İngiliz Haber Ajansı (Reuters) Güneydoğu Bölge muhabiri ve kameramanı Faruk Yüce, yakasında basın kartı bulunmadığı gerekçesiyle Diyarbakır'da gözaltına alınmıştı.
Olayla ilgili Medyatava'ya açıklamalarda bulunan ve gözaltı sırasında olay yerinde bulunan Zaman gazetesi muhabiri İsmail Avcı, gazetecilerin çabalarıyla Yüce'nin yaklaşık 1 saat gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldığını açıkladı.
Avcı, Diyarbakır'da yaşananları ve Yüce'nin serbest bırakılması için verdikleri mücadeleyi şu sözlerle aktardı:
"Öncelikle Diyarbakır'daki gazeteci arkadaşların baskısıyla Reuters muhabiri Faruk Yüce'nin serbest bırakıldığını belirteyim.
Olay ise şöyle gelişti; Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Diyarbakır'ın Sur ilçesinde uygulanan sokağa çıkma yasağını ve Ankara'daki patlamayı protesto etmek amaçlı bir yürüyüş düzenledi. Faruk da Reuters'in Bölge muhabiri ve aynı zamanda kameramanı. Bizimle birlikte protesto görüntülerini izliyordu. Faruk, yıllardır bütün görüntülerini tripot ve büyük kamerayla alır. Sanırım fırsat bulamadığı için bugün kamerasını alamamıştı. Hatta kendisine, ben hem görüntü hem fotoğraf çekiyorum. İstersen görüntüleri ve fotoğrafları paylaşabiliriz şeklinde bir tavsiyede bulundum. Faruk da "Ben bugün telefonumla çekim yapacağım" dedi. Yürüyüş boyunca da telefonla çekim yaptı.
Grup dağılırken, grubun içindeki bazı gençler polislerin olduğu noktaya pet şişe, taş gibi cisimler attı. Tabii bu nedenle polisin bir müdahalesi oldu. Faruk da polisin müdahale ettiği bölgede görüntü çekiyordu. Grup dağılınca biz gazeteciler olarak daha güvenli olan bir noktaya gittik. Tabii biz o noktaya doğru giderken Faruk da yanımıza geldi. Bulunduğumuz yerde polis bariyeri ve bir TOMA vardı. Faruk, polis bariyeri ile TOMA'yı birleştirip görüntü almaya çalıştı. O sırada hemen bir çevik kuvvet polisi müdahale etti. O anda bir kargaşa yaşandı ve Faruk'u karga tulumba gözaltına almaya çalıştılar. Ben ve DHA muhabiri arkadaşım engel olmaya çalıştık. Polisin gerekçesi ise 'Gazeteciyse neden telefonla çekim yapıyor, niye yakasında basın kartı yok?' şeklinde oldu. Biz de bak hiçbirimizin yakasında kart yok dedik. İzah etmeye çalıştık. Amirleri de araya girmeye çalıştı. Tüm çabalarımıza rağmen gözaltına alınmasına engel olamadık.
Diyarbakır'da olan ve toplumsal olayları takip eden polisler de oradaydı. Onlardan ricada bulunduk ve bari siz getirin, Faruk'u tanıyorsunuz dedik. Şimdi makul şüphe gösterecekler ve belki kaç gün gözaltında kalacak dedik. Ricada bulunduğumuz polis memuru da gitti ve o da getiremedi.
Sonra ben büroya döndüm ve haberi geçtim. Haber yayınlandıktan yaklaşık 1 saat sonra da itirazlar üzerine serbest bırakıldı."
Canan Kaya / Medyatava
canankaya@medyatava.com
Fotoğraf: İsmail Avcı