AA muhabirine konuşan Kahire Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Hasan Nefia, terörle mücadele kapsamında hazırlanan yeni yasanın, etki alanın belirlenmesinin mümkün olmadığını ifade ederek "Söz konusu yasa, terör kavramının tanımını genişletirken özgürlük alanını daraltıyor" dedi.
Nefia, yeni yasa kapsamında üzerinde durulması gereken noktanın, terörle mücadele yasasının nasıl uygulanacağı olduğunun altını çizerek, "Ancak kuvvetle muhtemel ki yasa, özgürlüklerin, ifade hürriyetinin kısıtlanması üzerine tasarlandı" diye konuştu.
Basın özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar
Yasanın hazırlık sürecinde "gazetecilerin resmi söyleme muhalif haber yapması halinde en az iki yıl hapis cezası" öngören maddenin gelen tepkiler üzerine değiştirildiğini belirten Nefia, "Tasarıya göre, gazetecilere yönelik hapis cezası, para cezasına dönüştürüldü" dedi.
Yeni yasaya göre, terör ve terörle mücadele kapsamında yayımlanan haberlerde Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına muhalif düşen gazeteciler, 25 bin ila 65 bin dolar arasında değişen para cezasına çarptırılacak.
Mısır Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Cemal Abdurrahim, söz konusu yasada 26, 27, 29 ile 37. maddelerinin değiştirilmesi ve 33. maddenin iptali için Bakanlar Kurulu'na ilettikleri talebin karşılanmadığını gördüklerini söyledi.
Tasarıda sadece anayasaya aykırı 33. maddede değişiklik yapıldığını ifade eden Abdurrahim, "Zikredilen madde, gazetecilerin yaklaşık 65 bin dolara kadar para cezasına çarptırılması şeklinde değiştirildi. Ancak bu miktar Mısırlıların için oldukça fazla. Sıradan bir gazeteci, bu parayı ödeyemeyeceği için davanın gazetecinin hapsedilmesi ve gazetenin kapatılmasıyla sonuçlanma ihtimali büyük" dedi.
"Gazeteciler ulak haline dönüştürülüyor"
Söz konusu maddeyi şiddetle eleştiren Abdurrahim, "Bu şekilde gazeteci sadece resmi beyanatları ileten bir ulak haline dönüştürülüyor. Oysa gazetecilik, haberin tek değil farklı kaynaklara dayandırılmasını gerektirir" diye konuştu. Abdurrahim, sözlerine şöyle devam etti:
"Yasanın 37. maddesi, terör suçlamasıyla yargılanan sanıkların davalarına ilişkin mahkeme izni olmaksızın haber yapan gazetecilere, 10 bin cüneyh (yaklaşık 3 bin 654 Türk lirası) para cezası verilmesini öngörüyor. Oysa duruşmalar, yargılamanın gizliliği gerekçesiyle yayın yasağı koyulmadığı müddetçe basına açık gerçekleşir. Gazeteci de bu durumda duruşmalar hakkında istediği şekilde haber yapar. Tüm bunları gerekçe göstererek başbakanlığa itiraz dilekçemizi sunduk."
Yasama yetkisinde "tek adam"
Arap İnsan Hakları Ağı Müdürü Cemal Iyd ise yasanın gece geç saatlerde onaylandığına dikkati çekerek, bu durumu, "karanlık devletin varlığının pekiştiği ve özgürlüklerin kısıtlandığı anlamına geldiği" şeklinde değerlendirdi. Iyd, "Bu yasa, yasama görevini yürütmekle sorumlu parlamentonun oluşturulmasının engellenmesi ve cumhurbaşkanının kanun çıkarmada tek adam olma yolunda elini güçlendirilmesi için hazırlandı" dedi.
Mısır'da Muhammed Mursi'nin görevden alındığı Temmuz 2013'ten bu yana Cumhurbaşkanlığı makamı yasama yetkisini elinde bulunduruyor.
"Adalet tam anlamıyla tesis edilecek"
Öte yandan Ayn'uş Şems Üniversitesi Hukuk Profesörü Nebil Salim ise yeni yasayı "Adaleti tam anlamıyla tesis edecek şekilde yargılama sürecini hızlandıracak" sözleriyle değerlendirdi.
"Zikredilen suçlara yönelik caydırıcı özelliğe haiz bu yasayla, terör suçlarının azaltılmasının hedeflendiğini savunan" Salim, "Yeni terörle mücadele yasasıyla, terör faaliyetlerinin ölümle sonuçlanması yahut vatandaşların güvenliğine zarar vermesi durumunda sanık, ağır hapis cezasından idama kadar cezalara çarptırılacak. Daha önce terör eylemleri için öngörülen cezalar, ağırlaştırılmış hapis ve nadiren de idam cezalarıyla kısıtlıydı" dedi. (AA)