Rusya’nın Ortadoğu’da ABD’nin yerini alamayacağı savunulmakla birlikte Obama Yönetiminin Ortadoğu politikalarının bölgedeki müttefiklerini kızdırdığı öne sürülüyor. Financial Times gazetesinin tanınmış yazarlarından David Gardner, Suriye konusunda “en çok Türkiye ve Suudi Arabistan kırıldı” değerlendirmesini yaptı.
David Gardner, “Amerika gitmek, Rusya ise "girmek" istiyor ama
bölgenin kendi fikirleri var” spotunu kullandığı yorumunda, ABD’nin
Arap ve İsrailli müttefikleri arasında Washington’un Ortadoğu’da
artık güvenilir bir ortak olmadığı yönünde artan inancının
Rusya’nın bölgeye dönüşü konusunda spekülasyonlara yol açtığını
belirtiyor.
Bu çerçevede özellikle Mısır eski Devlet Başkanı Enver Sedat’ın 20
bin Rus askeri danışmanını kovmasından 41 yıl sonra Rusya’nın dış
ve savunma bakanlarının geçen hafta Kaire’ye yaptıkları
ziyaretlerin bazılarınca bir “dönüm noktası” olarak görüldüğüne
dikkat çeken Gardner, şu savı dile getiriyor:
“Eğer böyle ise, Mısır ve Suudi Arabistan, Türkiye ve İsrail gibi
hayal kırıklığına uğramış Amerika’nın diğer müttefiklerinin ne yöne
dönebilecekleri açık olmaktan uzak” savını öne sürdü.
Bu bölgesel güçlerin ABD’ye ilişkin sızlanmaların aynı konuda
yoğunlaşmayabileceğini kaydeden Gardner, “Tüm Arap ülkeleri ile
Türkiye ve İran’ın Washington’un İsrail’e adeta koşulsuz desteğine
kızgınlığı önemli bir istisna. Ancak Barack Obama’nın başka
nedenleri de ekledi” diye yazdı.
Yorumda Mısır’daki askeri yönetimin ve onun başlıca destekçisi
Suudi Arabistan’ın Beyaz Saray’ın Hüsnü Mübarek’in devrilmesini
önlemek için hiçbir şey yapmaması ve ordunun Mursi’yi görevinden
uzaklaştırdığı için yıllık 1.3 milyar dolarlık askeri yardımın
askıya alınmasından dolayı “ihanet” duygusunu yaşadıkları,
“statüko” gücü olan İsrail’in de gelişmelerden mutsuz olduğu
belirtti.
SURİYE’YE GELİNCE…
Bu arada, Gardner, Suriye konusuna gelince Obama’nın, Esad
rejiminin son bulmasını isterken ana akım isyancılarına bunu
gerçekleştirme araçlarını sağlamayıp alanı giderek cihatçı aşırı
unsurlara bırakan garip teredüt ve serüvenlik karışımından oluşan
bir tavrından “en çok Türkiye ve Suudi Arabistan kırıldı” diye
savunan Gardner, şu iddialarda da bulunuyor:
“Kahire Moskova’ya kur yaparken Türkiye’nin artan biçimde bildiğini
okuyan Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’nın NATO müttefikleri
ile entegre olamamasına rağmen Çinli füze savunma sistemini satın
almayı taahhüt ederek Beijin ile flört etmeye başladı. Suudiler
ise, kızgınlıkla ABD ile 70 yıllık ittifaklarından ‘büyük bir
kayma’dan söz ediyorlar.”
FT yazarı, mevcut mutsuzluğun merkezinde ise ABD’nin İran ile
yakınlaşması olasılığının “Şii İslam Cumhuriyeti’ni tehdit edici
olarak gören İsrail ve Suudi Arabistan’ı dehşete düşürdüğünü” öne
sürüyor.
Buna karşın Gardner, “Ortadoğu’daki ABD dönemi sona erse de
Rusya’nın onun yerini alabileceği inanmak zor” derken Rusya’nın
artık ekonomi ve teknoloji yönünde büyük bir güç olmadığını, silah
sistemlerine gelince hiç kimsenin Rusya’yı ABD’ye tercih etmediğini
de savundu.