Gazete Erdoğan'ın, otoriter tavrına yönelik kaygılara karşın Türkiye'nin halkoyuyla seçilecek ilk Cumhurbaşkanı olmaya en yakın isim olarak görüldüğünü belirtti.
Financial Times'ın bugünkü sayısındaki haberin başlığı; "Erdoğan yoksulların ve dindarların desteğiyle zafere hazır".
Gazete, Başbakan'ın Cumhurbaşkanı seçilmek için oluşturduğu
koalisyonun merkezinde Erdoğan'ın ifadesiyle "mazlumların" olduğu
görüşünde.
Financial Times'ın Türkiye'deki muhabiri Daniel Dombey, haberine
İstanbul'un Sultanbeyli ilçesinden Elmas adlı bir kafe sahibinin
görüşlerini aktararak başlıyor. Elmas, Erdoğan Başbakan olmadan
önce Sultanbeyli'de hiçbir şeyin olmadığını, yollarda kaldırımın
bile bulunmadığını, yakındaki göle de pis kokusu yüzünden kimsenin
gidemediğini belirtmiş.
Şimdi ise Sultanbeyli'de temizlenen göle giden yolun da asfalt olduğunu belirten Elmas, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'a oy vereceğini söylemiş.
Financial Times muhabiri Daniel Dombey, "Elmas'ın düşünceleri,
giderek artan otoriter tavrına yönelik kaygılara karşın, Erdoğan'ın
neden ülkesinin halk tarafından seçilecek ilk Cumhurbaşkanı olma
yolunda en büyük favori olduğunu anlamaya yardımcı oluyor"
diyor.
-"MERKEZDE 'MAZLUMLAR' VAR"-
Daniel Dombey'nin haberinden bazı satırlar şöyle:
"Sultanbeyli neredeyse AK Parti'nin Türkiye'nin en büyük kentindeki kalesi konumunda. Erdoğan'ın seçim koalisyonunun merkezinde de partinin 2002'de iktidara gelmesinden bu yana toplumda en üst düzeye çıkanlar değil; yoksullar, sık sık dışlananlar, onun deyimiyle 'mazlumlar' var."
Financial Times muhabiri haberinde, muhafazakar kitlenin AK
Parti iktidara gelmeden önce kendisini sosyal ve siyasi yaşamdan
dışlanmış hissettiğini; Türkiye'de kadınların başörtüsü takan
yaklaşık yüzde 60'ının üniversitelerde öğrenim görmelerinin, kamu
sektöründe çalışmalarının, milletvekili olarak görev yapmalarının
yasak olduğunu yazdı.
-"BAŞÖRTÜSÜ TAKMAYANLAR KARDEŞİM"-
Sultanbeyli'de göl kenarında piknik yapan başörtülü Adalet adlı bir
seçmen de Dombey'e şunları söylemiş:
"Şimdi herkes özgür. Geçmişte ise ayrımcılık vardı, benim gibilerle başörtüsü takmayan kadınlar arasında sorunlar çıkardı. Ancak ben artık başörtüsü takmayanları düşmanım olarak değil kardeşim olarak görüyorum."
Daniel Dombey haberini şöyle noktalıyor:
"Türkiye son 10 yılda hızla büyüdü. Bazı iktisatçılar bunun yakında tekrarlanmasının pek de mümkün olmadığını söylüyor. Ancak Sultanbeyli'de birçok kişi ekonomik büyümeyi tek bir adamın eseri olarak görüyor.
Adalet'e sadakatinin partiye mi yoksa Başbakan'a mı olduğunu sordum. Arkadaşlarının da tekrarladığı tek kelimelik bir yanıt verdi: 'Erdoğan'a." (ANKA)