Maçı değerlendiren hocamız şu ifadeleri kullandı:
“Rotasyon yapmalı mıyım yapmamalı mıyım diye çok düşünmüştüm. Demek ki yapmalıymışım. Takımı istikrar adına sahaya sürdüm; ama devamlılık olmadı. İlk yarı belki çok üstün değildik ama gol pozisyonları yakaladık. Berkan’ın pozisyonu golle sonuçlanabilirdi. İkinci yarıda değişikliklerle oyunu elimize aldığımızı düşünüyorum. İkinci yarıda atakta, bloklar arasında ve pozisyonlarda vardık. En önemlisi doğru dizilmemizdi. Setlerde de doğru yayıldık. Hatta hücum sürekliliğini de aldık. Burada topu içeriye atmak lazım. Alanya ikinci yarıda neredeyse hiç gelmedi. Golü yedik ve mağlup olduk. Olmasa iyi olurdu. Üzgünüm.”
Taraftarın futbolculara tepksini eleştiren Fatih Terim, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ali Sami Yen’de taraftarlarımızı herhangi bir oyuncuya böyle tepki gösterirse biz bu işin üstesinden gelemeyiz. Her top ayağında geldiğinde tepki gösterilip yuh çekilecekse işler karışır. Bu bizim Ali Sami Yen’de hiç alıştığımız bir tablo değil. Bizim en büyük gücümüz ve destekçimiz seyircimiz. Yedlin iki-üç orta atamayabilir. Bunu hazırlayacak olan taraftar. Babel’e yuh çekmek… Seyirci beğenip beğenmediğini buralarda belli etmemeli. Zaten bunu ifade ediyor zaten. Burda çok üzgünüm. Bizim arkadaşlarımız da rejenerasyona çıktığında birtakım tepkiler olmuş. Bunlar hoş değil. Galatasaraylıların ve bizim alışkın olduğumuz şeyler değil. Böyle olursa oyuncuları kazanamayız, kaybederiz.
Bu tablo oyuncuları etkiliyor. İçeride gördüm. Bu işin kazanması ve kaybetmesi var, iyi ve kötü oyunu var. Bunu hep beraber oynayacağız. Birinci sağ bekimiz sakatlandı. İkinci sağ bekimiz Yedlin. Perşembeden bu yana ikinci maçını oynuyor. Kolay değil. Biz çaresine bakarız; ama kadromuz da belli. Galatasaray seyircisi sevecen, destekleyen ve toleranslı olması gereken bir taraftar. Zaten böyleydi. Tedavinin en büyüğünü sahanın içerisinde yapacak olan taraftarımızdır. Tam tersi içeride morali bozuk olan var, ağlayan var. Ömer ve Yedlin ağladı. Böyle giderse olmaz.