Freddie Mercury’nin hayatının anlatıldığı Bohemian Rhapsody filmi gösterime girdiği andan bu yana konuşalan tek şey var o da ünlü oyuncu Rami Malek’in performansı… 37 yaşındaki oyuncuyu herkes 2016 yılında ona bir Emmy kazandıran Mr. Robot ile duysa da, deneyimli aktör uzun zamandır TV ve sinema piyasasında önemli işlerde yer alıyor. Ama hiç kuşkusuz şu an “O devrimci bir ruhu temsil ediyor” dediği Freddie Mercury'i canlandırarak kariyerinin de en büyük meydan okumasını yapıyor.
Queen grubunun efsanevi solisti Freddie Mercury'nin hayatını anlatan ‘Bohemian Rhapsody’ filminde başrolü üstlenen Mısır asıllı ABD'li aktör Rami Malek, Red Bulletin dergisinin kasım sayısına verdiği röportajda role hazırlanmak için Mercury'nin röportajlarından konserlerine arşivdeki bütün kayıtları, oyuncu koçuyla birlikte izleyip Mercury'nin jest ve mimiklerine kadar irdelediklerini anlattı. Emmy ödüllü oyuncu, ‘Sadece Mercury değil, ona ilham olan isimler; David Bowie, Mick Jagger, Jimmi Hendrix, Aretha Franklin'i de en az Mercury kadar inceledim’ ifadesini kullandı.
Rolünün hakkını verebilmek için Freddie Mercury'nin yalnızca jest ve mimiklerine bir ay çalıştığını anlatan Malek, ‘Onu bu kadar etkileyici kılan şeylerden biri, hareketleriyle seyirci arasında kurduğu güçlü bağ. Oyuncu koçumla birlikte Freddie'nin performanslarını hatta röportajlarını izleyip araştırdık. Mimikleri, ses tonu, jestleri… Her şeye odaklandık’ şeklinde konuştu.
Freddie Mercury'nin ‘devrimci bir ruhu’ temsil ettiğini söyleyen Malek, kendisinin de müzisyenle ortak bir noktası olduğuna şu sözlerle vurgu yaptı: ‘Ailemdeki ilk ABD'li jenerasyondanım. Ailem Mısır'dan dilini bile bilmedikleri bu ülkeye göçmüş. Başta çok büyük zorluklar çektiler. O yüzden onlara bir oyuncu olacağımı söylediğimde bu benim için gerçek bir meydan okumaydı. Bu işi yapacağıma karar verdiğimde beni nereye götüreceğini hesaplamadan yola çıkmıştım.’
İşte, Rami Malek’in röportajı…
Seni bu role iten şey neydi?
Freddie Mercury benim için ve sanıyorum onu seven herkes için büyük bir ilham kaynağıydı. Aklına bir şey koyduğunda ne olursa olsun onu yapmaya çalışırdı. Ve eğer başaramadıysa bunu saklamak yerine açıkça söyleyen ilk kişi olurdu. Bu onu ilham verici yapan şeylerin başında geliyor. O, aynı zamanda basmakalıp düşüncelere de meydan okudu. Müziğiyle ve hayatı yaşama şekliyle yaptı bunu.
Onu böyle bir karakter yapan şey neydi sence?
Onun Queen öncesinde bile etkileyici bir hayatı vardı. Zanzibar'da doğmuş, Bombay'da okula gitmiş ve sonra yaşanan gelişmelerin ardından ailesi ile birlikte İngiltere'ye göçmüş. Bu kişisel miras onu bir yandan utangaç ve ürkek yaptı, öte yandan güçlü karakterine zemin hazırladı.
Böylesine zorlu bir role nasıl hazırlandın?
Hareketler anahtardı. Onu bu kadar etkileyici kılan şeylerden biri hareketleri ile seyirciyle kurduğu güçlü iletişimdi. Bu hareketleri kendime uydurmak için bir koça gittim. Bir ay boyunca Freddie'nin performanslarını, hatta röportajlarını izleyip hareketlerine çalıştık. Mimikleri, ses tonu, el hareketleri… Hepsine odaklandık.
Bu yöntem rolüne adapte olmanı kolaylaştırdı mı?
Bu sadece bir adımdı. Onun kendini ifade etme şekli sevdiği insanlar tarafından da besleniyordu. O yüzden Bowie, Jagger, Hendrix, Aretha Franklin gibi onu etkileyen isimleri de en az Mercury kadar inceledim. Onu anlamak ve ona hayranlığı bir kenara bırakıp, daha çok yaklaşmak için bu yöntemi kullandım.
Başta bahsettiğin devrimci ruh sende de var mı?
Ben ailemdeki ilk nesil Amerikalılardan biriyim. Ailem çocuklarının daha iyi fırsatlara sahip olması için Mısır'dan dilini bile bilmedikleri bu ülkeye göçmüş. Başta çok zor zamanlar yaşamışlar ve ben de bunun farkındaydım. O yüzden onlara bir oyuncu olacağımı söylediğimde bu benim için gerçek bir meydan okumaydı. Bu işi yapacağıma karar verdiğimde bu meydan okumayı da kabul etmiş ve beni nereye götüreceğini hesaplamadan yola çıkmıştım.