Oyunculuğa "Vatanım Sensin" dizisiyle başlayan Kubilay Aka, Milliyet'ten Melis Güvenç'in sorularını yanıtladı...
İşte, o röportaj:
"Aşk Bu mu? ikinci sinema filmin nasıl bir deneyim oldu
senin için?
Arif V 216’da oynadıktan sonra bu film ikinci filmim oldu. Ama
benim için özelliği ilk başrol oynadığım bir film olması.
Çekimlerimiz çok keyifli geçti, çok sıcak bir ortamımız vardı.
Benim yine çok mutlu bir şekilde içinde çalıştığım bir işti.
Sence bu filmle hangi yönünü göstermiş
oldun?
Bu filmde oynadığım Umut diğer oynadığım rollerden biraz daha
kıvrak, esprili, sevecen ve tatlı bir tip. Profesyonel ve çok zeki
bir hırsız. Aşık olduğu kızın hastalığını öğrendikten sonra ona
yardım etmeye çalışan ve uğruna her şeyi feda eden biri. Yine bazı
yerlerde bıçkın delikanlı yönü var ama genelde tatlı bir adam. Bu
rolün de beni gelecek için farklı bir yere hazırladığını
düşünüyorum. Filmdeki rol arkadaşım Afra Saraçoğlu’yla da çok iyi
bir partner olduğumu düşünüyorum. Güzel bir enerji ve iletişim oldu
aramızda. Umarım aramızdaki bu durum beyaz perdeye de yansır diye
düşünüyorum.
Peki sizinki nasıl bir aşk hikayesi?
Filmde hem gülüp, hem ağlayıp hem de heyecanlanacaksınız. Çünkü
çekerken bu duyguları ve fazlasını bize yaşatan bir film oldu.
İnsanların izledikten sonra mutlu olacağını ve aşkım kıymetini,
değerini bir kez daha anlayacakları bir aşk hikayesi. Aslında
Yeşilçam filmlerindeki o imkansız aşk, zengin kız, fakir oğlan
durumu var…
Aşkın acısı var, izi yok sözüne ne diyorsun? Sende izi
olmayan acısı kalan şeyler oldu mu?
Bu aslında filmin genelini anlatan bir cümle… Bende çok şükür öyle
acısı kalan hikayelerim olmadı. Zaten daha 23 yaşındayım. İnşallah
da olmaz. Hiçbirimiz öyle el bebek, gül bebek büyümedik ama hiç
acısını hissettiğim, dramatik bir olayım olmadı. Şu an çok mutluyum
ve umarım böyle acılı olaylar yaşamam.
Aşk acılı bir şey mi sence?
Asla… Doğru kişiyle yaşadığın sürece dünyanın en güzel şeyi. Mesela
şuan ben aşkı doğru zamanda, doğru kişiyle yaşadığım için çok
mutluyum. Acının değil, mutluluğun izi var diyebilirim.
Miray’la (Daner) ilişkiniz başladıktan sonra aşka dair
sende neler değişti?
Aşk büyük bir sorumluluk. Ama bir yandan da güzel ve özgürce
yaşadığımız bir şey. Her insanla yaşanamayacak, sadece doğru
insanla yakalanabilecek bir heyecan. Öyle insan önüne gelene aşık
olamıyor ya da aşık olmak istiyorum deyince olmuyor. Aşk bu aralar
beni daha çok motive ediyor. Kendimi çok güçlü ve mutlu
hissettiriyor. Yapamayacağım dediğiniz bir şeyi aşık olduğunuz bir
insanla yapma gücünü kendinizde bulabiliyorsunuz. Arkadaşınız,
sırdaşınız, sevgiliniz, her şeyiniz olunca zaten aşk oluyor. Aşk
bunları kattı.
Aşk sence filmdeki gibi her şeyin üstesinden gelir
mi?
Kesinlikle… Aşk her şeyin üstesinden gelir çünkü iki kişi tek yürek
olduktan sonra bence yapamayacağı bir şey yok.
"Evlilik ve evliyim demek benim için önemli"
Sen bayağı aşk adamıymışsın. Peki romantizm konuşundu da aynı
mısın?
Onu karşı tarafa sormak lazım ama özel günleri atlamam, arada küçük
sürprizler yaparım. Aslında romantiklik değil de karşımdakini mutlu
etmeye çalışıyorum. Ben de çok kolay mutlu olabilirim.
Karşımdakinden büyük isteklerim yoktur."
Röportajın tamamını okumak için TIKLAYIN...