Hürriyet okur temsilcisi Faruk Bildirici, yaklaşık 6 aydır tutuklu bulunan Doğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu'nun dava dosyasındaki ilginç bir detayı kaleme aldı. Bildirici, dava dosyasını incelediğini ve Muratoğlu'nun tutuklanmasına neden olan fotoğrafın, iddianamede olmadığını söyledi.
Faruk BİLDİRİCİ / HÜRRİYET
Tutuklatan fotoğraf iddianamede yok
İlk gözüme çarpan, bu davada hukukun tersine işlemesi oldu. Bildiğim kadarıyla önce suç tespit edilir, sonra o suçu işleyen bulunur. Muratoğlu ise önce suçlu ilan edilmiş, sonra suç isnatları ortaya çıkarılmış.
Şöyle ki, Muratoğlu, yaklaşık 5.5 ay önce gözaltına alınırken hakkındaki temel iddia, Fetullah Gülen ile 2012 yılında çekilmiş bir fotoğraftı. Hâkim, çoğu gazeteci yedi kişinin bulunduğu bu fotoğrafta Muratoğlu’nun ceketinin iki düğmesinin iliklenmiş olmasını tutuklama gerekçesi yapmıştı. Ancak bu fotoğraf iddianamede tamamen unutulmuş, tek satır bile bahsedilmiyor. Onun yerini telefon konuşmaları listesi ve bir avukatla görüşmeler almış.
Suçlama sadece gerekçesiz iki paragraf- Zaten 22 sayfalık iddianamenin 20.5 sayfası, “FETÖ/PDY hakkındaki genel tespitler ve örgütün yapılanması” ile ilgili. Muratoğlu ile ilgili suçlama sadece iki paragrafta özetlenmiş. “Silahlı terör örgütüne yardım ettiği” iddiasıyla cezalandırılması isteniyor.
Tanık avukat ifadesine açıklık getirdi- İddianamede Muratoğlu’na yöneltilen iki suçlama var. Birincisi “FETÖ’nün yargıda etkin olan yapılanmasından yararlanmak için örgüte ait bir hukuk bürosu”nda çalışan avukat Ramazan Aykış ile görüşmek. Oysa holding adına vekalet sözleşmesi yapılan bu avukat, hiçbir davayı kazanamayınca sözleşme Kasım 2014’te feshedilmiş. Üstelik halen tutuklu bulunan Aykış, son duruşmada ilk ifadesini düzelterek, “gözlemlerime dayanarak verdiğim ifadeler kesinmiş gibi beyanlarıma geçirilmiş” dedi. Muratoğlu’nun “cemaatin yargıda etkin olmasından dolayı kendilerine vekalet verdiği” gibi bir sözünü de duymadığını söyledi.
ByLock’u yok ama kullananlarla görüşmekle suçlanıyor- İkinci suçlama da “ByLock programı kullanan FETÖ/PDY mensubu şahıslarla görüşmek.” Fakat bu görüşmelerin içeriğinde nasıl bir suç unsuru olduğu yok. Görüşmüş olmak başlı başına suç kabul ediliyor. Halbuki o dönemde kamu görevlileri olan şahısların görevden ayrılmalarından sonra Muratoğlu’nun bu kişilerle görüşmeleri kesilmiş. Ayrıca kayıtlarda geçen telefon numaraları da yeterince araştırılmamış. Örneğin, Kimse Yok Mu Derneği Konya Şube başkanına ait olduğu söylenen telefon numarası, Vodafone telesekreter servisine ait bir hat.
Yazının devamını BURADAN okuyabilirsiniz.