Türkiye’de toplumsal olayları izleyen gazetecilere yönelik polis şiddetinin cezalandırılmadığına dikkat çeken Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, "Cezasızlık, devlet erkinin adeta genel kabul gören bir prensibi haline gelmiştir" dedi.
Başkan Olcayto, Gezi olaylarının başladığı 31 Mayıs 2013
tarihinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanındaki toplumsal
olayları takip eden gazetecilerin kolluk güçlerinin şiddetine maruz
kalmasını ve bugüne kadar yapılan bütün şikayetlerin yok
sayılmasını kınadı.
CEZASIZLIK SİSTEMİ İŞLİYOR
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, şunları söyledi:
"Gezi’den bu yana bir yıldır, gazetecilere yönelik polis
şiddetinde değişen bir şey olmadı. Bunu da doğal karşılamak lazım.
Çünkü uzun bir süredir; Türkiye’de yurttaşlara yapılan polis
şiddetinden ötürü cezasızlık sistemi işliyor. Suçundan ve de
kabahatinden ötürü bugüne dek hiçbir polis ne disiplin cezası aldı;
ne de yargı karşısına çıkarılabildi. Durum böyle olunca arkasını
iktidara dayayan kolluk güçlerinin gazetecilere yönelik şiddetinin
her toplumsal olayda daha da artmasına şaşmamak gerekiyor.
TÜRKİYE DEMOKRASİ İTİBARINI KAYBEDİYOR
Türkiye’nin demokrasi itibarı her geçen gün biraz daha düşüyor.
Merkezi Paris’te bulunan Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler
(RSF), Merkezi New York’ta bulunan Gazetecileri Koruma Komitesi
(CPJ) birer açıklama yaptı. Bu açıklamalarda uluslararası
gazetecilik kuruluşları; Başbakan’ın gazetecilere yönelik büyüyen
öfkesini ve hâlâ ısrarla şiddet uygulayan kolluk güçlerini savunma
çabalarını eleştiriyorlar. Yaralanan gazetecilerin isimlerini tek
tek sıralayarak özellikle CNN muhabirine yapılan saldırı ve gözaltı
işleminden söz ediyorlar. Haklılar. Çünkü yurttaşa karşı bu kadar
acımasız davranan kolluk güçlerinin savunulacak bir yeri yoktur.
Basın özgürlüğünün tam olarak kullanıldığı çağdaş demokrasilerde
elbette bu tutum yadırganacak davranışlardan biridir.
GAZETECİLER DAVA AÇIYOR
Gazeteciler kendilerine yapılan saldırılarına karşı güvenlik
güçlerine dava açmışlardır. Bu tür şiddete değil de zulme giren
davranışlara karşı hukuki yolları aramak her mağdur yurttaşın
hakkıdır. Gazetecilerin iki defa hakkıdır. Çünkü onlar kamuoyunu
aydınlatmak için uğraş veriyorlar. Kamu yararına bir iş yapıyorlar.
Ama işin ilginç yanı; kamu yararına iş yaptığını zanneden polisler
tarafından darp ediliyorlar. Bizler de her bakımdan
arkadaşlarımızın yanında olacağız. Türkiye’deki halkın haber alma
özgürlüğü üzerindeki bu utanç verici durum bir an önce ortadan
kaldırılmalıdır.
ŞİDDET UYGULAYAN POLİSLER ARAŞTIRILSIN
Biz bu konuda Gezi sürecinden bu yana düzenli bir biçimde
İstanbul Valisi’nden başlayarak bütün kolluk güçlerine konuyu
iletiyor, meslektaşlarımıza zarar veren polislerin
cezalandırılmasını istiyoruz. Açıklamalarımızla iktidara da
yetkililere de çağrı yapıyoruz. Bir araştırma yapılarak suçlu,
saldırgan polisler ortaya çıkarılmalıdır. Böylece toplumun vicdanı
rahatlar."