KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muhabiri Nedim Türfent, yarın Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. Sokağa çıkma yasağı sırasında yaptığı haberler nedeniyle yargılanan Türfent, 19 aydır tutuklu. 19 aydır tutuklu bulunan Türfent mahkemeye avukatı Barış Oflas ile birlikte SEGBİS’le katıldı. Kimlik tespitinin ardından duruşmaya geçildi. Dosyada adı geçen iki tanıktan birinin yurt dışında olduğu diğeri için ise babası tarafından kayıp ilanı verildiği tutanağa geçirildi.
Duruşmaya SEGBİS ile katılan diğer tanık mahkeme salonunda okunan emniyet ifadesinin kendine ait olmadığını söyledi. Devamında, "Emniyet’te bine yakın fotoğraf gösterdiler. Ben 9-10 kişi hakkında teşhis yaptım. Ekrandaki kişiyi tanımıyorum" dedi.
Türfent'in avukatı Harika Karataş tanığın ifadesinin 2 yıl önce alındığını, o zaman tanığın 14 yaşında olduğunu, bu durumun Çocuk Koruma Kanunu’na aykırı olduğunu söyledi. Karata, "Beşinci duruşma oldu, hep aynı şeyleri söylüyoruz. Tanık sanığı tanımadığını söylemiş olsa da, ifadesi kanuna aykırı olarak alındığı için dosyadan çıkarılmasını istiyoruz. Aleyhte ifade veren tek tanığın ifadelerinin gerçeği yansıtmamaktadır. Dosyada aleyhte delil kalmamıştır." dedi.
SAVCI TUTUKLULLUĞUN DEVAMINI İSTEDİ
Duruşma avcısı beyanların ardından taleplerle ilgili görüşünü açıkladı. Savcı, Nedim Türfent'in kaçma şüphesi olduğu gerekçesiyle tutukluluk halinin devamı yönünde mütalaa verdi.
'SAVCININ MÜTALAASI ART NİYETLİDİR'
Savcının görüşünün ardından söz alan Türfent, "Yaklaşık iki yıl önce tutuklandım. Keşke savcı ilk duruşmada mütalaasını vermiş olsaydı, o zaman yargılama daha hızlı biterdi. Bütün tanıklar mahkeme huzurunda beni tanımadığını belirtti. Sayın savcının mütalaası art niyet içermektedir. Bu mütalaa hukuki bir mütalaa değildir. Savcı sanki tanıkları mahkeme huzurunda hiç dinlememiş gibi. Savcının mütalaası kolluğun hazırladığı fezleke doğrultusunda hazırlanmıştır. Tek tanık dışında tüm tanıklar beni tanımadığını, işkence altında ifade vermeye zorlandıklarını beyan etmişlerdir. Gizli tanık ifadesinde beni bir kampta gördüğünü söylüyor. Bu doğru olsaydı benim HTS kayıtlarım istenir ve bu ispatlanırdı. Ben hiçbir zaman bu kampa gitmedim. Gitmediğimi ispatlamam mümkün değildir. İddia makamı iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Ben gitmediğimi nasıl kanıtlayacağım? Sosyal medya paylaşımlarımın ve haberlerin içinden cümle cımbızlayarak suç oluşturulmaya çalışılmıştır. Oysa bu paylaşımlarımın hiçbiri suç değildir. Yaptığım röportajda röportajı veren kişinin ifadesi ben söylemişim gibi cımbızlanmış. Ben gazeteciyim, röportaj verenin tırnak içinde söyledikleri beni bağlamaz. Savcılık yapmış olduğumuz savunmaları göz önüne alarak ön yargısız bir şeklide görevini yapmalıdır. Savcı da benim gazetecilik sıfatımdan dolayı yargılandığımı biliyor. Bizler muhalif gazeteci olduğumuz için içerideyiz. İktidarın değirmenine hiçbir şekilde şu taşımayacağız. Gazetecilik yapmaya devam edeceğiz."
8 YIL 9 AY CEZA
Mahkeme heyeti kararını açıkladı. Nedim Türfent 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla 7 yıl hapse mahkum edildi. Mahkeme ayrıca "suç fiilinin devamlılığı" iddasıyla cezayı 8 yıl 9 aya çıkarıldı.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Gazeteci Nedim Türfent, Van’da 13 Mayıs 2016’da tutuklandı. Aylarca tek kişilik hücrede tutulan Türfent hakkında, “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 22.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Türfent, tutuklandıktan 13 ay sonra geçen 14 Haziran’da ilk kez hakim karşısına çıktı. Türfent, gözaltında işkence ve kötü muamele gördügünü, tanıklar ise işkence altında ifadelerinin alındığını açıkladı. 9 Ağustos’taki ikinci duruşma 6 saat gecikmeli başlayınca mahkeme heyeti ile avukatlar arasında çıkan tartışma nedeniyle ertelendi. 1 Kasım’da görülen 3. duruşmada, 17 tanıktan 16’sı işkence altında ifade verdiklerini söylemelerine rağmen mahkeme Türfent’in tutukluluğun devamına karar verdi. 17 Kasım’da görülen 4. duruşmada da Türfent, “Gözaltına alındığımda polisler ‘Merak etme en az 20 yıl ağır ceza alacağın bir dosya hazırladık’ dediler. JİTEM hesaplarından defalarca ölüm tehditleri aldım. 21. yüzyılda gazeteciliği savunmak zorunda kaldığım için utanıyorum” dedi.