Amerika’nın Sesi sitesinin haberine göre, medyaya baskı iddialarını ve tutuklu gazetecilerle ilgili son durumu yerinde incelemek için bir süre Türkiye’de çalışmalarını sürdüren CPJ’in Orta Asya Program Direktörü Nina Ognianova, ülkede basın haklarını korumak için yakın bir zamana kadar Türk hükümetiyle sürdürdükleri diyaloğun tamamen kesildiğini söyledi.
Uzun bir süredir basına uygulanan baskılarla ilgili Türkiye’de hükümet nezdinde bazı girişimlerde bulunduklarını ve bazı sözler aldıklarını, ancak son dönemde Türk hükümetiyle diyaloglarının sona erdiğini ifade eden Ognianova, artık yetkililerin kendilerini dinlemediğini belirterek ”Bu durum Türkiye’de basın özgürlüklerinin gelmiş olduğu ürkütücü boyutun göstergesi” diye konuştu.
‘HÜKÜMETLE ÇOK SIK GÖRÜŞÜYORDUK’
Türkiye’de bir dönem hükümetle basın özgürlüklerini geliştirmek adına sürekli iletişim kurduklarını belirten Ognianova, şunları söyledi: “Türkiye’de basın özgürlüğüyle ilgili yaşanan sıkıntılı durumları çözmek ve yardımcı olmak için, 2014 yılında Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile bir araya geldik. Şimdiye kadar da defalarca Adalet Bakanı ve bakanlığın üst düzey yetkilileriyle Türkiye’de toplantılar yaptık. Türk hükümetiyle görüşmelerimiz oluyordu, ulaşmak istediğimizde ve gerektiği zamanlarda hükümet yetkilileri bizlere geri dönüyorlardı ancak son yaşanan gelişmelerin ardından bu diyalog da kesildi.”
‘TÜRKİYE ULUSLARARASI ELEŞTİRİLERİ GÖRMEZDEN
GELİYOR’
Türk hükümetinin bu tavrının, tüm uluslararası eleştirileri görmezlikten geldiği ve umursamadığının bir göstergesi olduğunu belirten Ognianova, “Türk hükümetinin basın özgürlükleri konusunda şimdiye kadar göstermiş olduğu tutumu ve yanlışları, son aylar ve haftalarda Avrupa’da ve ABD’de uluslararası liderlerinden gelen eleştirilerle açıkça ortaya çıkmış ve kanıtlanmıştır. Bizim bu son Türkiye gezimiz, hem Can Dündar ve Erdem Gül’e mahkeme süreçlerinde destek olmak ve Türkiye’de gazetecilerin sorunlarını yerinde gözlemekti. Tüm uluslararası eleştirilere rağmen Türk hükümeti medyaya uyguladığı baskıyı sürdürüyor” dedi.
‘BASKININ ŞİDDETİ GİDEREK ARTIYOR’
Türkiye’de basın özgürlükleri konusunda son yıllarda yaşanan ihlallerin ve medyaya uygulanan baskının şiddetinin son dönemde giderek artığını belirten Ognianova, “Türk hükümeti kendisine muhalefet eden medyayı ortadan kaldırmak, kendilerine yönelik eleştirel sesleri de susturmak için elindeki bütün gücü kullanıyor. Aynı baskı sadece gazetecileri kapsamıyor, akademisyenler ve bireysel düşüncelerini yansıtan kişilere, sivil haklarını savunanlara da baskı uygulanıyor. Türk kamuoyunda bir birey alternatif düşüncesini dile getirerek seslendiriyorsa saldırıya uğramaya başlıyor” diye konuştu.
‘GÜNEYDOĞU’DA HABERLERE KARARTMA UYGULANIYOR’
Özellikle Türkiye’nin güneydoğusunda gazetecilik faaliyetlerine
getirilen kısıtlamalar ve burada tutuklanan gazeteciler konusunda
araştırmalar yaptıklarını belirten Ognianova şöyle devam etti:
”Bölgeden sağlıklı bilgilere ulaşamıyoruz. Hükümet burada birçok
bölgeyi yerel ve uluslararası gazetecilere kapattı. Türk hükümeti
bu bölgeden yapılacak haberleri ulusal güvenliği tehdit ettiği
gerekçesiyle engelliyor. Bu bölgede görev yapan gazeteciler
olağanüstü ciddi risk altındalar. Gazeteciler, çalışmaları
esnasında devlet düşmanı ve terörist ilan edilerek bölgede bulunan
güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınıyorlar, tutuklanıyorlar.
Bizde basının çalışamaz durumda olduğu bölgeden bilgi almakta
olağanüstü sıkıntı yaşıyoruz. Bölgede sokağa çıkma yasakları ilan
ediliyor, gazeteciler görev yapamıyor ve haberlere karartma
uygulanıyor.”
‘TÜRK HALKININ FARKLI FİKİRLERİ DUYMASI ENGELLENİYOR’
Türk medyasının tamamen hükümet kontrolüne alınmaya çabalandığını söyleyen Ognianova,”Yazı işleri ve editörler hükümet tarafından kontrol ediliyor. Böylelikle bağımsız bir televizyon haberi izlemenin imkanı kalmıyor. Yapılan bu uygulamalarla kamuoyu değişik düşüncelere ulaşamıyor" dedi.