Buldan'ın açıklamalarından satır başları:
Suruç davasında görüyoruz ki, mahkeme heyetinin tutumu katliamın sorumlularını yargılamaktan uzaktır. Sorumluluğu ailelerin üzerine yıkma tutumu vardır. Duruşma 22 Ekim’de Urfa’da bir kez daha görülecek. Demokratik kamuoyunu bu davayı sahiplenmeye çağırıyorum.
10 Ekim anmasında insanların üzerine katliam sırasında olduğu gibi gaz sıktılar, insanları gözaltına aldılar. IŞİD’in lanetlenmesinden rahatsız olanlar suçüstü yakalanmıştır. O süreçte yaşananların açığa çıkması için hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Hasta tutsakların tahliye edilmemesi idam politikasıdır. Yine 30 yılını bitiren insanların tahliye olacakları akşam infazlarını yakmak zulümdür! AKP 12 Eylül’ün mirasını sahiplenmektedir. AKP İktidarı bilsin ki, toplumu çöktürme planınız başarıya ulaşmayacak.
Otellere, tesislere çöken mafya düzeni bunlara da ilham vermiş olacak ki, mafya gibi kâğıt işçilerinin ekmeğine çökmeye çalışmaktadırlar. Neymiş efendim? Haksız kazanç varmış! Pes doğrusu. Haksız kazancın da, haksız zenginleşmenin de daniskası sizin iktidarınızda vardır.
Ayakkabı kutuları gibi pandora kutusu da açılıyor. Kimler var? Saray yapan Rönesans, Ziraat Bankası’ndan aldığı 750 milyon dolar krediyi ödeyip ödemediği belli olmayan Demirören, Türkiye’yi tarumar eden Cengiz, Çalık grubu da var. Hepsinin arkasında da AKP iktidarı var.
Yerli ve milli vergi kaçakçılarının kaçırdığı her bir kuruş vergi, bu ülke insanının hakkından çalınmaktadır. Vergi kaçıranlar hayırsever, barınmak için yurt talep eden öğrenciler, hakkını arayan yurttaşlar ise terörist öyle mi? Kimin ne olduğu çok açık ortadadır.
Açlık bu ülkede, sefalet bu ülkede, çöpten ekmek toplayan insanlar bu ülkede, işsizlikten intiharlar bu ülkede, ama çıkmışlar insanların gözüne baka baka cam ekranlarından her gün yalan söylüyorlar! Sizin ne bu dünyada, ne de öbür dünyada yatacak yeriniz kalmamıştır!
Yurtsuz bıraktığınız öğrenciler, işsiz bıraktığınız gençler, umutsuz bıraktığınız insanlar sizi koltuksuz bırakacak. Ekmeğine göz diktiğiniz geri dönüşüm işçileri sandık geldiğinde sizi dibe öyle bir gönderecek ki bir daha dönüşünüz olmayacak. O gün hızla yaklaşmaktadır.
Bu çarpık zihniyetten, çürümüş sistemden, enkaz yığınından halklarımızı mutlaka kurtaracağız. Ülkeyi yönetmeye talip olduğumuzu cesaretle büyük bir iradeyle ortaya koyuyoruz. Nasıl yöneteceğimizi görmek isteyenler HDP’yi izlemeye devam etsin.
Büyük kazanımlar elde ettik, vazgeçecek değiliz. Gözdağlarınız, tehditleriniz, cezalarınız vız gelir tırıs gider. Kadınlar sizden korkmaz. Ama siz kadınlardan korkun! Çünkü iktidarınızın sonunu kadınlar getirecek.
Linçleriniz, nefret siyasetiniz, erkek siyasetiniz bizi asla yolumuzdan alıkoyamayacaktır. Buradan Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü alan Sevgili Nihal Yalçın’ı da kadınlar adına tebrik etmek ediyorum, selam ve sevgilerimi iletiyorum. Bildiğiniz üzere ödül töreninde haddini aşan bir erkek zat, kadınların başarısını hazmedemeyen bulanık bir zihin, Yalçın’a saygısızlık yaptı. Yetinmedi, “Demirtaş serbest bırakılmalı” dediği için Yalçın’ı hedef göstermeye, ırkçılık yapmaya devam etti. Bu ırkçı, bu kadın düşmanı hadsiz zihniyeti buradan şiddetle kınıyorum. Sadece bununla sınırlı kalmadı. Benim de Yalçın’a sahip çıktığımı ifade etti. Evet, sahip çıkıyorum, sana söylüyorum biz Yalçın’a ve sesi kesilmek istenen bütün kadınların yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz. Bu da sana kapak olsun. Sanat dünyasının yüz akı ve onuru olan Nihal Yalçın’a başarılar diliyorum. Yolun açık olsun Sevgili Nihal.
Çağrımız bugün çöken sistemin toplum üzerinde bıraktığı enkazı kaldırıp, bu toplumu, direngen bir buğday başağı gibi yeniden yeşertmenin, yeniden büyütmenin, özcesi yeniden inşa etmenin çağrısıdır. Bu mümkünün kıyısındayız, hep birlikte kürek çekmeye var mısınız?