FORBES DERGİSİ ÇALIŞANINDAN, GENEL MÜDÜR LEVENT TAYLA VE AHMET ÇALIK HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Forbes Dergisi'nden bir isim Turkuvaz Medya Grubu tüzel kişi temsilcisi ve genel müdürü Levent Tayla ve Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş.’nin sahibi Ahmet Çalık hakkında "sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Google Haberlere Abone ol
FORBES DERGİSİ ÇALIŞANINDAN, GENEL MÜDÜR LEVENT TAYLA VE AHMET ÇALIK HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Forbes dergisi çalışanlarından Ender Ergün, 29 Ağustos Cuma günü Turkuvaz Medya Grubu tüzel kişi temsilcisi ve genel müdürü Levent Tayla ve Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş.’nin sahibi Ahmet Çalık hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na, avukatı Tanzer Güven aracılığıyla 5237 sayılı TCK 118/1,2 maddeleri uyarınca "sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.



Forbes dergisi çalışanlarından Ender Ergün, 29 Ağustos Cuma günü Turkuvaz Medya Grubu tüzel kişi temsilcisi ve genel müdürü Levent Tayla ve Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş.’nin sahibi Ahmet Çalık hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na, avukatı Tanzer Güven aracılığıyla 5237 sayılı TCK 118/1,2 maddeleri uyarınca "sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.


14 Ağustos perşembe günü sabah saat 09.30’da Forbes çalışanlarıyla yaptığı geniş kapsamlı (yayın yönetmeni, yazı işleri müdürü, editörler, muhabirler, görsel servis, telifli çalışanlar) toplantıya “en kalabalık derginin kadrosundan daha kalabalıksınız” diyerek adeta gözdağı verircesine başlayan Levent Tayla konuşmasını “bu toplantıyı isteseydim cumartesi günü de yapabilirdim ve siz de gelmek zorunda kalırdınız. Birçoğunuz cumartesi günü işe gelmiyorsunuz, kim ister ki cumartesi işe gelmek, ben de istemem. Birçoğunuz aylık mesaisini doldurmamış gözüküyor, biliyorum kartlarınızda sorun var, çalıştığınız yerde turnike yok, giriş-çıkışlar sorun oluyor…” diye sürdürdü. Kısaca TMSF, Çalık sürecini anlatarak sözü sendikaya getiren Tayla, bir dönem Almanya’da serbest gazetecilik yaptığını, Almanya’da basın çalışanlarının sendikasının olmadığını, günümüz itibariyle çağdışı kalan sendikanın Almanya’da barınamadığını(*) ekledi. Tayla Forbes’ta çalışanların “seçilmiş” insanlar olduğunu ve böyle “seçilmiş” insanlara sendikanın bir şey sağlayamayacağını, sendikasız çalışanın işveren karşısında daha avantajlı olduğunu, zaten planlanan bir takım iyileştirmelerin sendikayla süren toplu pazarlık yüzünden  işleme girmediğini anlattı. (Aynı gün, Turkuvaz Medya Grubu ile TGS arasında başlayan toplu sözleşme görüşmelerinin beşincisi yapılıyordu ve o zamana kadarki görüşmelerde 22 madde üzerinde anlaşılmıştı. Turkuvaz Grubu’nu bu toplantıda İnsan Kaynakları Müdürü  Şefik Çalık, Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Hakan Karadere ve Av. Doğan Coşkun temsil ediyordu. Şefik Çalık 7 Ağustos’ta, ATV'de aynı zamanda sendika temsilcisi olan yurt haber editörü Adnan Orun’u personel müdürlüğüne çağırtarak Orun'a “Sendika temsilciliğinden istifa et, burayı alanlar çok güçlü, başına her şey gelebilir" diye tehdit ederek Adnan Orun’un fenalaşmasına ve acil servise kaldırılmasına sebep olan kişidir.) Ve “yarın öbür gün sendikalı on kişi kaldığında (???) kapının önünde on kişilik grev yaparak komik duruma düşüleceği”ni, içerideyse işlerin yine eskisi gibi devam edeceğini belirtti. “Sendikadan istifa edin, önümüzü açın” diyerek konuşmasını bitirdi.
Çalışanlardan Ender Ergün’ün “bu yaptığınız suç kapsamına giriyor, farkında mısınız?” diyerek yaptığı uyarıyı ise “suç duyurusunda bulunursun o zaman” diye cevapladı.
Forbes editörlerinden Denet Tezel Hollywood'da senaristlerin başarılı grevinden bahsedince, Levent Tayla “Ha, o başka bir olay” diyerek geçiştirmeyi tercih etti. Neden yöneticilerin sendika istemediği sorusu ise Tayla tarafından bir türlü cevaplanmadı. Toplantıda tansiyonun bir miktar yükselmesinden sonra, Yazı İşleri Müdürü Tanju Günseren’in “Böyle konuşarak bir yere varamayız, sen bize sendikadan ayrılmazsak başımıza ne gelecek, sendikadan istifa edersek ne olacak bunu söylesene” demesi üzerine, Levent Tayla “Sendika yüzünden işten çıkartma olmayacak” dedi.
Fakat sendika örgütlenmesinin ilk başladığı Mayıs 2007’de Cengiz Erdinç,  Ozan Pezek  ve  Burak Ersemiz (“performans düşüklüğü” gerekçesiyle) sendikal faaliyet yüzünden işten atılmıştı. Şefik Çalık’ın Adnan Orun’a “senin yüzünden yanındakiler de işten atılacak” dediği biliniyor. Doğan Grubu’na ait Radikal Gazetesi’nde yedi yıl çalışan Ahmet Şık da Doğan’la davalık olduğu için yine “performans” bahane edilerek işten atılmış ve ardından çalışmaya başladığı Aktüel dergisinden “Doğan Grubu’yla mahkemelik olduğu için” bir haftası bile dolmadan yine işten çıkarılmıştı.
Basın çalışanlarının iş güvenliğinin  olmadığını yukarıdaki örneklerle anlatan bir çalışana cevaben ise Tayla “bu benim zamanımda mı oldu acaba” diyerek olayı bilmediği imasında bulundu.
Fakat Levent Tayla’yı Aktüel dergisinde sadece kısa bir süre çalıştıktan sonra işten atılan Ahmet Şık yalanlıyor. Şık’ın anlattığına göre, haber dönüşü mesai arkadaşlarından, derginin o zamanki Yayın Yönetmeni Alev Er’in kendisini aradığını duyan Şık, Alev Er’in yanına gidiyor. Levent Tayla ve Alev Er aynı masada otururken, Alev Er “Doğan’la davalık olduğun için bizimle de çalışamazsın” diyerek işten çıkartma sebebini kendisine sözlü olarak Levent Tayla’nın yanında bildiriyor.


Anlattığımız Forbes toplantısından üç gün önce, 11 Ağustos’ta, Levent Tayla şirket bünyesindeki dergilerin  yayın yönetmenleriyle yine sendika gündemli bir toplantı yapıyor “kariyeriniz, zamlarınız, ikramiyeleriniz ve isteklerinizin yerine gelmesi için sendikadan istifa edin” diyor. Yayın yönetmenlerinden birinin “Ne yani şimdi ‘ikna odaları’ kurulacak ve çalışanları sendikadan istifaya mı ‘ikna’ edeceğiz, böyle kirli bir oyunun parçası olmam” sözlerine Levent Tayla’nın karşılığı “bu işi ben yaparım” oluyor.


             Bu arada, Sabah ve Turkuvaz Dergi Grubu’nda sendika krizi devam ediyor. Geçen hafta da Levent Tayla ve Şefik Çalık sendikadan istifa etmeyen dergi çalışanlarını “ikna etmeye” devam etti ve hâlâ ediyor. Fakat güzel haber dergi çalışanlarının hepsi “ikna” olmuyor.


            Ayrıca, Forbes Dergisi’nin iki önemli ismi Yazı İşleri Müdürü Tanju Günseren ve Editör Denet C. Tezel “sendikadan istifa edin” baskısına tepki olarak 15 Ağustos’ta Forbes’taki görevlerinden istifa ettiler.


Belki 1-2 ay içinde Levent Tayla ve Ahmet Çalık savcılığa ifade vermeye çağrılacak, büyük ihtimalle işledikleri suçu kabul etmeyecekler. Ama, 11 Ağustos 2008 pazartesi tarihli Sabah gazetesinde Umur Talu’nun köşesinde yazdığı “Çocuklara yasaklar koyduk!” başlıklı yazısını nasıl açıklayacaklar?


“Çocuklara yasaklar koyduk!
….
Birisi lütfen, "sendikasız" nasıl demokrasi olunabileceğini...
"Sendikasızlık" zorlamasıyla nasıl demokrat olunabileceğini...
Daha kendi meslek, vicdan, ahlak, hak ve özgürlük dünyasında "örgütlülüğü" savunamadan nasıl "sivil ve sivil toplumcu", nasıl "özgürlükçü", nasıl "düşünce ve ifade özgürlüğü talepçisi", nasıl "eleştirel düşünce sahibi", nasıl "hakka, hukuka saygılı" olunabileceğini söylesin.
Birisi lütfen, bu mevzularda düşünmeden, açık tavır almadan, iğneyi kendine batırmadan, sesini çıkarmadan nasıl "cesur" olunabileceğini, nasıl "her türlü baskı ve tahakküme karşı" kalınabileceğini, nasıl "bağımsız" yaşanabileceğini, nasıl "basın özgürlüğü" savunulabileceğini, nasıl "yasaklara karşı mücadele" eder gibi yapılabileceğini, nasıl "haber" verilebileceğini, hangi yüzle "yazılar" yazılabileceğini söylesin.

Benim de bir "köşe"de yazdığım, mensubu olduğum...
Birçok anda ve konuda, "rakipleri"ne göre daha özgürlükçü olabilen...
Üstelik bunu, patrondan patrona geçtiğinde, hatta kamu (devlet) kontrolü altında iken dahi "öteki büyükler"e göre daha fazla yapabilen bu gazetenin ait olduğu grup yine "sendika" meselesiyle yüz yüze gelmek zorunda kaldı.

"Örgütlenme hakkı"nı kullanmak istediği, sendikalı olduğu için, kimseye baskı yapamazsınız.”


Tayla’nın sendika örgütlenmesine karşı çalışanları tehdit ederek suç işlediğini ve bu suçun Ahmet Çalık’ın da bilgisi dahilinde olduğunu düşünen Forbes çalışanlarından Ender Ergün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 5237 sayılı TCK 118/1,2 maddeleri uyarınca "sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi" gereçesiyle avukatı Tanzer Güven aracılığıyla suç duyurusunda bulundu.



(*) Tayla’yı rakamlar da doğrulamıyor. Çünkü Almanya’da yaklaşık 100 bin basın-yayın çalışanı var ve çalışanların yaklaşık yüzde 60’ı VER.DI ve DEUTSCHER JOURNALISTEN VERBAND (DJV) adlı iki sendikada örgütlü. Kalan 40 bin kişi ise bağlı oldukları iş kolunda faaliyet gösteren meslek örgütüne üye, çünkü Almanya’da serbest gazetecilik yapmak isteyenler dahi ya basın iş kolunda örgütlü bir sendikaya ya da bağlı oldukları gazetecilik meslek örgütüne üye olmak zorunda. Ayrıca sadece Almanya’da değil, AB ülkelerinin tümünde sendikal hakkı olan basın çalışanlarının (örneğin Fransız basın çalışanlarının toplam sekiz sendikası var) sadece kadrolu olanlarının değil, telifli çalışanlarının dahi sendikası var...
Let’s Organise/ A Union handbook for journalists - International Federation of Journalists (IFJ) 2005

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin