Söz konusu kuruluşlar, ülkeyi kasıp kavuran protestolar tam dinmemişken, "Ülkemiz yasta ve öfkeli" başlığıyla ortak açıklama yayımladı.
Açıklamada, polisin Paris'in banliyösü Nanterre'de 27 Haziran'da Nael M. isimli genci yakın mesafeden vurarak öldürdüğü anımsatıldı.
Nael'in öldürülmesinin, Fransız devletinin yıllardır belirli toplumsal gruplara yönelik ayrımcı ve güvenlikçi politikalarının yansıması olduğuna dikkati çekilen açıklamada, hükümete, emniyet teşkilatında ve polisin kullandığı yöntemlerde köklü bir değişikliğe gitmesi çağrısı yapıldı.
Açıklamada, "Halk ile polis arasındaki ayrışma, uzun süredir devam eden adaletsizlik, ön yargı, şiddet, ayrımcılık, cinsiyetçilik ile toplumu saran ve hala kökü kazınmamış sistemik ırkçılığın izini taşıyan tarihe dayanıyor." ifadesine yer verildi.
8 Temmuz Cumartesi ülke genelinde kitlesel protesto yapılması çağrısında bulunulan açıklamada, 2017'de yürürlüğe giren ve kolluk kuvvetlerinin hangi durumlarda silah kullanabileceğine ilişkin kuralları gevşettiği belirtilen yasanın yürürlükten kaldırılması talep edildi.
Bakanın açıklaması
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, 17 yaşındaki gencin polis kurşunuyla öldürülmesine tepki olarak başlayan olaylı protestolarda şu ana kadar kamusal alanda 23 bin 878 noktanın kundaklandığını belirtti.
Darmanin, 27 Haziran'da patlak veren ve günlerce polis müdahalesiyle bastırılmaya çalışılan gösterilere ilişkin Senato komisyonuna ifade verdi.
Gösterilerin ilk gününden bu yana, kolluk kuvvetlerine ait 273 binanın ve 105 belediye binasının kundaklandığını aktaran Darmanin, 168 okul ile 17 siyasi yöneticiye yönelik saldırı düzenlendiğini kaydetti.
Fransa'daki protestolar
Fransız polisi 27 Haziran'da Nanterre'de, içinde 3 kişi bulunan bir araca ateş açmış, 17 yaşındaki sürücü Nael M'yi öldürmüştü.
Nael'in ölümüne tepki gösterenler, ülke genelinde farklı kentlerde sokağa çıkarak polisle çatışmıştı.
Genci öldüren polis açığa alınmış ve tutuklu olarak yargılanmasına karar verilmişti.
Ayrıca Paris, Marsilya, Lyon dahil birçok kentte düzenlenen protestolarda talan ve yağmalama olayları yaşanmış, 10 kadar kentte saat 21.00'den itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.