Gazetecilere Suruç uyarısı!

Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Haşimi, Suruç'taki terör saldırısının medyada yer alması konusunda basın mensuplarının hassas davranması gerektiğini belirtti.

Google Haberlere Abone ol
Gazetecilere Suruç uyarısı!

Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü (BYEGM) Cemalettin Haşimi, Suruç'taki terör saldırısının medyada yer alması konusunda basın mensuplarının hassas davranması gerektiğini belirterek, "Gazetelerdeki kanlı görüntülerle her şeyden önce ölen kişilerin kişilik haklarına zarar veriliyor. Aileleri var bu insanların, kimse çocuğunu o şekilde görmek istemez. Bir basın mensubu bunu düşünmek zorunda. Kurbanların aileleri var, onların psikolojisini düşünmek zorundayız, bu nahoş şeylerin artık Türk basınında tamamen sona ermesi çağrısında bulunuyoruz" dedi.



AA muhabirine, Suruç'taki terör saldırısının yazılı ve görsel medyadaki sunumuna ilişkin değerlendirmede bulunan Haşimi, Türkiye'nin terörden çok çekmiş bir ülke olduğunu söyledi. Haşimi, basından, terör haberlerinin verilmesinde insan hakları odaklı bir etik çerçevesinde davranmalarını istedi.  



Terör saldırıları sonrasında ceset ve kanlı fotoğrafların, Türk basınında eskisi kadar kullanılmadığını, fakat istenilen noktaya da gelinemediğini vurgulayan Haşimi, "Basında hala bu konuda etkili bir etik oluşmuş değil. Özellikle habercilik adı altında çok sansasyonel fotoğraflar kullanılıyor. Dünkü olayda televizyonlar nispeten iyi bir performans gösterdi fakat bugünkü gazetelerde üzerine gazete konulan cesetler, kanlı fotoğraflar vardı, bu bizim açımızdan kabul edilebilir değil" diye konuştu.



Kanlı fotoğrafların, ceset fotoğraflarının ve olay anına ilişkin görsellerin başta Avrupa'dakiler olmak üzere birçok ülkenin basınında yer almadığına dikkati çeken Haşimi, yıllardır savaşın hüküm sürdüğü Irak'a ilişkin ana akım medyada bir tane ceset fotoğrafının olmadığını, bu konuda Türk basınının da kendi mekanizmasını geliştirerek, kendi içinde tedbir alması gerektiğini belirtti. 



Haşimi, terör saldırılarına ilişkin haberlerle terörün propagandasının da yapıldığını ifade ederek, "O cesetler konulduğu zaman terör propagandasına alet olmaktan başka hiç bir şey yapılmıyor. Bu ciddi bir sorun ve teröristler de bunu istismar ediyor. Ne kadar çok kan dökülürse, ne kadar çok vahim tablo oluşturulursa, 'o kadar haber oluyorum' derler ve bunu kullanırlar" dedi.



Habercilikte hızlı olmak kaygısıyla, kanlı ve toplumda infial oluşturan fotoğrafların, görüntülerin kullanılmasını kimsenin kabul edemeyeceğine dikkati çeken Haşimi, "Gazetelerdeki kanlı görüntülerle her şeyden önce ölen kişilerin kişilik haklarına zarar veriliyor. Aileleri var bu insanların, kimse çocuğunu o şekilde görmek istemez. Bir basın mensubu bunu düşünmek zorunda. Sırf orada 'ceset var' diye hayatını kaybeden kişinin bir akrabası, seveni olmadığını düşünmesin. Bu etiğin oluşması gerekiyor. Biz basından bunu bekliyoruz. Kurbanların aileleri var, onların psikolojisini düşünmek zorundayız, bu nahoş şeylerin artık Türk basınında tamamen sona ermesi çağrısında bulunuyoruz" ifadelerini kullandı. 



Suruç'taki terör saldırısına ilişkin dün basın yasağı konulmamasının, televizyonların nispeten yayınlarındaki görüntülere dikkat etmesinden kaynaklandığını belirten Haşimi, fakat yazılı basın için aynı şeyi söyleyemeyeceğini, birçok gazetede ceset ve kanlı fotoğrafların yer almasını doğru bulmadığını kaydetti. 



Basın kuruluşlarından mümkün olduğu kadarıyla resmi ve teyit edilmiş bilgileri kullanmalarını isteyen Haşimi, BYEGM ve Başbakanlık olarak resmi makamların bilgilerini, açıklamalarını hızlı bir şekilde paylaştıklarını söyledi. Haşimi, "Teyit edilmeyen bilgiler kesinlikle kullanılmamalı, dikkate alınmamalı. Benzer olaylar yaşanmaması basının elinde. Sosyal medyada ise vicdana kalmış, yapacak çok şey yok. Sosyal medya kullanıcılarının da bu tarz görüntüleri yayanlara karşı tepki göstermesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'deki basın özgürlüğünü, haber alma hakkını önemsiyoruz, bunun güçlü şekilde yerine getirilmesi lazım fakat bu kurbanların ve terör saldırılarının istismarına yol açacak bir sürece hizmet etmemeli, terör propagandasına hizmet etmemeli" diye konuştu.  



AA'nın savaş muhabirliği eğitimi veren dünyadaki iki kurumdan biri olduğuna dikkati çeken Haşimi, genç muhabirlerin eğitimi konusunda AA ile ortak çalışmalar yapacaklarını kaydetti. (AA)


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin