STAR TV'nin ünlü dizisi Göç
Zamanı'nda oynyayan Cansu Tosun dizide oynadığı Zümrüt
karakterini Sözcü'ye anlattı.
Sözcü'den Yüksel Şengül'e konuşan Tosun, Mardin’deki uçurumdan
düşme sahnesi çekilirken gerçekten de ayağım kaydı, düşüyordum.
Vahide Hanım’ın öyle bir telaşla bana doğru koşması vardı ki hiç
unutamam. Onunla gerçek ana kız gibi olduk” dedi
İşte o röportaj;
Önce Küçük Hanımefendi’nin Neriman’ı olarak izledik Meryem Uzerli
ve Fahriye Evcen gibi Almanya’dan gelerek Türkiye’de sevilen bir
oyuncu olmayı başaran Cansu Tosun’u. Daha sonra Kayıp Şehir’de
Zehra karakterini canlandırdı ve şimdi de Göç Zamanı’ndaki Zümrüt
rolüyle ekranda. Doğup büyüdüğü Nürnberg’i bırakıp İstanbul’a
yerleşen Tosun’la diziyi ve hedeflerini konuştuk.
- Cansu Tosun bir süre ekrandan uzak kaldı. O süreçte neler
oldu, neler yaşandı?
O süreç bana çok iyi geldi. O süre zarfında bolca kendime vakit
ayırabildim. Kitap okudum, oyunlar ve filmler izledim, sergilere
gittim. Bir süre ekrandan uzaktım. Çalışırken yoğun tempoda
yapamadığım ne varsa hepsini yaptım. Ailemle, arkadaşlarımla bolca
vakit geçirdim, tatillere gittim. En güzeli de kendimle baş başa
kalabildim.
- Dizi seçimi yapmak bir hayli zor olmalı.
Haklısınız, zor oluyor tabii. Bu konuda menajerim Yasemin Özbudun’a
ve ajansımızdaki ekibimize çok güveniyorum, onların fikirlerine
önem veriyorum. Ailemin fikirleri de benim için önemli tabii ama
yine de sonunda hangi proje beni heyecanlandırıyorsa, içimi kıpır
kıpır ediyorsa ona yöneliyorum.
- Göç Zamanı’na dahil oluşunuz nasıl başladı?
Yapımcımızdan talep geldi, ben senaryoyu okudum ve sonrasında
yönetmenle görüşerek el sıkıştık.
- Zümrüt karakterini bize en iyi anlatacak olan kişi Cansu Tosun
olmalı.
Daha önce ezik ve baskı gören kadın rolleriyle kamera önüne
geçmiştim. Doğrusu bu bir ilk oldu. Bu rolü, Zümrüt’ü uzun süre
bekliyordum. Bugüne kadar oynadığım karakterlerden daha farklı bir
yerde Zümrüt. Farkı da güçlü oluşu, duruşu, Mardin’de büyümüş
olması, Cennet gibi bir karakterin kızı oluşu da çok önemli.
Senaryoda sahneleri ne kadar kuvvetli kurarsanız o kadar
oynanabilir ve izlenebilir hale geliyor. İzleyici karakterin her
şeye rağmen pes etmemesini, başarıya giden yolculuğunu izlemek
istiyor.
ZÜMRÜT, EZİLENLERE CESARET VERECEK
- Zümrüt, Türkiye’de ezilen ve ikinci plana
itilen kadınlara yol gösterecek mi, ışık tutacak mı?
Bir diziyi, bir filmi ya da bir oyunu izlediğimizde bazen
kendimizin de yaşadığı ama itiraf edemediğimiz bir durumla
karşılaşabiliriz. Bazen o karakterden ilham alırız. Bence Zümrüt de
içinde okuma sevdası olan fakat hayalinin peşinden gidecek cesareti
bir türlü bulamayan kızlara mutlaka ışık tutacaktır, yol
gösterecektir, cesaret verecektir. Kadının güçlü olabileceğini ya
da kadın erkek ayrımı yapmadan kadın ya da erkeğin bir şeyi
gerçekten istediğinde ve bunun için çabaladığında, vazgeçmediğinde
elde edebileceğini unutmamak gerekiyor.
- Hayatınızda şiddete ya da cinsel tacize uğradınız mı?
Çok şükür ki bugüne kadar şiddete ve cinsel tacize uğramadım. Allah
kimseye yaşatmasın. Keşke hiçbir kadın şiddete hedef olmasa, cinsel
tacize uğramasa.
- Dizide annenizi oynayan Vahide Perçin’le daha önce yollarınız
kesişti mi?
35 Buçuk Akademi’de Işın Feyman’dan diksiyon dersleri aldığım
sırada tanıştım Vahide Perçin’le. Onu görür görmez sevdim.
AVUKAT OLMAYI DÜŞÜNMEDiM
- Zümrüt’e nasıl hazırlandınız?
Ben bu oyunculuk yolculuğunda her zaman kendimi yenilemeye ve
oyunculuğumu geliştirebilmek adına eğitimler almaya özen
gösteriyorum. Zümrüt’e oyuncu koçum Merve Taşkan ile hazırlandım.
Bunun yanı sıra bir şive hocamız vardı. Bir de Mardin’den gelen ve
benzer bir hikayeyi gerçek hayatta yaşayan bir kız ile
tanıştım.
- Var mı ortak yönleriniz?
Zümrüt’le ortak yönümüz, her ikimizin de farklı yerlerden olsa da
İstanbul’a gelişimizdir. Ben Almanya’dan geldim, Zümrüt ise
Mardin’den geliyor. Benim İstanbul’a geliş hikayemdeki farka
gelince. Ben Almanya’daki hayatımı bırakıp İstanbul’a gelirken
ailemi bu konuda ikna etmiştim. Zümrüt ise bunu yapma gücünü
annesinden alıyor. Her iki durumun da kendi içinde zorlukları
vardır elbet. Benim ailem bana destekti ama Almanya’daki hayatı
bırakıp İstanbul’a yerleşmek ve burada bir düzen kurmak da cesaret
gerektiren bir şeydi Zümrüt’ün de aile baskısından, töreden kaçıp
gelmesi büyük cesaret gerektiriyor. Sanırım ikimizin de ortak yönü
yeni bir hayat için cesaret göstermiş olmamız.
- Zümrüt’ün hayali avukat olabilmek. Cansu avukat olmak istedi
mi?
Ben istemedim ama ikiz kardeşim hukuk okudu. Ben oyuncu olmasaydım
bale ve dans yapabilirdim. Avukat olmayı hiç düşünmedim.
KİCK BOKS YAPMAK BANA KEYİF VERİYOR
- Kamera önünde ve setteki uyumunuz nasıl?
Vahide Hanım’la son derece uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. Onu
ekranda izlemekten çok büyük keyif alıyordum, şimdi birlikte
çalışma fırsatımız olduğu için çok sevindim.
- Yaşadığınız ortak bir anınız var mı?
İlk bölümde Mardin’deydik ve uçurumdan düşme sahnemi çekiyorduk.
Çekim sırasında gerçekten de ayağım kaydı ve uçurumdan düşme
tehlikesi yaşadım. O anda Vahide Hanım’ın öyle bir telaşla bana
doğru koşması vardı ki hiç unutmuyorum. Vahide Hanım’la kamera
önünde gerçek anne kız gibi olduk.
- Kick boks derslerine başlamanızın nedeni?
Kick boks’la hem spor yapıyorum hem de kendimi savunmayı
öğreniyorum. Bana keyif veriyor. Ayrıca belli de olmaz, belki günün
birinde dövüşçü bir kız rolü teklif edilir ve kullanırım.