Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, annesini kaybettikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arayıp taziyelerini ilettiği Fazıl Say'ın bu davetinin detaylarını yazdı
. "Cumhurbaşkanı davete katılır mı? Fazıl Say’ı dinleyen kesimin salonda tepkisinden çekinip gitmemezlik eder mi?" diye soran Sarıkaya, "Erdoğan’ın böyle bir çekinceyle hareket ettiğinin tek örneği gösterilemez." ifadelerini kullandı.
İşte Muharrem Sarıkaya'nın bugünkü yazısı:
Sanatçı muhaliftir… Bazen öyle bir söz söyler siyasinin nevrini döndürür; bazen öyle bir cümle kurar siyasete ummadığı itibar kazandırır… Tek çaresi onları olduğu gibi “sanatçı olarak” kabul etmektir. Ecevit de Demirel de Erbakan da Özal da sanatçıya bu gözle baktı. Öyle öfke püskürdükleri anları vardı ki, bazılarına bizzat tanıklık ettim. Ancak hiçbiri uzun sürmedi, birkaç saat sonra yatıştı, hatta bazıları telefon açıp bir saat önce ne denli öfkelendiklerini bizzat aktardı; karşılıklı atılan kahkahalarla ahizede orta yol bulundu. Sanatçı da haksızlık etmişse, telafi etmenin yolunu buldu, siyasetçinin kırdığı onurunu onarmanın gayreti içinde oldu… “
” Örneğin merhum Özal, kendisiyle ilgili tüm karikatürleri, hem de dansöz, Marilyn Monroe’nun eteğini tutan pozunda çizilen en olumsuzlarının da orijinallerini bizzat ister, yetmez konutunun duvarına asardı. Hatta karikatürist eğer telefonlarına çıkmaktan çekiniyorsa, gazetesindeki bir başka kişiyle orijinalini istemek için aradığı mesajını iletirdi. Bazen de hakkında hakarete varmayan espriler yapanları arar, telefonda tekrar etmesini ister, bazen “o kadar da iyi yapamıyorsun, sen daha iyi bir espri üret; ben sana bol malzeme veririm” diyerek yumuşama sağlardı… Son dönem Metin Akpınar ve Müjdat Gezen ile ilgili yaşananların bir telefonla çözümü olasıyken, hiç de olmaması gereken bir zemine taşındı…
Oysa daha yakın geçmişte benzer bir örneğe tanıklık edildi… Fazıl Say’a bu hükümet döneminde kimse salon vermedi. Hatta o noktaya geldi ki bazen konserleri iptal edildi; peki ne eksildi Fazıl Say’ın sanatçılığından; dünyaca tanınır olmasından… Sadece konseri iptal eden, salon vermeyenlerin utancı olarak kaldı, o kadar… Bir süre önce annesini kaybettiğinde de ilginç bir gelişme yaşandı… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy da arayıp taziyelerini iletti. Fazıl Say, o anı anlatırken “Cumhurbaşkanı’nın sesi çok samimi, çok sahiplenici, çok gerçekti… Taziyelerini çok samimi, sıcak tonda, çok gerçek bir şekilde iletti ” dedi… Kendisini arayıp sahiplendiği için Cumhurbaşkanı’na teşekkür ettiğini de aynı samimiyet cümlesiyle söyledi. …
Bakın sonrasında ne olmuş… Fazıl Say, 18 Ocak günü düzenleyeceği “Truva Sonatı” Ankara Prömiyerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da davet etmiş… Cumhurbaşkanı davete katılır mı? Fazıl Say’ı dinleyen kesimin salonda tepkisinden çekinip gitmemezlik eder mi? Hiç sanmıyorum; Erdoğan’ın böyle bir çekinceyle hareket ettiğinin tek örneği gösterilemez. Peki, gider mi? Sanırım cevabını 18 Ocak akşamı öğreneceğiz…