Yapımcılığını Dijital Sanatlar Yapımevi sahibi Mustafa Uslu'nun üstlendiği, senaryosunu Mert Dikmen'in kaleme aldığı, başrollerinde Ali Atay, Farah Zeynep Abdullah, Uğur Güneş, İsmail Hacıoğlu, Murat Yıldırım, Taner Ölmez ve Ahmet Rıfat Şungar'ın yer alacağı ve 2020'de vizyona gireceği açıklanan "Dumlupınar: Vatan Sağ Olsun" filmiyle ilgili önemli bir gelişme yaşandı.
Günaydın köşe yazarı Funda Karayel'in bugünkü yazısında aktardığına göre; çekimleri henüz başlamadan teaser'ı yayınlanan filmin kadrosundaki isimlerden Farah Zeynep Abdullah, senaryoyu beğenmediği için filmde yer almak istemediğini belirtti. Hatta ünlü oyuncunun, "Beni filmden derhal çıkarın" diyerek anlaşmayı feshettiğini belirten Karayel, Abdullah'ın teaser'daki görüntüsünü ve belli mecralardan ismini kaldırttığını öne sürdü.
İşte, Karayel'in o yazısı:
"Gün geçmiyor ki Türk sinema tarihinde yapımcı Mustafa Uslu'nun bir skandalı daha yaşanmasın.Uslu; son olarak, 'Ayla' ve 'Müslüm'de yaptığı gibi yine senaryosunu başkasından alıp proje tasarımını kendi yapmışçasına yeni bir filmini daha vizyona sokmaya hazırlanıyor.
17 Ocak 2020'de vizyona girmesi beklenen 'Dumlupınar: Vatan Sağ Olsun' filminden bahsediyorum. İlk olarak, Seda Demirtaş'ın senaryosunu yazdığı film Mustafa Uslu'ya gidiyor ancak anlaşamıyorlar. Uslu hikayeyi öyle beğeniyor ki, kendi bulduğu bir senariste bu hikayeyi yazdırma kararı alıyor. Yine her filminde olduğu gibi örnek bir iş ahlakı, adeta etik dersi ortaya koyuyor(!) Ancak işin komik tarafı, iki tane Dumlupınar hikayesinin 2020'de vizyona gireceği haberlerini görüyoruz; siz de Google'dan ararsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Haberlerde konu; Uslu'nun çekeceği Dumlupınar filmi, diğeri ise Seda Demirtaş'ın Ömer Faruk Sorak'la çekeceği film olarak geçiyor. Seda Demirtaş tarafının akıbeti şu an tam olarak bilinmiyor. Tek bilinen, Mustafa Uslu'nun hızlı davranıp 'Filmimiz yolda, geliyor bakın' demek için filmin teaserını bile hızlıca çekmiş olması. Amaç; hem önce duyuran olmak, hem de 'Bakın biz filmi çektik' imajı vermek.
Bu arada Dumlupınar hikayesi kesinlikle beyazperdede olmayı hak ediyor çünkü geçmişimizin en hüzünlü olaylarından biri. Bundan tam 66 yıl önce Dumlupınar denizaltısının Çanakkale'de, İsveç bandıralı bir şileple çarpışması sonucu 81 kişilik mürettebatın hayatını kaybettiği facia. Bu acı olayda, beş asker kurtarılıyor. Denizaltının arka kısmına sığınmayı başaran 22 asker için umutla ve canla başla kurtarma çalışmaları yapılsa da sonuç alınamıyor ve toplamda 7 subay, 35 astsubay, 39 deniz erimiz şehit oluyor. Denizin 87 metre derinliğinde yaşam mücadelesi veren kahramanları;
Ali Atay, Uğur Güneş, İsmail Hacıoğlu, Murat Yıldırım, Taner Ölmez, Ahmet Rıfat Şungar gibi birbirinden değerli isimler canlandırıyor.
Sinemamızın yetenekli ve başarılı aktrislerinden Farah Zeynep Abdullah da filmin başrol oyuncuları arasında yer alıyordu. Yani Mustafa Uslu'nun yapım şirketi Dijital Sanatlar Yapımevi oyuncu kadrosunu böyle duyurmuştu, hatta Farah Zeynep'in teaserdaki hali çok beğenilmişti, merak uyandırmıştı.
FARAH ZEYNEP YOK
Gelelim aceleyle yapılan işte çıkan pürüzlere... 'Filmi önce sen çekeceksin, önce ben çekeceğim' kavgasında senaryoyu beğenmeyen Farah Zeynep Abdullah, duyumlarıma göre bu senaryonun bitmiş halini okuduğunda 'Beni bu filmden derhal çıkarın' diyerek anlaşmayı fes etmiş, hatta teaserdaki görüntüsü ve filmin künyesinde adının yazmasından bile rahatsız olmuş ki bazı mecralardan adını kaldırtmış.
Özetle Dijital Sanatlar Yapımevi; vefa, minnet ve hatırlanma bekleyen bu gerçek hikayeyi seyirciyle buluşturacağız demeden önce başkalarının hikayeleriyle yol almamayı artık öğrenmeli. Farah Zeynep Abdullah'ı da bu erdemli hareketinden dolayı alkışlıyorum.
Senaryosunu Mert Dikmen'in, Seda Demirtaş'ın hikayesinden ilham alarak ya da talimatla siparişle kaleme aldığı Dumlupınar'ın kahramanlarının sarsıcı hikayesinde acaba Farah Zeynep Abdullah'ın olmayışını 'Biz oynayacak demedik, teaserda var dedik' şeklinde mi açıklayacaklar, gerçekten merak ediyorum. Önümüzdeki günlerde hangi Dumlupınar'ın vizyona gireceğini ise hep birlikte bekleyip göreceğiz."