İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in başbakan olmak istemesi çok ilgi çekti.
Çünkü hem mevcut sistemimizde başbakanlık yok hem de Anayasa parlamenter sisteme göre yapılmamış.
Ama Akşener'in hayalperestçe çıkışı çok kişiye mutlaka ilham verdi.
İsterseniz bunlardan bazılarını tahmin edelim.
Mesela, Fetullah Gülen şu anda hem Diyanet İşleri Başkanı, hem Washington Büyükelçisi hem de Milli Eğitim Bakanı olmak istiyordur.
Aslında bu hayalin gerçek olması için gereken örgütlenmeyi yaptığı ve söz konusu alanlarda elinden geleni ardına koymadığı biliniyor.
Mesela, Abdullah Öcalan şu anda hem Diyarbakır Valisi, hem MİT Müsteşarı, hem de cumhurbaşkanı olmak istiyordur.
Geçmişteki davranışlarına ve seslendirdiği hayallerine bakarsanız Öcalan'ın bunları da hedeflediğini görürsünüz.
Gelelim Kemal Kılıçdaroğlu'na.
Bu siyasetçi hiç seçim kazanmadan ne olabileceğine bakmaktadır.
Bu açıdan Ankara'daki Külliye'nin telefon santralinde oturmak isteyebilir. Aynı şekilde TBMM'de yoklamaları yapan kâtiplerden biri de olabilir.
GERÇEKLERE BAKALIM
Görüldüğü gibi insanların hayal ufukları ile yetenekleri çoğunlukla çelişir.
Bunu büyük iddialarla siyasete giren ve sonra da küçük kırıklıklarla siyasetten ayrılan isimlerde de görebiliriz.
Meral Akşener, İYİ Parti'yi kurmadan önce mevcut bütün partilerde görev yaptı. Mesela AK Parti'nin kurucuları arasında da vardı.
Bu bakımdan şimdi AK Parti'den ayrılıp yeni partiler kuran Babacan'ı ve Davutoğlu'nu hafife almayalım.
Akşener başbakan olmak istediğine göre kim bilir Babacan neler neler olmak istiyordur?
Biz bütün bu hayalperestleri bırakıp gerçeklere bakalım.
Gerçeklerin başında da Cumhurbaşkanı Erdoğan geliyor. Eğer o isterse Meral Akşener her şey olabilir ama belli ki başbakan olamaz.