İstanbul Aksaray’da 7 Nisan Cuma günü kameralara yakalanan bir cep telefonu hırsızlığı olayı yaşandı.
İstanbul'un Aksaray ilçesinde Birgün ve Çağdaş Ses gazeteleri eski muhabiri Halil Burak Öz'ün cep telefonu onlarca kişinin gözleri önünde çalındı.
HIRSIZLIK SANİYE SANİYE KAMERADA!
Kameraya yansıyan hırsızlık, saat 17.29’da gerçekleşti. Şişman, orta boylu, pahalı giysiler giyen hırsız el çabukluğuyla yemek yemekte olan yurttaşın telefonunu kameraya aldırmadan çaldı.
Cep telefonunun çalındığını anında fark eden yurttaşın kamera görüntülerinde önce hırsızın arkasından gittiği sonra geri döndüğü dikkat çekiyor.
Kameraların karşısında Samsung Note 4 Galaxy marka cep telefonu çalınan Burak Öz, telefonunu o adamın çaldığından emin olamadığı için geri döndüğünü söylüyor.
Burak Öz olayın ardından hırsız kaçmasın diye hemen geçen polis arabasını durduğunu belirterek hırsızlık olayı sonrası gelişenleri şöyle anlatıyor:
“Bana karakola git, biz bir şey yapamayız’ dediler. Koşarak Aksaray Karakolu’na gittim. ‘Biz bakmıyoruz Topkapı’ya gitmelisin’ denildi. Olay yerinden baya uzaktaki Topkapı Pazarteke durağına tramvayla gittim. Bu sırada zaman da geçti tabi… ‘Dur heycanlanma’ dediler. Yarım saat bekledim. Arada cep telefonumla birlikte çalınan kredi kartımı da iptal ettirdim. Yaklaşık yarım saat sonra sıra bana geldi. Şikayetim konusunda işlem yapması gereken 20’li yaşlardaki polis memuru İMEİ numarası olmadan bir şey yapamayacaklarını söyledi. İMEİ numarasını sonra verebileceğimi kaydedip, ‘En azından bir memurla esnaftan kamera görüntülerini almak için gidelim’ diye istekte bulundum. 20’li yaşlardaki polis memurundan nedenini anlamadığım bir şekilde sinirlendi. Ondan, ‘Ben mi gideceğim!’ şeklinde üst perdeden şaşkınlık nidasıyla beklemediğim bir karşılık aldım. Sonra yüzüme bile bakmadan, küçümser ifadeyle ‘Ekibim yok. Git amire söyle o gitsin senle’ yanıtını aldım. Çaresiz yakınlardaki Türk Telekom bayisine gitti. Yardımcı olmak yerine ‘soğuk su içmemi’ tavsiye ettiler. Bari kendi çabamla görüntüleri alayım dedim. Anas Tavuk lokantasının Suriyeli çalışanlarıyla çat pat anlaşarak görüntüleri istedim. Onlarla birlikte videodan hırsızın açıkça cebimden cep telefonunu aldığını gördüm. Dükkanlarının önünde böyle bir olay olmasından üzüntü duyduklarını ifade etmeye çalıştılar. Görüntüleri bana verdiler."
SAVCI: YÜZDE 95 SONUÇ ÇIKMIYOR!
Olayı aynı gün İMEİ numarasını da bularak Bilişim Suçları’na bildiren Burak Öz’ün aktardığına göre ifadesini alan İstanbul Adliyesi’nde görevli Savcı Hasan Kaya, “Siz gazetecisiniz diye söylüyorum. Şahıs tespit edilmediği sürece bu tür soruşturmalar genel itibariyle takipsizlikle sonuçlanıyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu aracalığıyla Imei numarasından telefonu kullananlardan birilerine ulaşılsa bile, hepsi ezbere, ‘Ben tezgahta satılırken gördüm. Kartımı taktım, çıkardım sadece almadım’ diyor. 40 milyonda bir biri namuslu çıkıyor. ‘Alın bu çalınan telefon ben bilmeyerek almışım’ diyor. Çok cep telefonu çalınıyor ama çalınan cep telefonlarıyla ilgili çalışmaların yüzde 95’inden sonuç çıkmıyor diyebilirim.” şeklinde konuştu.
Burak Öz’ün Pazarteke Karakolu’nda ifadesini alan polis memurları da Fatih İlçesinde her gün 50 civarında cep telefonu hırsızlığı olayı yaşandığını belirterek, aldırmazlıkla “4-5 karakol var. Hangisine bakalım. Öyle mobese kaydı falan da bakılmaz bu tür olaylar için. Senin telefonu büyük ihtimal bulunmaz” itirafında bulundu.
BURAK ÖZ: TEK UMUDUM SOSYAL MEDYA!
Cep telefonunu çalınan Burak Öz'de ilgisizlikten yakınarak; "Ümidim sosyal medyada paylaştığım görüntülerde yer alan hırsızı tanıyan, gören birinin çıkarak onu yakalatması ya da bana haber vermesi. Asgari ücretle çalışan dar gelirli bir insanım o hırsızın fotoğraflarını telefon satanlara, esnaflara göstererek cep telefonumu geri almaya çalışıyorum, çünkü hala borcunu ödediğim, işlerimi de gördüğüm o telefondan para sıkıntım yüzünden bir daha alma şansım yok. " ifadelerini kullandı. (Çağdaş Ses)
İşte o anlar: