Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, 31 Mart gecesine ilişkin olarak "AA’nın oyların yüzde 98,2’sinin sayıldığını ileri sürmesi, AK Parti Büyükşehir adayı Binali Yıldırım’a da 'Biz kazandık' açıklaması yaptırılması, 'görevlilerin sandığı terk edip, okeye gitmesine' neden olmuş" dedi.
Muharrem Sarıkaya, Habertürk'te "Sayımın yarattıkları" başlığıyla yayımlanan yazısında "İstanbul ve Ankara sandıklarının yeniden sayımı, tek başına oyların gerçeğini ortaya çıkarmadı. Partilere de kendi gerçeğini göstermeye aracılık etti. Nasıl ki fasulye deyince pilav, cacık, turşuyu akla getirir; oy sayımı da düşünsel ardılda var olan birçok birikimi ortaya döktü" ifadesini kullandı.
Sarıkaya şöyle devam etti:
İstanbul ve Ankara sandıklarının yeniden sayımı, tek başına oyların gerçeğini ortaya çıkarmadı.
Partilere de kendi gerçeğini göstermeye aracılık etti.
Nasıl ki fasulye deyince pilav, cacık, turşuyu akla getirir; oy sayımı da düşünsel ardılda var olan birçok birikimi ortaya döktü…
Öncelikle iktidarda olanın da güvenliğinden sorumlu olduğu sandıkta haksızlığa uğrama iddiasında bulunabileceğini gösterdi.
İktidardan devam edersek…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, parti kadroları konusunda ne denli haklı olduğunu bir daha kanıtladı…
CEVALLİYETİ TÜKETTİ
“Yerelin Sandığı” dizi yazısı için çıktığım Anadolu seçim turunda bunu birçok yerde görmüş, hatta AK Parti’nin bazı il başkanları ve tesadüf eseri sahada karşılaşıp sohbet ettiğim Genel Başkan yardımcılarından bazılarıyla da paylaşmıştım.
“İktidar rehavetinin, parti kadrolarındaki cevvaliyeti, davasına canhıraş sahiplenmedeki gayretkeşliği tükettiğini” tespit etmiştim.
Bu gözlememim, gözetmen ve parti görevlilerinin sandık başında vazifelerini layıkıyla yapmamasıyla da ispatlanmış durumda.
Pusulalara bakmamış veya hiç umursamamış; itiraz veya hata kaydını düşme gereği duymamışlar.
Ya da itirazın yapılması konusunda önceden bir öğreti verilmemiş.
AA’NIN ETKİSİ
AK Parti’nin etkin isminin ileri sürdüğüne göre birçoğu da sandık başındaki görevini erken saatte terk etmiş…
Bu sürece de Anadolu Ajansı katkı vermiş.
A.A’nın oyların yüzde 98,2’sinin sayıldığını ileri sürmesi, AK Parti Büyükşehir adayı Binali Yıldırım’a da “Biz kazandık…” açıklaması yaptırılması, “görevlilerin sandığı terk edip, okeye gitmesine” neden olmuş...
İtiraz olmayan, şerh konulmayan sandıkların yeniden sayımının YSK’nın 1984’den bu yana gelen teamüllerinin dışına çıktığı konusunu bir tarafa bırakıyorum.
Sandık başında yaşananların ortaya çıkması AK Parti’ye de önemli bir veri sundu…
Bugüne kadar sandık konusunda en başarılı olduğu mega kentte, il yönetiminin kontrol başta olmak üzere hatalarını da ortaya döktü...
CHP’YE KATTIKLARI
YSK’nın bugüne kadarki teamüllerini çiğnediği, “itirazda” bulunulmayan sandıkların da “somut gerekçe ve delil sunulmadığı halde” saydırdığı iddiasında bulunabilir.
Ama bunun da kendisine önemli bir getiri sundu…
Hatta İmamoğlu hakkında ileri sürülebilecek her türlü olumsuz algının kaldırılmasında da fırça vazifesi gördü; bir tek toz dahi bırakmadı.
Devam eden sayım ne getirir bilinmez, ama İmamoğlu hakkında kimse bundan böyle çıkıp haksız oy aldı diyemez…
VOLTRANI OLUŞTURDU
CHP açısından getirdiği bir diğer kazanç, Adalet Yürüyüşü sonrası kongre ile yok olan parti içi voltranın tekrar kurulmasına aracılık etti.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu da bundan böyle herkesin yönünü döndüğü, liderliğini sorgulama sürecini geriye bıraktığı bir pozisyona getirdi.
Bundan böyle İmamoğlu ile arasında sorun olmadığı sürece, kimse Kılıçdaroğlu’na karşı en azından bir süre liderliğe soyunma cesareti gösteremez.
Herkes rotasını çizerken bundan böyle kerterizini Genel Merkeze bakarak alır…
Yazının devamını okumak için TIKLAYIN