“Altı yaşındaki kızlar evlenebilir” dair fetvasıyla bilinen Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız, bu kez yabancı bir erkekle kadının asansörde yalnız kalması neticesinde İslam’a göre "halvet" şartlarının oluşacağı yönünde verdiği fetvayla gündeme geldi.
Sosyal medyada dolaşan videoda, Yıldız, bir asansör örneği
vererek, katlar arasında "halvet" şartlarının birkaç dakika
içerisinde yaşanabileceğini belirtmişti.
MURAT BARDAKÇI’DAN DESTEK
Nurettin Yıldız’ın “asansörde halvet” fetvası tartışmasına Habertük
gazetesi yazarı Murat Bardakçı da girmişti. Murat Bardakçı’nın
“Asansör fetvası” başlıklı dünkü yazısındaki, “Fetvadaki hükmü
beğenir yahut beğenmez, benimser yahut benimsemezsiniz, o size ait
bir meseledir ama konuyu, ‘Hangi devirde yaşıyoruz? Böyle hüküm mü
olur? Bugün asansör de tartışma konusu yapılır mı?’ çizgisine
getirmek en basit ifadesi ile hem saçmalamak, hem de dinî kurallara
hakarettir! (…) Son senelerde ekran ve şöhret düşkünü
ilâhiyatçıların sayesinde on dört asırlık İslâmiyet’i yeniden
keşfeder hâle geldik, adamlar akıllarına geldiği yahut canlarının
istediği gibi konuşup yepyeni bir din icad etme havalarındalar ve
bütün bunların üzerine de fetvanın ne olduğunu ve niçin verildiğini
bilmeyen köşe sahipleri işin kolayına kaçıp bol bol ahkâm
kesiyorlar...” ifadeleri dikkat çekmişti.
ALTAYLI: BATTANİYEDEN TAHRİK OLUYOR MUSUN
MURAT!
Habertürk yazarı Murat Bardakçı’nın dünkü yazısına, Habertürk
gazetesi yazarı Fatih Altaylı bugünkü “Battaniyeden tahrik oluyor
musun Murat!” başlıklı yazısıyla yanıt verdi.
“Kadın ile erkek aynı asansöre binmemeli’ diyen kafayı eleştirdim.
Yanıtı yan odamdan geldi. Dostum Murat Bardakçı’dan. ‘Bilmiyorsan
sus’ dedi” diyen Fatih Altaylı şöyle devam etti:
“Birileri fetva istemiş, bu lafların sahibi beyefendi de fetva
vermiş. ‘Fetva İslam’a uygundur. Uyarsın, uymazsın, senin bileceğin
iş’ demiş Murat. Aynı ‘fetva makamı’ndan başka fetvalar da var.
Mesela diyor ki fetvacıbaşı: ‘İyice yorgun düşüp yatağa yatar
yatmaz uyuyacak hale gelmeden sakın ha yatağa girmeyin.
Yattığınızda hemen uyumazsanız yatak, yorgan, battaniye sizde
şehvet uyandırabilir.’ Bu da mı İslami yorum Murat’cığım. Ne
yapacak Müslümanlar? Koltukta mı uyuyacak? Ya koltuğun kolçağı
şehvet uyandırıyorsa tavsiye ne olacak o halde?”
“BU BEYEFENDİLERE BEN SORAYIM O ZAMAN”
Fatih Altaylı “Sevgili Murat, eğer dediğin gibi bu fetvacılar çok
önemli bir hizmet yapıyorlarsa ve Müslümanlar da bunu dinleyip
yaşamlarını ona göre organize ediyorlarsa bu beyefendilere ben
sorayım o zaman. Belki yanıt verirler de ülkedeki rezaletler
azalır” diyerek şu soruları yöneltti:
“1. Sayın fetvacıbaşı, çocuk yaştaki kızları taciz etmek caiz
midir?
2. Değerli âlim, ana babasının eğitim alırken kalsın diye yurda
emanet ettiği çocuklara taciz ve tecavüz günah mıdır?
3. Ailesinin gözbebeği bir evladın eğitim alması için emanet
edildiği hocası tarafından cinsel istismara uğraması, istimarcıyı
cehenneme mi götürür, cennete mi?
4. İnandığı için hocaefendi diye bildiği birine giden bir kadını
‘badelemek’ dine imana sığar mı?
5. Fiziken daha güçsüz diye bir kadına şiddet uygulamak, erkek
kulun hakkı mıdır?”
“DOĞRU YOLU GÖSTERMEK İÇİN İLLE SORULMASI MI
GEREKİR!”
“Toplumu bitap düşüren, toplumun tamamına zararlar veren daha bunca
sorun varken ve bunlar birer insanlık suçuyken bu konularda fetva
vermeyip, buralarda sessiz kalıp ‘Yorgandan, battaniyeden tahrik
olursunuz’ demek mi âlimlik oluyor Murat’cığım” diye soran Altaylı
yazısını şöyle sonlandırdı:
“Diyeceksin ki: ‘Sorsalardı ona da yanıt verirdi.’
Doğruyu söylemek için, doğru yolu göstermek için ille sorulması mı
gerekir!
Biliyorum her şeyin ‘en’ini sen bilirsin Murat’cığım.
Ama biz de ‘izan’ biliriz!
Biri bu fetvacıbaşına, ‘Nefes alırken tahrik oluyorum, ne
yapmalıyım?’ dese ne olacak Murat’cığım.
‘Nefes alma’ mı diyecek!
Ve sen de ‘Adam haklı’ mı diyeceksin..."