Fethullah Gülen'in "Haramîlik Yırtıklarına Paralel Yaması
ve Terör" başlıklı yeni sohbeti Herkul.org sitesinde
yayınlandı.
Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Gülen, 'yalancı reçetelerle
problemlerin çözülemeyeceğini' söyledi. "Güneydoğu'daki
insanların istedikleri meşr-u dairede verilmesi gerekirdi" diyen
Gülen, olaylarla Hizmet'i ilişkilendirmek isteyenlere ise
şöyle seslendi: "Kalkıp bir kısım densizler diyebilirler: 'Bu kısım
hadiselerin arkasında da paralel maralel…' diye. O yalana kendileri
de inanmıyorlar da fakat mesâvîlerini kapama adına, o yırtığı
kapamayacak o yama ile kendilerini teselli ediyorlar. O koca
yırtığı kapamaz arkadaş; bu minnacık yama kapamaz!"
Sohbetinde ünlü Fransız yazar ve filozof Albert Camus'dan da alıntı yapan Gülen şunları söyledi: "Hemen her yanda Kamu (Albert Camus)’nun başkaldırma felsefesinin çağımızdaki temsilcileri! “Bütün değerlere başkaldır, bütün değerleri yerle bir et!” Dünyanın her yerinde ve Türkiye’de senelerden beri kana susamış gibi sürekli kan döken insanlar.. ve tabi bunun karşısında da bu korkunç probleme karşı, yapılması gerekli olan şeyleri yapamayacak kadar basit dimağlar.. diplomasi bilmeyen insanlar; probleme çare üretemeyen insanlar; bu korkunç hastalığa reçete sunamayan serkârlar, pîşuvâ görünen, pişdar görünen ama bir yönüyle köy koruculuğu bile yapamayan insanlar…"
1913-1960 yıllarında yaşayan Camus, çağımızın en önemli ve değerli düşünürlerinden. 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanarak, Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü kazanan en genç yazar oldu. Çağımızın önemli ve insanı bunaltan sorunları karşısında başkaldırma felsefesini bir çıkış yolu olarak gören Camus, fikirlerini 'Başkaldıran İnsan' kitabında yayınladı.
"Hayatın yaşamaya değer olup olmadığına dair bir yargıda bulunmak, felsefenin temel sorusunu yanıtlamak demektir" diyen Camus, 'varoluş' kuramının da yaratıcılarından. Bir dönem intiharı başkaldırı olarak gören Camus, yazı hayatının bir döneminden sonra da intiharı insanlığın yaşadığı sorunlar karşısında bir çözüm yöntemi olarak göstermekten vazgeçip, 'başkaldırıyı' bir çözüm olarak sunmaya başladı.
Camus, 1949'da vereminin tekrarlaması yüzünden iki yıl inzivaya çekildi ve "Başkaldıran İnsan"ı bu süre içinde yayımladı. Kitap, Fransa'daki birçok sol görüşe sahip arkadaşı ve özellikle de yine Fransız varoluşçu felsefenin önde gelen isimlerinden Sartre tarafından hoş karşılanmadı. Camus, bu nedenle yakın arkadaşı Sartre'la yollarını ayırdı. Kitabının tatsız yorumlarla karşılanması Camus'yü kitap yazmaktan tiyatro oyunları çevirmeye itti.
Camus, 1950'lerde kendini insan hakları çalışmalarına adadı.