Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde,
Yüzüklerin Efendisi filmindeki 'Gollum' karakterinin fotoğraflarını
yan yana koyup, bunları sosyal medyada paylaşan Dr. Bilgin Çiftçi
hakkında açılan 'kamu görevlisine hakaret' davasına devam edildi.
Gollum'un kötü olup olmadığının belirlenmesi için iki ayrı
bilirkişi tarafından yazılan raporun, üç bilirkişi tarafından tek
bir rapor haline getirilmesi için, dava 14 Temmuz 2016'ya
ertelendi.
Aydın'daki Dalama Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli 23 yıllık
hekim Bilgin Çiftçi, kişisel Facebook hesabından, dönemin Başbakanı
Recep Tayyip Erdoğan ile Yüzüklerin Efendisi filminde bir karakter
olan 'Gollum'un şaşkınlık, hayret ve yemek yemesiyle ilgili üç
fotoğrafını yan yana gösteren bir paylaşımda bulundu. Kimliği
belirsiz bir kişi tarafından şikayet edilen Dr. Bilgin Çiftçi, bu
paylaşımını daha sonra sosyal medyadaki hesabından sildi. Hakkında
başlatılan idari soruşturma kapsamında Dr. Çiftçi, 'devlet
büyüklerine hakaret' suçundan devlet memurluğundan çıkarıldı.
Danışman: Hakaret değil, ifade özgürlüğü
Çiftçi hakkında ayrıca 'kamu görevlisine hakaret'ten 3 aydan 2 yıla
kadar hapis cezası istemiyle davası açıldı. Aydın 3'üncü Asliye
Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 6'ncı duruşması bugün
yapıldı.
Duruşmaya Dr. Çiftçi'nin yanı sıra avukatları Hicran Danışman,
Mehmet Özkan ve Gülşah Durmuşoğlu katıldı. Aydın Baro Başkanı
Avukat Gökhan Bozkurt da davayı gözlemci sıfatıyla izledi. Aydın
Tabip Odası Başkanı Dr. Hakan Karagözlü ve meslektaşları destek
amacıyla duruşmaya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
avukatı Ahmet Özel ise duruşmaya katılmadı.
Dava avukatları, Mahkeme Başkanı Murat Saz'a kararın verilmesini beklediklerini belirterek esastan savunma yapmak istediklerini söyledi. Avukat Hicran Danışman, "Gollum'un iyi bir karakter olup olmadığına dair bilirkişi incelemelerinde rapor lehimize çıktı. Müştekinin görevinden dolayı bir hakaret yoktur. Siyasi aktörler eleştiriye açık olmalıdır ve bununla ilgili emsal kararlar ile Anayasa Mahkemesi kararlarını dosyaya koyduk. Bu tür davalar ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Bu davalar nedeniyle insanlar korkuya sevk edilmekte ve eleştirmekten korkmakta, caydırıcı etkileri oluşmaktadır. Mahkemenin bu konuda bilirkişiye ihtiyaç duyması bile anlamsızdır" dedi. (DHA)