34. İstanbul Film Festivali, 'Bakur' belgeselinin gösteriminin engellenmesinin ardından bir toplantısı düzenleyerek festivalle ilgili gelişmeleri aktardı.
Martı Istanbul Hotel’de gerçekleştirilen toplantıya İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan'ın yanı sıra festivalin jüri üyeleri de katıldı. Festivalde filmi olan yerli ve yabancı sinemacılar da toplantıya katılan konuklar arasındaydı.
Toplantıda, 12 Nisan günü gerçekleşen gösterim
iptali ve festivalin Ulusal Yarışma, Ulusal Belgesel
Yarışması, Uluslararası Yarışma, İnsan Hakları Yarışması, Yarışma
Dışı ve Yeni Türkiye Sineması bölümlerinde gösterilen
filmlerin büyük çoğunluğu filmlerini göstermeme kararı aldı. 34.
İstanbul Film Festivali’nde gerçekleştirilmesi planlanan Altın Lale
Uluslararası Yarışması’nda yer alan film gösterimlerinin devam
edeceği ancak Ulusal ve Uluslararası Altın Lale ve Ulusal Belgesel
Yarışmaları ile festivalin kapanış töreninin iptal edildiği
açıklandı.
Toplantıda, festivallerde gösterilecek Türkiye’de üretilmiş
yapımların kayıt tescil belgesi almış olmasını zorunlu tutan
“Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına
İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in değişmesi ve yerli
ve yabancı filmler arasında gözetilen farklı uygulamanın
kaldırılmasının sağlanması için tüm sektöre, festivallere, meslek
birliklerine dayanışma içinde olma çağrısı yapıldı.İstanbul Film
Festivali, festivalde filmlerini göstermeme kararı alan film
ekiplerini de gösterim saatlerinde sinemasalonlarına gelerek,
kendilerine ait olan bu süreyi bir tartışma alanına çevirmeye davet
etti.
Toplantıda konuşan İstanbul Film Festivali Direktörü Azize
Tan, bugüne dek fiilen uygulanmamakta olsa da bu
yönetmeliğin uzun yıllardır festivaller ve sinemacılar için aslında
büyük bir sıkıntı yarattığını, yönetmeliğin değişmesi için
festivalin daha önce de görüşmelerde bulunduğunu söyledi. Tan
konuşmasında “Bu durumun bahsi geçen yönetmeliğin değiştirilmesi
için sinema camiasını bir araya getiren bir fırsata dönüşmesini
umuyorum. Sektördeki sıkıntıların aşılması için, yeni sinema
yasasının çıkartılmasının ve filmlerin festival ve kültürel
kapsamlı etkinliklerde rahatça gösterilmesinin yolunun açılması
gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Festival komitesi, festivalden çekilen filmlerin aldıkları kararı desteklediğini açıkladı.
34. İstanbul Film Festivali' Ulusal Yarışma Jüri Başkanı Zeki Demirkubuz toplantıda yaptığı konuşmada, "Çatışmaların bunda etkisi olduğunu düşünüyorum. Film bahane. Radikal bugünkü açıklamasında sansürün olduğu ülkede film çekilmez' diyor. Bunlara karşı çıkıyorum. Sinema tarihi bunun örnekleriyle doludur. Sinemacının gücü bununla uğraşmaya yetmiyorsa film de yapmasın. Baskı her zaman kötüdür ama ahlak, zeka ve vicdan parlaması yapar" dedi.
Türkiye’de üretilen filmler kayıt tescil belgesi olmadan
festivallerde gösterilemiyor
TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nden 11 Nisan
Cumartesi günü İKSV’ye bir yazı gönderildi. Bu yazıyla 2004
yılından beri yürürlükte olan “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi
ve Sınıflandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında
Yönetmelik”in 15. maddesi uyarınca festivallerde gösterilecek
Türkiye’de üretilen filmlerin kayıt tescil belgesi almış olması
zorunluluğu hatırlatıldı.
İstanbul Film Festivali yönetmeliği uyarınca festivale başvuran
filmlerden bu belge talep edilmiyor. Ancak, TC Kültür ve
Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nden yapılan bu
hatırlatmayla Türkiye’de üretilen ve kayıt tescil belgesi olmayan
filmlerin gösterilmesi halinde hukuki yaptırım uygulanacağı tekrar
belirtildi.
İKSV, bu doğrultuda 12 Nisan Pazar günü bu
belgeye sahip olmayan filmlerin İstanbul Film Festivali kapsamında
gösterilemeyeceğini açıkladı ve aynı gün saat 16.00’da gösterilmesi
planlanan Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’nun Kuzey / Bakur adlı
filminin gösterimi gerçekleştirilemedi.
Bu gelişmeler doğrultusunda festival programında yer alan 22 filmin
yönetmen ve yapımcıları, “Festivallerde gösterilecek yabancı
filmlerden istenmeyen bu belgelerin yerli yapımlar için bir
zorunluluk haline getirilmesini kabul etmiyoruz. Bunu bir baskı ve
sansür olarak nitelendiriyoruz.” açıklamasıyla filmlerini İstanbul
Film Festivali’nde göstermeme kararı aldı.