Büyük Birlik Partisi’nden (BBP) ayrılarak yeni bir parti kurma hazırlıklarına başlayan merhum Muhsin Yazıcoğlu’nun yol arkadaşları, Muş’un Hasköy ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi.
Milli Yol Hareketi olarak adlandırılan oluşumun sözcülüğünü yapan Remzi Çayır, “Ülke insanı ‘Ne mutlu ki ben bu ülkede doğmuşum, yaşıyorum’ diyebilmesi için altyapıyı da üstyapıyı da kuracağız. Bunun için sistem adı adalettir. Altı adalet, üstü adalet, ortası adalet olan bir sistem. İnsanın değerli olduğu bir sistem. İnsan onurunun ve şahsiyetinin çok değerli olduğu bir sistem. Hukukun herkesi kapsadığı, adaletin tek terazi olarak toplumun önüne çıktığı bir sistem hayaliyle biz çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Muş’ta toplantının ardından ANKA Haber Ajansı’na konuşan Milli Yol Hareketi Sözcüsü Remzi Çayır, şunları söyledi: “Biz, Muhsin Yazıcıoğlu’nun yol arkadaşları olarak, -onun yarım kalmış bir hayali vardı- Türk’ü, Kürt’ü, Türkmen’i, Laz’ı, Çerkez’i bir arada olan Türk milleti diye anılan ve birlikte mutlu olan bir ülke hayali ile yola devam ediyoruz. Geçim derdinin olmadığı, adaletsizin olmadığı, ayrım ve kayırımın olmadığı bir Türkiye idealiyle yola çıktık. Köyleri de şehirleri de onun için dolaşıyoruz. Bazıları soruyor, ‘Neden koruduğunuz partide değilsiniz’. Parti bambaşka bir hale bürününce, parti olmaktan çıkınca Muhsin Yazıcıoğlu’nun ideallerini kapsamayınca elbette ki orada durup bekleyecek değildik. Bizler de ret sunduk. Ve onun hayaline, onun duruşuna uygun bir oluşum kurmak zorunda kaldık. Onun içinde yollardayız.
Niye yola çıktıklarını açıkladı
Ne istiyoruz? Adalet istiyoruz. Ne istiyoruz? Liyakatli bir toplum istiyoruz. He istiyoruz? Birbirine saygı duyduğu, onurlu yaşadığı bir hayat istiyoruz. Onun için üretim gerekir, onun için istihdam gerekir, zengin bir ülke olmamız gerekir. Bu bütün imkanlar Türkiye’de var. Türkiye, şu an kısır bir döngü içerisine girmiş durumda. Bu kısır döngüden kurtulup Türkiye’nin normalleşmesi lazım. Türkiye’nin derhal normalleşmesi lazım.
Siyasetin değişime ve dönüşüme uğraması kaçınılmazdır. Siyaset kurumu kirletilmiştir. Siyasetin toplumdaki algısı bambaşka, hizmet olmaktan çıkmıştır. Biz, normalleştirmeye, Türkiye’yi daha yaşanır bir ülke, insanların mutlu olduğu, refahın eşit olarak paylaşıldığı bir Türkiye ideali ile canla başla yollara çıktık. Yüz yıllık bir ezber var. Bu ezber bozulacak. Ülke insanı ‘Ne mutlu ki ben bu ülkede doğmuşum, yaşıyorum’ diyebilmesi için altyapıyı da üstyapıyı da kuracağız. Bunun için sistem adı adalettir. Altı adalet, üstü adalet, ortası adalet olan bir sistem. İnsanın değerli olduğu bir sistem. İnsan onurunun ve şahsiyetinin çok değerli olduğu bir sistem. Hukukun herkesi kapsadığı, adaletin tek terazi olarak toplumun önüne çıktığı bir sistem hayaliyle biz çalışmaya devam ediyoruz. İnşallah güzel şeyler olacak.”