Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş'ın köşe yazısından ilgili bölüm
FETÖ mağduru şirketler çözüm bekliyor
Devlet, terör örgütü FETÖ’nün bel kemiğini kırdı ve etkisiz hale getirdi. Ancak FETÖ yüzünden mağdur olan kesimlerin yaşadığı sıkıntılara ise bir çare bulunamadı. Bunların başında ise FETÖ’yle irtibatlı olduğu gerekçesiyle el konulan yaklaşık 700 şirketle ticari ilişkisi olan küçük hissedarlar geliyor.
TEK SUÇLARI KÜÇÜK HİSSEDAR OLMAK…
2016 yılında el konulan ve TMSF’ye devredilen şirketlerin küçük hissedarları, bu aşağılık örgütle hiçbir ilişkileri olmadığı halde, sırf mahkeme süreçleri tamamlanmadığı için haklarını alamıyor, hisselerini satamıyor ya da ortaklıktan ayrılamıyor. Dolayısıyla binlerce kişi terör örgütüyle hiçbir bağı olmadığı ve bu gerçek polis soruşturmasıyla netleştirildiği halde mağdur ediliyor.
SGK’dan binlerce kişiyi ilgilendiren flaş adım: O kişilerin sigortaları iptal edilecek, ödenen paralar faiziyle geri alınacak!Ekonomi
İLK ADIM ATILDI
Ankara kulislerinden edindiğim bilgiye göre, iktidar çevreleri artan mağduriyetlerden dolayı hem TMSF’nin üstünden bu yükü almak hem de mağduriyetleri gidermek için yeni bir çalışma başlatıyor. Çalışma sonrası, FETÖ ile hiçbir bağı olmayan küçük hisse sahipleri böylece kar paylarını alma imkanına kavuşacak. Yine aynı çalışma kapsamında ekonomik sıkıntıya düşen mevcut şirketler için satış yolu da açılacak ve elde edilecek gelirin depo edilmesine imkan sağlanacak.
İYİ PARTİ ile CHP’nin de sıcak baktığı ve mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için destek vereceği belirtilen bu çalışma, binlerce küçük yatırımcıya can suyu olacaktır.
Ticari mevduata da garanti geliyor…
Ankara kulislerinde konuşulan bir diğer çalışma ise şirketlerin ticari mevduatlarının da garanti kapsamına alınması… Bilindiği üzere, devlet şahısların bankada bulunan 200 bin TL’ye kadar olan mevduatına garanti veriyor.
Bu uygulama şimdi ticari mevduatlar için de başlatılmak isteniyor. Yeni düzenleme ile şirketlerin ticari mevduatları da garanti kapsamına alınmak isteniyor. Sigorta miktarının ise AB normlarına göre düzenleneceği ve Türkiye şartlarına uyumlu bir hale getirileceği belirtiliyor.