Gazeteci Metin Cihan, daha önce TÜGVA bünyesinde bulunan bir kişinin kendisine ulaştırdığını belirttiği belgelere dayanarak vakıf hakkında iddialarda bulundu.
Cihan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda, TÜGVA aracılığıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve yargı içerisinde kadrolaşmaya gidildiğini iddia etti ve "TÜGVA belgelerini gazete haberi yapsaydım 'paralel devlet yapılanması' başlığı atardım. Çocukları cemaat yurduna alırsın, tornadan geçirirsin, sonra asker polis kadrolarına gönderirsin. Bilindik bir hikaye. Yeni sezon. TÜGVA versiyon." ifadelerini kullandı.
TÜGVA'dan açıklama geldi
TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu da İstanbul Adalar'da yaşanan tahliye gerginliği ve TÜGVA'nın bazı kişileri devlet kurumlarına yerleştirdiği yönündeki iddialarla ilgili açıklama yaptı.
Eminoğlu açıklamasında, "Bize saldıran, hakkımızda yalan ve iftira içerikli paylaşımlar yapanlardan hukuk önünde hesap soracağız. En büyük hesabı da milletimiz ve tarih soracak. Hakkı haykırmaya, gençler yetiştirmeye, gençlere yuva olmaya devam edeceğiz" dedi.
TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu, Twitter'dan paylaştığı bir video ile TÜGVA hakkındaki iddialara yanıt verdi.
Enes Eminoğlu, paylaştığı videoda şunları söyledi:
"Önce CHP Adalar İlçe Başkanı ve İBB'ye bağlı zabıtalar CHP üyeleriyle beraber TÜGVA Adalar Gençlik Merkezimizi bastı, arkadaşlarımızı darp ettiler, eşyalarımızı gasp ettiler. Yetmedi CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu 39 ilçe teşkilatına çağrıda bulunup adeta gençlere karşı bir linç girişimi edasıyla insanları Adalar İlçe Gençlik Merkezimizin önünde toplanmaya çağırdı.
Bizim vakur ama taviz vermeyen duruşumuz sayesinde Canan Kaftancıoğlu'nun hem bu provokasyon çabası hem de TÜGVA hakkında attığı tüm yalan ve iftiralar boşa çıktı.
CHP ve İBB yetkilileri tek parti Milli Şef dönemine özenerek binamızı işgal edip bin bir hukuksuzluğa imza atarken ellerinde tahliye kararı olduklarını söylediler. Biz hodri meydan dedik, getirin tahliye kararını dedik, tahliye kararını getirirseniz size gerek yok biz eşyalarımızı toplayıp gideceğiz dedik, getirebildiler mi? Hayır. Çünkü tahliye kararı yoktu. Bırakın bir tahliye kararını tahliye için açılmış bir dava yoktu. Hatta Kaymakamlığın, TÜGVA ilçe binamızın işgal girişiminden 1 ay önce İBB'ye, tahliye isteğiniz hukuksuz, bir muhakeme kararı yok diyerek uyarı yazısı yolladığı ortaya çıktı. Tüm bunlara rağmen yaşanan vandalizmi ve çapulculuğu görebiliyor musunuz?
Sonra dediler ki biz o binayı Adalar halkının kullanımına tahsis edeceğiz ama öğrendik ki binayı CHP'li İBB Başkanının Makam Odası yapacaklarmış. Hatta binamızı işgal eden İBB ve CHP'li yetkililer "Başkan" diyerek tabelalarını da asmışlar. Dileyenler, TÜGVA hesaplarımızdan görüntüleri izleyebilirler.
3. taraflara kiraladınız diye iftira attılar, yine hodri meydan dedik, belge getirin, kira kontratı getirin, makbuz getirin dedik. Getirebildiler mi? Yine getiremediler.
Sonra kira bedeliniz düşük diyerek saldırdılar. Aslında bu attıkları tüm iftiraların boşa çıktığının göstergesiydi. Sonra öğrendik ki o binada bulunan 8 iş yerinden sadece biz ticaret yapmıyormuşuz, diğer tüm mekânlar iş yeriyken bizim kira bedelimizle diğer 7 iş yerinin kirası da birbirine çok yakınmış. Hatta CHP İlçe Başkanı'nın ailesi de o iş yerlerinden birinin işgalcisiymiş. Böylelikle bu manipülasyonları da boşa çıkmış oldu.
CHP ve CHP'li İBB'nin tüm yalanları tüm iftiraları boşa çıkınca tam olarak Gobels taktiği ile daha büyük yalanlar servis edip ortalığı daha fazla bulandırmaya başladılar.
Şuan isimleri farklı ama tek merkezden yönetilen yeni ve top yekun bir saldırıyla karşı karşıyayız.
ODA TV, CHP'li İBB Sözcüsü Murat Ongun'dan aldığı talimatla ve ellerine tutuşturduğu sözde bilgilerle TÜGVA'nın kira sözleşmesi devam eden başka bir binası hakkında yalan haber yapıyor.
CHP Genel Merkezi ve CHP'li Belediyelerin finanse ettiği TELE-1, İzmir'de başka öğretmen arkadaşlarıyla yaşadığı tartışma sonucu görevi değiştirilen bir kişi hakkındaki olayı TÜGVA'ya bağlayarak yalan haber yapıyor.
Yurtdışında kaçak yaşayan ablası PKK elebaşlarından olan sicili hayli kabarık bir etki ajanı kaynağı belli olmayan, oluşturulmuş sahte belgeleri paylaşıp TÜGVA hakkında iftira ve linç kampanyası başlatıyor.
Yurtdışında durup, masa başında oluşturulmuş sahte belgeleri, hazırlanması birkaç saat sürecek kumpas ve asılsız excel dosyalarını paylaşmak yerine varsa ellerinde belge buyursun getirsin ülkenin savcılarına teslim etsinler.
Hodri meydan...
Diğer birçok olayda karşımıza çıkan sözde gazeteciler, etki ajanları da bu iftira kampanyasına ortak oldular.
Çok net ifade ediyorum karşımızda montaj ve asılsız belgeler oluşturan, bunları dolaşıma sokmak için örgütlü bir yapısı olan, siyasi destekleri olan bir örgütle karşı karşıyayız.
Yayınlanan sözde belgelerin hiçbirinin TÜGVA ile alakası veya ilgisi yoktur. Zaten belge diyerek oluşturulmuş şeyler sonradan masa başında kurgulanmış kumpas belgeleridir.
Bu yeni kumpas operasyonunda hedef sadece TÜGVA değildir milli ve manevi değerlere hizmet eden vakıf ve derneklerimiz hedeftedir.
Biz bu kumpas tarzını 17/25 aralık sürecinden iyi biliyoruz.
O gün de başka vakıflarımız ve derneklerimiz hedefe konmuş haklarında bin bir iftira atılarak operasyon yapılmaya çalışılmıştı; biz bu operasyon şekline selam-tevhid kumpasından çok aşinayız.
Operasyonun hedefi dün neyse bugün de o, vatanı milleti bayrağı ve dini için çalışan gençler, insanlar, vakıflar, dernekler. Operasyonu yapanların sadece isimleri farklı ancak operasyonun merkezi de operasyonun yöneticileri de aynı. Bu operasyonun tek bir amacı var, gençlerin yuvası olan ve her geçen gün büyüyen TÜGVA ve diğer vakıflarımızın önünü kesmek ama başaramayacaklar ve gençlere karşı yenilecekler.
Hiçbir şekilde bu kumpasın karşısında susmayacağız.
Bize saldıran, hakkımızda yalan ve iftira içerikli paylaşımlar yapanlardan hukuk önünde hesap soracağız. En büyük hesabı da milletimiz ve tarih soracak. Hakkı haykırmaya, gençler yetiştirmeye, gençlere yuva olmaya devam edeceğiz.
Hep dediğimiz gibi
Yalanlar değil hakikat kazanacak,
Operasyon odakları değil gençler kazanacak!"