İşte Fatih Terim'in açıklamaları;
Genç bir takım oluşturduk. Eksiklerimizin olduğunu biliyorum. Bunların hepsini, tünelin sonunda ışık olduğunu düşünerek göze aldık. Sezon başından beri her şeye rağmen oturan bir oyun yapımız ve vadettikleri olan bir takımımız var. Mutluluğumuzu bizden alabilirler ama umudumuzu asla. 1. sıradan çok uzak kaldık. Burada bir kabahat var ise, her şeyden evvel, yönetimimizden ve futbolcularımızdan önce benimdir. Ben bu takıma inanıyorum. Biliyorum, gençlerimiz başaracak.
Avrupa'da devleri geride bırakarak son 16’ya kalan bir takımımız var. Gençlerimiz bunu başardı. Son 50 yıldır, Türk futbolunun her evresinde yer aldım. Her evrede yer alan bir insan olarak, umudumuzu bizden almalarına izin vermeyeceğim. Bu düzenin değişeceğine inanıyorum.
Cezalı olduğum için aşağıda değildim. Futbolun en önemli aktörlerini atmakla kalmayan, futboldan uzaklaştıran bir zihniyete sahip olduğumuz için yukarıdaydım. 15 dakika bekledim, aşağı indim, indiğimde belli ki koridorda bir şeyler olmuş. Son zamanlarda alışkın olduğumuz bir hakem performansı izledik. Bu yayını umutla izleyenler var. Bunun karşıtı, benim daha fazla ceza almam için fırsat kollayanlar da var. Kim üstüne alınır bilmiyorum ama bu fırsatı size vermeyeceğim. Ceza alma fırsatından bahsediyorum.
Sezon boyunca aynı performanslara verilen farklı kararlara daha sonra geliriz. Ama önce Başakşehir maçının hakemiyle ilgili bazı şeyler söylemeliyiz. Nasıl bir psikoloji ve düşünce yapısıyla geldiği hakkında hiçbir fikrim yok. Maçı analizlerimizle birlikte 1-2 defa daha izledim. Başlangıç noktasından itibaren yaşananları Galatasaraylılarla paylaşmak istiyorum.
Maçın ilk yarısında yediğimiz golün ardından oyuncularımızın sınırlar içinde itirazını görüyoruz. Hakemin tam o esnadaki vücut diline iyi bakmalarını rica ediyorum. Bir nefret, kin gütme hali gibi bir vücut hali var. Bu esnada ağzından çıkan bir ‘Go lan’ sözü var. Birçok oyuncumuz bunu duyuyor. İçlerinden Kerem, ‘Hocam bize neden böyle dediniz’ diyor ve anında sarı kart görüyor. Dikkatini çekenler olmuştur muhakkak.
Bir başka pozisyonda Kerem tekrar sorduğunda, hakem tarafından bayağı azarlanıyor. Enteresan olan, o hakem kendinde bu haddi bulabiliyor. Devre arasında Kerem, hocalarına bu konuyu anlatıyor. İkinci yarıya çıkarken Necati hoca, ‘Benim oyuncuma nasıl bu şekilde konuşursunuz’ diyor. Hakem diyor ki, ‘Ben öyle bir şey demedim’. Necati hoca da ‘Benim için kendi oyuncumun beyanı esastır’ diyor. Bunun ardından hakem de ‘Oyuncun yalancı’ diyor. Ben veya Galatasaray’ı temsil eden herhangi biri, TFF’nin herhangi bir temsilcisine, görevli dahil, ‘Sen yalancısın’ desek, kaç maç ceza alırız? Hak mahrumiyeti neden başlar? Ve bunun maddi cezası ne olur?
"Bu hakemin yanına kar bırakmayacağız"
Bu hareketleri, hakemin yanına kar bırakmayacağız. Bu diyaloglara müsabakadaki tüm temsilciler de şahit. Beraber yürüdükleri için… Dün de ben sordum, ‘Biz her şeyi birebir yazacağız’ dediler.
Bu yalancı meselesinden sonra reaksiyonlar olunca, ikinci yarıya çıkmadan hemen önce koridorlarda bizim oyuncularımıza ve çalışanlarımıza dönerek, burada Arda da var, ‘Ben sizin ne yaptığınızı çok iyi biliyorum’ diyor. Her şeyi önemsiyorum ama bu cümleyi çok daha üste koyuyorum. İkinci yarıya çıkmadan, Galatasaraylı olanlara yönelik ‘Ben sizin ne yaptığınızı çok iyi biliyorum’ diyor. Tepki görünce de kaptanımız Arda’yla göğüs göğüse gelerek tahrik ediyor.
"Arda Turan senin hayal edemeyeceğin işler başardı"
Arda diyor ki, ‘Hocam, erken gösterdin kartı’… Cevabı, sırtı dönük ve ellerini oynatarak, ‘Bana da mı krampon fırlatacaksın’ diyor. Bak Zorbay kardeş, çok genç bir hakemsin. Sen değil Arda Turan’a, bir Galatasaray oyuncusuna, hiçbir sporcuya böyle davranamazsın. Senin, hayalini dahi kurarken uykundan uyanacağın işler yaptı Arda. Arda’nın o eylemi yaptığı hakemler, bizim Danimarka’da bu sene oynadığımız maçı yönettiler. O hakemler bu olayı raporlamadılar. O hakemler, Arda, Danimarka’da birbirlerine komik şekilde anlatma erdemi gösterdiler. Şakalaştılar.