Gazetecilik bizi göbeğini kaşıyan adam olmaktan kurtarır mı?

"Gazeteciliğimle hiç övünmedim" diyen Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, "gazeteciliğe" teşekkür etti. İşte, nedeni...

Google Haberlere Abone ol
Gazetecilik bizi göbeğini kaşıyan adam olmaktan kurtarır mı?

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, bugünkü köşesinde önceki gün yitirdiğimiz Latin Amerikalı gazeteci-yazar Eduardo Galeano'nun ardından yazdı.



Galeano'nun yazarlığından çok 'gazeteciliği'nin kendisini ilgilendirdiğini belirten Özkök, ünlü yazarın bir sözünü alıntıladı: "Beni kendi göbeğimin labirentlerinde kaybolup gitmekten kurtaran gazeteciliğe teşekkür ediyorum."



Yazısında Latin Amerikalı tanınmış başka bir gazetecinin, Ortega y Gasset'in de sözlerine yer veren Özkök, yazısında iki değerli gazeteci için gazeteciliğe teşekkür etti:



"Gazetecilik bizi göbeğini kaşıyan adam olmaktan kurtarır mı



LATİN Amerikalı yazar Eduardo Galeano 74 yaşında öldü.



Herkes onu "Latin Amerika'nın Kesik Damarları" kitabıyla tanır.



Ne yalan söyleyeyim, Latin Amerika'dan gelen her antiemperyalist kitap bana biraz demode gelir. Bu kitap da bana öyle bir dönemin başeseri gibi görünmüştü. O yüzden ben, "Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri", "Gölgede ve Güneşte Futbol", "Kucaklaşmanın Kitabı" gibi eserlerini tercih ederim.



Ama onun beni asıl ilgilendiren yanı gazeteciliğiydi. Galeano gazeteciydi ve o tarafı ile hep övünürdü. Bense gazeteciliğimle hiç övünmedim, ama gazeteciliğime sağlam gerekçeler aradım. Allah'a şükür buldum da...



Mesela popüler, hatta bulvar gazetelerinde yazan Ortega y Gasset, kendini şöyle anlatıyordu: "Bu gazete bana kamu meydanında bir aristokrat olarak volta atma imkânı veriyor..."



Galeano ise şöyle diyor: "Beni kendi göbeğimin labirentlerinde kaybolup gitmekten kurtaran gazeteciliğe teşekkür ediyorum." Çok düşündüm, acaba biraz zorlamayla bu cümleyi "Göbeğini kaşıyan adam olmaktan kurtardı" şeklinde çevirebilir miydik...



Neyse boynumu aşan böyle derin konulara dalmayıp sadece şunu söyleyeyim ve çekileyim: Böyle iki olağanüstü insanı içine çeken gazeteciliğe ben de şükran borçluyum.



Octavio Paz, Jorge Luis Borges, Gabriel Garcia Marquez ve önceki gün Eduardo Galeano... Büyük bir yazar nesli tek tek gidiyor ve Latin Amerika'nın kesik damarları çoğalıyor. Tabii bizimkiler de..."



Yazının tamamı için TIKLAYIN



 


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin