Babasına yazdığı sitem dolu mektupla gündeme gelen Yağmur Göçer, canlı yayında babasına; 'Keşke şöhret olmasaydı da benim babam olarak kalsaydı' sözleriyle seslendi.
İşte, Yağmur Göçer'in açıklamaları:
* Ben babamı kimseye şikayet etmek amacıyla o yazıyı yazmadım.
Sosyal medyadan yaptığım paylaşım 8.5 aydır babası tarafından bir
kez dahil aranmayan kızın dışa vurumuydu.
Ben sadece içimi dökmek istedim, o yazıyı yazarken ben babamın
ünlü olduğunu unuttum. Olayların bu kadar büyüyeceğini
düşünmedim.
Babam beni mektuptan önce 8,5 ay aramadı mektuptan sonra da…
Babası tarafından aranmamak hiçbir kızın tercihi olamaz. Olsa
bile ‘o onun tercihidir' deyip aramaması ben bunu kabul
edemiyorum.
Çocuklar yanlış yapar aileler affeder, barışır. Farz edelim ki ben
yanlış yaptım. Ama öyle bir şey de olmadı.
8,5 ay önce yaşadığım bir olay var. Yemek yedik birlikte, yemek
bitiminde rencide edici sözlerle masadan kovuldum.
O gün alışveriş yapmıştık, yemek yedik sonra da masadan
kovuldum.
Durup durup durken olmadı. Ben yurtta kalıyordum okul için. Annem
de ‘iyi görünmüyorsun bende kal biraz.’ dedi. Ben de annemde
kalmaya başladım. Babamı da arayıp bir açıklama yapmadım.
Kış alışverişi yapmak için babamla buluştuk. İşlerimizi hallettik sonra masaya oturduk yemek yedik, yurdu arayıp babam bilgi aldı. Benim orada kalmadığımı öğrendi, ama daha öncesinde biliyordu zaten. Bilmiyormuş gibi davrandı, beni masadan ‘kovdu’ demek istemiyorum zoruma gidiyor uzaklaştırdı diyelim…
Ben annemin dolduruşuna gelebilseydim eğer, bu kadar üzülmezdim. Annem küçükken benim düşümde bir baba yarattı. Kendi hediye alıyordu, ‘baban aldı’ diye hediye veriyordu. Doğum günümde hediyeler geliyordu ‘babandan geldi’ diye söylüyordu ama kendisi yolluyormuş ben yıllar sonra annemden öğrendim. Benim bilinçaltımda öyle bir baba oluştu ki toz konduramıyordum. Annem benim babamla her zaman iletişimim olsun istedi, her zaman bir bağım olsun istedi.
Ben babamın sevgisini görmedim. ‘Annesi dolduruyor‘ diyenlere
tek cevabım ‘keşke doldursaydı da bunlar olmasaydı.’
Ben çok uzun süre babamla yaşadım, 7-8 sene… Merkezde babam vardı,
ben onun yörüngesiydim.
Şuan bütün fotoğraflarımı kaldırdım babamla olan, böyle
kalabilmek çok isterdim fotoğraflardaki gibi… Gülebilmeyi çok
isterdim, keşke zaman dursaydı.
Velayet davalarım oldu benim ben her seferinde ‘babam’ dedim. Gelen
mektupları annemin yazdığını bile bile ben yine de ‘baba’
dedim.
Her şey gördüğünüz kadar olsa keşke. En büyük yarayı açan adam,
yara kalmasından mı korkuyor. Benim en büyük boşluğum babam. En
büyük yaram babam.
Tabi ki babamdır bir şey diyemem. Hayatım boyunca kendisi olmasa
bile, isminin varlığı bir şekilde yer alacak. Ama yetmiyor. Babam
diye bazı şeylere göz kapayamıyorum. Keşke şöhret olmasaydı da
benim babam olarak kalsaydı.
Ben şöhretinin hiçbir zaman avantajını yaşamadım. Ben babama
aşık, o işine aşıktı çünkü. Evdeki kedi, köpeğe ‘kızım’ derdi, bana
‘takoz’ derdi. Gidip gizli gizli odamda ağlıyordum.
Ben artık babamla birlikte yaşamayı düşünmüyorum. Ben artık onu
aramayacağım. Eğer ben babamı arayıp eve gidersem başa döneceğiz, o
yüzden aramayacağım.
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN...