BBC Türkçe'de yer alan habere göre Said Ramzi takma adını kullanan Fransız gazeteci, altı ay boyunca cihatçı hücrelerin arasına karışıp IŞİD adına düzenlemeyi planladıkları saldırı hazırlıklarını gizli kamerayla kaydetti.
AFP'ye konuşan gazeteci, araştırmasını cihatçılar tutuklanana kadar sürdürdü. Cihatçı grubun lideri de kendisini 'Usame' olarak tanıtan bir Türkiye-Fransa vatandaşıydı.
Gazetecinin, genç cihatçıları aktardığı belgeselin adı "Allah'ın Askerleri". Belgesel Pazartesi gecesi Fransa'da gösterilecek.
Said Ramzi, kendisini 13 Kasım'da 130 kişinin ölümüyle sonuçlanan
Paris saldırılarını düzenleyenlerle "aynı kuşaktan olan bir
Müslüman" olarak tanımlıyor.
Ramzi belgeselle ilgili de şunları söylüyor:
"Amacım, kafalarının içinde neler döndüğünü anlamaktı. Öğrendiğim en önemli şeylerden biri, bu işlerin İslam'la alakası olmadığı. Dünyayı geliştirmeye yönelik bir niyetleri yok. Yalnızca kayıp, yılgın, intihara meyilli ve kolayca manipüle edilebilecek gençler. IŞİD'in var olduğu bir çağda doğdukları için şansızlar. Çok üzücü. Arayış içinde olan gençlerdi ve bunu buldular."
Ramzi'nin cihatçı hücrelere girişi önce Facebook sayfalarından kurduğu iletişimle oldu.
'Türk-Fransız emir'
Daha sonra aralarında aileleri Müslüman olanlarla sonradan İslam'ı seçenlerin bulunduğu onlarca gençten oluşan bir grubun 'emiri' olarak bilinen kişiyle tanıştı. Bu görüşme, Fransa'nın Chateauroux kentindeki bir spor faaliyetleri merkezinde gerçekleşti.
AFP'nin haberine göre 'emir' de, kendisini Usame olarak tanıtan
Fransa ve Türkiye vatandaşı bir gençti. Usame, daha ilk görüşmede
Ebu Hamza olarak kendisini tanıtan gazeteciyi, "intihar saldırısı
gerçekleştirirse cennete gideceği" konusunda ikna etmeye
çalıştı.
Gazetecinin anlattığına göre Usame, yüzünde bir gülümsemeyle
"Cennete doğru, yol o yönde… Gel, kardeş, gel cennete gidelim,
Hurilerle beraber kadınlarımız bizi orada bekliyor. Senin de bir
yerin olacak ve altından, zümrütten oluşan kanatlı bir atın"
dedi.
Paris'in Stains adlı bölgesindeki bir cami önünde gerçekleşen
ikinci görüşmede de gençler, Bourget Havaalanı'ndan yaklaşan bir
uçağı işaret edip "Ufak bir roketatarla bu uçağı kolaylıkla
indirebilirsin… Dawla (IŞİD) adına böyle bir şey yaparsan Fransa
bir asır boyunca travmasını yaşar" dedi.
'Türkiye, Fransa'ya iade etti'
Usame ve gruptan birkaç kişi daha önce IŞİD'e katılmak için
Suriye'ye gitmeye çalıştı. Fakat, Türk polisi tarafından yakalanıp
Fransa'ya iade edildi. Beş ay hapis yattıktan sonra ise şartlı
serbest bırakıldı.
Her gün emniyet müdürlüğünde imza atması şartıyla serbest bırakılan
Usame, şifreli mesajlaşma uygulaması Telegram aracılığıyla saldırı
planları için grupla iletişim kurmaya ve saldırı planlarını yapmaya
devam etti. Belgeselde Usame, "Bir askeri üsse saldırmalıyız"
önerisinde bulunup "Yemek yerken hepsi sıralanıyor, ta ta ta ta ta"
diyerek otomatik silah sesi taklidi yapıyor.
Fransa'daki bazı gazetecilerin ve televizyon kanallarının İslam'a
karşı savaş halinde olduğunu söylüyor ve "Charlie'ye yaptıkları
gibi. Tam kalplerinden vurmalısın. Boşluklarında yakalamalısın. Ne
yapmalarını istiyorsun? Yeterince korunmuyorlar. Fransızlar binler
halinde ölmeli" diyor.
Saldırı planları
Hazırlıklar, Ebu Süleyman adlı militanın Rakka'dan dönüşüyle
hızlanıyor ve gazeteciye tren istasyonunda buluşmalarını
söylüyor.
Buluşma noktasına ise Süleyman değil, çarşaflı bir kadın geliyor ve
Ramzi'ye bir mektup veriyor. Mektupta, "bir gece kulübünü hedef al,
"öldürene kadar ateş et", "güvenlik güçlerini bekle ve üzerindeki
patlayıcı yüklü yeleği infilak ettir" gibi talimatlar var.
Gazeteci Ramzi'nin mektubu aldığı sırada, grubun çevresindeki
güvenlik çemberi de daralıyor ve bazı üyeler tutuklanıyor.
Kaçmayı başaran bir grup üyesi ise Ramzi'ye "Senin işin bitti
oğlum" mesajı atıyor. Gazeteci Ramzi de, "Benim gruba sızmam da
böylece sona erdi" diyor.