Gezi Direnişi sürecinde duvarlar, kaldırımlar, tabelalar ve sokaklar, üzerlerine karalanan her çizgi kolektif bilincin ifadesi oldu. Kaldırımlardan sökülen taşlar üst üste dizilerek küçük kütüphanelere yuva oldu.
Gerek yazılı, gerek sözlü sloganlarla, gerekse kafelerde/kahvehanelerde, köşe başlarında, okul bahçelerinde, evlerde ve ayaküstü yapılan her konuşmada milyonlarca kişisel düşüncenin kesişiminden oluşan bir kültür ortaya çıktı. Diyalektik bir süreç olarak tanımlayabileceğimiz bu dönemde olayların şiddeti arttıkça yazılı ve sözlü üretim de arttı. Sürecin doğal bir sonucu olarak da yaşananlara farklı anlamlar getiren, yaşananları tekrar yazan kitaplar ortaya çıktı.
Kırıp dökmeden sesini duyurmayı ve mizahı bir yöntem olarak seçen "Occupygezi"yi; Faşinismus'uyla, Toma'nın üst modeli Poma'sıyla, Ankara Tomalı (Tunalı) Hilmi Caddesi'yle, Everyday I'm Çapuling'iyle, Gazhane'siyle (Şişhane), Pomabahçe'siyle (Dolmabahçe), Gazılay'ıyla (Kızılay), Dövenpark'ıyla (Güvenpark) anlatan, Eylem Aydın’ın kaleme aldığı Çapulcunun Gezi Rehberi, olayların başlamasından sadece birkaç hafta sonra Hemen Kitap tarafından basıldı.
Hemen ardından Yazılama Yayınevi tarafından Gezi Günlükleri basıldı. “Gezi direnişinin hikâyesi farklı biçimlerde, farklı dillerde, farklı yönleriyle çok anlatılacak. Paylaşılacak o kadar çok şey var ki, paylaşmaya bile yetişemiyoruz. Sonuçta "anlatılan bizim hikâyemiz."diyen derleme sahipleri, hikâyelerini çarpıcı görsellerle sağlamlaştırmış durumda. Kitabın editörlüğü Gamze Erbil, kapak fotoğrafı Rıfat Doğan, kapak tasarımı ise Levent Karaoğlu tarafından üstlenilmiş.
Sürecin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan kitaplardan bir diğeri de araştırmacı gazeteci Aykut Küçükkaya ve Cumhuriyet yazarı Prof. Emre Kongar’ın beraber kaleme aldığı Gezi Direnişi adlı kitap. İnceleme-belgesel türünde olan kitap, Temmuz ayının ilk haftasından itibaren kitapçılardaki yerini aldı. Cumhuriyet Gazetesi Yazı işleri Müdürü Aykut Küçükkaya Direniş’i gün gün belgelerken, Prof. Emre Kongar olaya toplumbilimsel açıdan yaklaşarak ulusal ve evrensel boyutları inceliyor. Cumhuriyet Kitapları yayınlarından çıkan kitapta çeşitli sanatçı, gazeteci, siyasetçi ve yazarların tweetlerine yer verilirken, Cumhuriyet gazetesi arşivinden özel fotoğraflar da yer alıyor.
Sosyolog Nurten Özkoray ve siyaset bilimci Erol Özkoray’ın sosyolojik ve siyasi analiz, araştırma, röportaj, makale ve fıkralarından oluşan Bireysellik ve Demokrasi: Gezi Fenomeni iseTOMA’lardan sıkılan kimyasal suların, öldürücü gaz kapsülü atan tüfeklerin ardındaki devlet ve vatandaşlık anlayışının temellerine iniyor ve Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren çoğulculuğa kapalı olmasının demokrasiyi nasıl engellediği ve bu sorunun nasıl çözülebileceği anlatılıyor.Ethem Sarısülük'e ithaf edilen eser, İdea Politika Yayınları tarafından 1 Ağustos'tan itibaren satışa sunulacak.
Bianet yazarı Yard. Doç. Dr. Ulaş Başar Gezgin’in ‘telife karşı açık telif’ ile e-kitap olarak sunduğu Dünyayı Değiştiren 40 Gün, Gezi Direnişi’nin psikolojisi ve sosyolojisi ile ilgili. 31 Mayıs ile 26 Haziran arası dönemi anlatan kitap,www.slideshare.net adresinden ücretsiz olarak indirilebilir.
Bir diğer e-kitap ise Gezi parkı olayları esnasında Twitter’dan atılan 24 milyon tweetin derlemesi ve analizi olarak ortaya çıktı. Linkedin Türkiye Bölge Yöneticisi Ali Rıza Babaoğlan ve sosyal medya alanında çalışmış olan Avukat Meltem Banko, olayların birinci ayını 7 bölüm, 43 sayfadan oluşan Gezi Parkı Sürecine Dijital Vatandaş’ın Etkisi adlı e-kitapta ücretsiz olarak yayınladı. Çarpıcı gerçekleri gözler önüne seren e-kitaba http://geziparkikitabi.com adresinden ulaşılabilir.
Son günlerin en çok ilgi gören kitaplarından bir diğeri de Akdoğan Özkan’ın yazdığıSokaktaki İnsanın TC Sözlüğü. Notos Kitap’ın yayımladığı eser, “gündelik hayattan iş dünyasına, kadın-erkek ilişkilerinden Gezi Direnişi’ne, “güzel Türkçemizi” kuşatan ama her zaman çok güzel içeriklendiremediğimiz “kelime haznemize” biraz ekşi, biraz kara, yer yer de ironik bir mizahla “ilelebet payidar” kalacak bir ayna tutmayı hedefliyor.” Kitapta ‘ikiz yatak olayı’, ‘JİTEM’, ‘linç’, ‘kentsel dönüşüm’, ‘Emek sineması’, ‘Fruko’, ‘demokrasi’ gibi terimlerin yaşanan olaylara ilişkin ironik ve algısal anlamları yer alıyor.
An itibariyle konu hakkında sınırlı sayıda kitap olmasına rağmen, kuşkusuz ki önümüzdeki yıllarda Gezi olayı sadece birçok kitap için esin kaynağı olmakla kalmayacak ve yazılı tarihe geçmese bile sözlü tarihin destansı hikâyelerinden biri olacak.
BİA Haber Merkezi