3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde, Bab-ı Ali'de gösteri ve yürüyüş yapan gazeteciler, "Özgür habercilik yapmak istiyoruz" diye haykırdılar.
94 basın meslek örgütünce oluşturulan Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) tarafından, Cağaloğlu’nda yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe GÖP bileşenlerinin temsilcileri ve üyelerinin yanı sıra çok sayıda gazeteci - yazar ve özgürlükleri önemseyen vatandaşlar katıldı.
GÖP dönem başkanlığını yürüten Basın Konseyi Başkanı
Pınar Türenç, gazetecilik için tarihi anlamı olan
Cağaloğlu Meydanı’nda basın açıklaması yaptı, gazetecilerin
sorunlarına değindi.
Türenç, “Dünyada, özgürlükler alanında en büyük düşüşün yaşandığı
Türkiye’nin geldiği dramatik durumdan endişe duyduklarını”
kaydetti.
Basın Konseyi ve GÖP Dönem Başkanı Pınar Türenç, sözlerine şöyle
devam etti:
"Düne kadar dünya coğrafyasında, ‘kısmen özgür ülkeler’ sınıfında
yer alabilen Türkiye, bugün ‘özgür olmayan ülkeler’ ligine düştü.
Böylece Türkiye, son 15 yıldır ilk kez, Güney Sudan, Libya,
Ermenistan ve Ekvatorla aynı ligde" diye konuştu.
Freedom House'un açıkladığı rapora göre, "Basını özgür olmayan
Avrupa’nın tek ülkesinin Türkiye" olduğunu da belirten Türenç,
- Yüzlerce gazetecinin terör suçlusu olarak yargılandığını,
- Gazetecilerin baskı sonucu işsiz kaldığını,
- Telefon talimatlarıyla gazetelerin yönlendirildiğini,
- MİT yasasıyla haberin eli kolu bağlandığını ve haberlere yayın
yasaklarının getirildiğini,
- Hükümet yanlısı medya oluşturma gayretlerine yüzmilyonlarca
dolarlar aktarıldığını,
- Olaylarda gazetecilerin acımasızca hedef alındığını, hastahanelik
edildiğini,
- Basılmayan kitapların bile suçlu bulunduğu bir ortamda, basın
özgürlüğünden bahsedilemeyeceğinin altını bir kez daha çizdi.
"Basın Özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır"diyen Türenç,
"Yaşasın Özgürlükler, Yaşasın Basın Özgürlüğü" sloganıyla,
mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
Açıklamaların ardından gazeteciler, Cağaloğlu Meydanı'ndan vilayet
binasına kadar yürüdü.
Sarı kurdelaların ve gazete küpürü baskılı ağız bantlarının
dağıtıldığı eylemde, Devlet Opera Balesinden Zeynep Şimşir, sanatçı
Gürbüz Ekşioğlu'nun adaleti ve özgürlüğü anlatan grafik yapıtından
esinlenen kostümüyle 'adaleti ve özgürlük'ü' temsil etti.
Ardından yürüyüş alkışlarla son buldu.