'Ayrılsak da Beraberiz', 'Yarım Elma' gibi sit-com’larla hafızalarımızda yer eden Janset, İstanbul’u terk edip güneye kaçanlardan... Şimdilerde Datça’da yaşayan ünlü oyuncu merak edilen hayatını Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu’na anlattı.
Cengiz SEMERCİOĞLU / HÜRRİYET
Ferrari’mi satıp Datça’ya yerleştim!
Okan Bayülgen’in sunduğu “Televizyon Çocuğu” ile tanındın. Daha sonra popüler dizilerde rol aldın. Şimdi geldiğin noktada Janset markasını doğru yönettiğine inanıyor musun?
- Evet.
Kariyerini çok daha yüksek ücretler alarak büyük reytingler yapan işlerle devam ettirebilirdin...
- Benim gözümde her şey para değil. Dizi döneminde sağlığım elden gidiyordu. Ben işimi çok seviyorum bu yüzden oyunculuğu yaparken “lanet olsun” demek istemiyorum. O dönem dedim ki, “ben bir süre dizi yapmayacağım.” Şu an seyircilerin bana olan yaklaşımı, tavrı gösteriyor ki hep doğru yolda gitmişim.
Dizilerden kopsan bile sinema ve tiyatro hep devam etti ama...
- Evet, seven seni bir şekilde buluyor. Şimdi bile yeni oyun öncesi sosyal medya hesabıma mesaj yağıyor.
Tiyatrodan para kazanılıyor mu?
- Kazanılıyor. Tabii kazandığın parayla nasıl bir hayat beklediğin de önemli. Ben Ferrari’mi satıp Datça’ya gittim.
Kitaba gönderme yapıyorsun herhalde?
- Tabii canım hiç Ferrari’m olmadı...
Oysa o dönem çok iyi kazanıyordun, olabilirdi de...
- Evet, olabilirdi. Ama ben kazandığım parayla hep gezdim ve yedim. Bugün olsa yine aynı şeyi yaparım. 10 tane daire almak ya da çok lüks bir araba sahibi olmak umurumda değil. Öğrenmeyi, gezmeyi çok seviyorum. Bazı şeylerin parayla karşılığı yok bende. Herkesin bir fiyatı var o ayrı ama her şeyin karşılığı para değil. Acı çekeceğimi bile bile 2 saatlik bir dramada oynamak beni çok sarmıyor.
Röportajın devamını okumak için TIKLAYIN