'na
muhalefetten yargılandığını vurgulayan Bozkurt, "Bu, ağır cezada
yargılanacak bir şey değil. Yani baştan hukuksuzluk var. Bunun
üzerine savunma da yaptırılmıyor. Seçkin, 14 aydır süren
mağduriyetini ve Grup Yorum olarak bizim yaşadığımız mağduriyeti
anlatacaktı, izin verilmedi" dedi.
Grup Yorum da, kararın ardından yaptığı açıklamada, keyfi
tutuklamaların sürdüğüne dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Bugünkü duruşmada okunan adli tıp raporu bu fotoğrafın anlaşılır olmadığı, görünen kişinin Seçkin olmasının anlaşılamayacağını göstermesine rağmen 15. Ağır Ceza Hakimi Seçkin'i tahliye etmedi. Bunun üzerine söz isteyen Seçkin'e söz vermedi, avukatların ve Seçkin'in ısrarı karşısında 15. Ağır Ceza Hakimi, Seçkin'in avukatı Evrim Deniz Karatana'ya "laubali' diyerek jandarmayı salona çağırdı. Salona gelen jandarmalar Seçkin'i ve diğer tutukluları döverek, yerlerde sürükleyerek dışarı çıkardı. Zulmün yaratıcıları, insanların yaşam hakkının üzerinde tepinenler, onurunu, namusunu, meslek ahlakını iktidara beş paraya satanlar; hukuk, adalet tanımayanlar nereye kadar? Saltanatınız sonsuza dek sürecek sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bugünden söyleyelim adınız yarına kalmayacak. Hiç yokmuş gibi unutulacaksınız. Ama halkın sanatını yapanlar, türkülerini yakanlar hep olacak. Hep umutla, sevgiyle, hasretle hatırlanacak. Pir Sultanı düşünün, Victor Jara'yı, Ruhi Su'yu, Sabahattin Ali'yi Seçkin'i, Ayfer'i tutuklayabilirsiniz. Ama asla Grup Yorum'u susturamazsınız. Hepimizi tutuklayın. Siz daha tutanaklarınıza imza atmadan Anadolu'nun dört bir yanında; adını bile duymadığınız ilçelerde, köylerde onlarca Grup Yorum kurulacaktır. Ve her zaman, zulmünüzün karşısında kahırlanan değil; direnen ve susmayan bir Grup Yorum ailesi bulacaksınız. Faşizmin bize her gün, her saat, her dakika söylettiği gibi: Türküler susmaz halaylar sürer." ANKA